Namazın dindeki yeri

A -
A +

Îmân bir binânın temeli; farz olan namazlar da, binânın kendisi veya binânın duvarları gibidir. Nâfileler ise, duvarlara yapılan boya, badana ve süsler gibidir. Binânın kendisi olmadan süs nereye yapılabilir? Namazı kazâya bırakmak büyük günâhtır. Bir kimse, kılamadığı bütün namazlarını kazâ etse, yine de bu günâhtan kurtulamaz. Ayrıca namazlarını kazâya bıraktığı için tevbe etmesi de lâzımdır. Kabûl olmuş hac ve mübârek gecelerde kabûl olan duâlar, bu günâhların affına sebep olur. Fakat namazı kazâ etmedikçe borçtan kurtulmak imkânsızdır. (Kebâir ve Sağâir) Hadîs-i Kudsî'de buyuruldu ki: "Bir kimse, farzı yapmakla bana yaklaştığı gibi, hiçbir ibâdetle yaklaşamaz." [Buhârî] "Allahü teâlâ buyurdu ki: Bir kimse, kendisine farz yaptığım ibâdetleri yapmakla bana yaklaştığı gibi, hiçbir şeyle yaklaşamaz." [Beyhekî] ÎMÂN İLE KÜFÜR ARASINDAKİ FARK Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Îmân ile küfür arasındaki fark, namazı kılıp kılmamaktadır." [Tirmizî] "Namaz kılmayanın Müslümânlığı, abdest almayanın namazı yoktur." [Bezzâr] [Yukarıdaki hadîs-i şerîfleri, Ehl-i sünnet âlimleri şöyle açıklamışlardır: Dînimizde en büyük günâhı bile işleyen kâfir olmaz. Bunun için namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmayanın îmânla ölmesi çok zayıf bir ihtimâldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, o, diğer günâhları da işlemekten çekinmez. Ba'zı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmişlerdir. Bu bakımdan, her ne şart altında olursa olsun, muhakkak namazı kılmalıdır. Çünkü namaz kılmamak büyük günâhtır.] Dâru'l-fünûn müderrislerinden [eski İstanbul Üniversitesi Profesörlerinden] Seyyid Abdülhakîm Efendi'nin "Sefer-i âhiret" isimli kitabında buyuruluyor ki: "Allahü teâlâ, namaz kılmayanın hiçbir iyiliğine sevâb vermez. Ya'nî günde defalarca sadaka verse, birçok yetîm sevindirse, yedirse, giydirse, günlerce Kur'ân-ı kerîmi hatmetse, defalarca hacca gitse, daha buna benzer çeşitli ibâdet ve iyilikleri yapsa, Cenâb-ı Hak ona, zerre kadar bir sevâp vermez. Bütün amelleri boştur. Namazı terk edenlerin, her işinden hayır, iyilik ve bereket kalkar." Sevgili Peygamberimiz buyurmuşlardır ki: "Allah beş vakit namazı farz kıldı. Eksiksiz edâ edeni, Cennet'e koyacağına dâir söz verdi. Namaz kılmayana, bu şekilde verilmiş bir sözü yoktur; böyle kimseye dilerse azâb eder, dilerse onu Cennet'e koyar." [Ebû Dâvûd] "Kasden [ma'zeretsiz] namaz kılmayanın diğer amellerini Allah kabûl etmez. O kimse, tevbe edinceye kadar da Allahın himâyesinden uzak olur." [İsfehânî] "Bir namazı, bilerek, özürsüz kılmayan kimse, bir hukbe Cehennemde kalacaktır." Bir "hukbe", âhiret hesâbıyla seksen senedir ve bir âhiret günü, bin dünyâ senesi kadar uzundur. Ya'nî bir farzı özürsüz kılmayan kimse, seksen kerre üçyüzaltmış bin sene Cehennem'de yanacaktır. [Umdetü'l-İslâm] Resûlullah aleyhisselâm buyurdu ki: "Mü'min, Allah rızâsı için namaz kılınca, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi, günâhları dökülür." [İmâm Ahmed] "Müslümân, namaz kılarken günâhları başı üzerine konur. Her secde ettiğinde başından dökülür. Namazı bitirince hiçbir günâhı kalmaz." [Taberânî] ÖZÜRLE KAZÂYA BIRAKMAK!.. Namaz, hangi özürle kazâya bırakılabilir? Kazâsı olan nâfile kılabilir mi? konusu son derece önemli bir konudur. Farz namazı kazâ etmek de farzdır. Farz veya vâcib olan bir namaz, ancak iki özürle kazâya bırakılabilir: 1- Düşmân karşısında. 2- Seferde iken sel, yırtıcı hayvân gibi bir tehlike varsa, namazı oturarak veya hayvân üzerinde îmâ ile de kılmak mümkün değilse, kazâya bırakmak ve uyku, unutmak gibi bir özürle namazı fevt etmek günâh olmaz. (ed-Dürrü'l-Muhtâr) Bütün fıkıh kitaplarında "metrûkât=terk edilmiş namâz" denmemekte, "fâite ya'ni kaçırılmış namâz" denmektedir. Çünkü, bir Müslüman, namazlarını kasden, bile bile terk etmez. Ancak yukarıda bildirilen özürlerden biriyle kaçırabilir. Bu bakımdan kaçırılan namaz sayısı az olur. Zamanımızda, terk edilmiş namaz sayısı ise pek çoktur. "Kaçırılmış namaz" ile "terk edilmiş namazın" kazâ edilmelerinin hükmü aynı değildir. Tertîp sâhibi kişilerin, fâitesi bulunanların ve metrûkâtı olanların kazâ kılmaları farklı farklıdır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.