Âlimlerin bazı nasîhatleri -2-

A -
A +

Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir" buyuran, geçmiş ve gelecek bütün insanların her bakımdan en yükseği, en güzeli, Rabbü'l-âlemînin mahbûbu, Peygamberimiz Muhammed Mustafâ'yı, temiz Ehl-i Beytini, her biri hidâyet yıldızı olan Eshâb-ı kirâmını, onlara uymakla onlardan sonraki üstünlük sırasına kavuşan Tâbiîni, Tebe-i Tâbiîni, müctehid dîn imâmlarını, evliyâ-i kirâmı ve kıyâmete kadar onların izinden giden âlimleri doğru bir şekilde tanımak lâzımdır. Ömürlerini, "İslâm Dîni"nin güzel ahlâkını öğrenmekte ve yaymakta tüketen ve cânlarını Allah'ın dînini insanlara ulaştırmakta fedâ eden şehîdlerin asîl ve kıymetli çocukları olan temiz gençlerin, şerefli ecdâdının tâm ve doğru olarak getirdiği ve bizlere emânet bıraktığı mübârek "İslâm Dîni"ni ve bunun bildirdiği güzel ahlâkı iyi öğrenmeleri lâzım. Dînimiz güzel huylu olmamızı, sevişmemizi, büyüklere hürmet, küçüklere şefkat etmeyi, dînli-dînsiz, herkese iyilik etmeyi emretmektedir. Güzel yurdumuza göz diken, cân, mal, dîn ve ahlâk düşmânlarının saldırılarına karşı, bu mukaddes emâneti bütün güçleriyle savunan, İslâm ahlâkını her yere yayarak, insanları saâdete kavuşdurmaya çalışan ecdâdımızın hizmeti çok büyüktür. Büyüklerin gençlere nasîhatleri, hep müsbet, yapıcı, cemiyette sevgi-saygıyı artıracak tarzda olmuştur: "Büyüklerinize karşı gelmeyiniz! Bütün insanlara karşı güler yüzlü, tatlı dilli olunuz! Kimsenin malına, cânına, ırzına, saldırmayınız! Hırsızlık etmeyiniz! Herkesin hakkını, ücretini veriniz. Allahın, doğruların yardımcısı olduğunu hiç unutmayınız! Birbirimizi sevelim, yardımlaşalım ki, Allah da yardımcımız olsun!" nasîhati bunlardan biridir. Kitaplarda, arkadaşa nasîhatle ilgili güzel tavsiyeler de bulunmaktadır: Arkadaşımız günâh ve kusûrunda ısrâr ediyorsa, hâlini düzeltecek şekilde güzel nasîhatlerde bulunmalıdır! Eğer arkadaşımız, ilim sâhibi ise, hatâsını teşhîr etmememiz lâzımdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Âlimin yanılmasından dolayı, onunla [hemen] münâsebeti kesmeyin! Düzelmesini bekleyin!" [İmâm Beğavî] Hz. Ömer'in (radıyallahü anh) Şam'da bir arkadaşı vardı. Oradan gelenlere onu sordu. "Şeytâna arkadaş oldu. Günâh işliyor" dediler. Bu gelenlerden birisine, "Şam'a giderken bana uğra" dedi. Hz. Ömer, o kimseye bir mektup verdi. Mektupta Mü'min suresinin ilk üç âyet-i kerîmesini yazıp lüzûmlu nasîhatlerde bulundu. Âyet-i kerîmede mealen; "Allahü teâlânın her şeyi bildiği, günâh işleyenler tevbe ederlerse tevbelerini kabûl edeceği ve azâbının şiddetli olduğu" bildiriliyordu. Şam'daki arkadaşı mektubu okuyunca ağladı. "Allahü teâlâ, kelâmında doğrudur. Ömer de bana nasîhat etti" diyerek tevbe edip günâhlarından vazgeçti. ARKADAŞLIK, AKRABALIK GİBİDİR Arkadaşın sürçme ve hatâlarından dolayı onu terk etmemelidir. Sohbetimiz sâyesinde tevbekâr olup eski hâline dönebilir. Eğer ondan yüz çevirirsek, günâh ile, felâket ile onu baş başa bırakmış oluruz. Arkadaşa karşı vefâ demek, ihtiyâcı hâlinde ona yardım etmektir. Arkadaşlık, yakın akrabalık gibidir. Oğlumuz, kardeşimiz, bir günâh işlerse onu tamâmen terk etmeyiz. Arkadaşı da hatâsından dolayı tamâmen terk etmek uygun olmaz. Kötü bir insanla arkadaşlık yapmak doğru değildir. Fakat arkadaşımız kötü olursa, onu terk etmek de doğru değildir. Arkadaşımızın kusûrlarını yüzüne vurmak, aramızın açılmasına sebep olur. Şeytânın da istediği budur. Onun için şeytânın istediğini yapmamalı, arkadaşımızın kusûrunu gizlemeliyiz! Arkadaşımızın bize karşı hatâlarına gelince, bunu affetmemiz lâzımdır. Hattâ hatâsını tevîl edip mazûr görmeye çalışmalıyız! Eğer gerçekten arkadaşımız özür dilemişse, hemen affetmelidir. Çünkü İmâm-ı Şâfiî hazretleri "Gönlü alınmağa çalışıldığı hâlde, rızâ göstermeyen şeytândır" buyurmuştur. Hadîs-i şerîfte ise, "Arkadaşın mazeretini kabûl etmemenin büyük günâh olduğu" bildirilmektedir. Yine hadîs-i şerîfte, "Mü'min tez kızar, tez barışır" buyurulmuştur. "Hiç kızmaz" buyurulmamıştır. Arkadaşa karşı ihlâslı olmalı ve içi dışına uymalıdır. Arkadaşlık hakkı mühimdir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Komşun ile güzel komşuluk et ki, Müslümân olasın! Arkadaşın ile güzel arkadaşlık et ki, [kâmil] mü'min olasın!" [Tirmizî]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.