Allah rızası için yapılan ziyâretlerin önemi

A -
A +

Akrabâyı ve dîn kardeşlerini ziyâret etmenin cem'iyet hayâtındaki önemine binâen, bugün bir nebze bu konu üzerinde durmak istiyoruz: Allah rızâsı için bir Müslümânı ziyâret etmek çok sevâbtır. "Allahü teâlâ [bir hadîs-i kudsîde] buyurur ki: Benim için birbirini ziyâret eden, benim için birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime mazhar olur." [Hâkim] Hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki: "Bir Müslümân, Müslümân bir kardeşini ziyâret edince, 70 bin melek 'Ey Rabbimiz, Senin rızân için ziyâret yapan bu kulundan râzı ol' diye duâ ederler." [Taberânî] "Hiçbir kul yoktur ki, dîn kardeşini Allah için ziyâret etsin de, bir melek ona, 'Ne iyi ettin, Cennet sana helâl olsun' demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: Kulum beni ziyârete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer." [Ebû Ya'lâ] "Ziyâretçinize ikrâm edin!" [Harâitî] Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: "Bir kimse, köydeki bir arkadaşını ziyârete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki: - Böyle nereye gidiyorsun? - Şu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyârete gidiyorum. - Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun? - Hayır, sırf Allah rızâsı için ziyâretine gidiyorum. -Müjdeler olsun sana! Beni, Allahü teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden arkadaşını ziyârete gittiğin için, Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun." [Hâkim] Hikmet ehli zâtlar diyorlar ki: "Ziyâreti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar." Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Cennet'te öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyâret eden, Allah için sevip yardım eden kimselere hâzırlanmıştır." [Taberânî] Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabâsını arayıp ziyâret ve iyilik etmektir." [Tirmizî] "Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını istiyen, sıla-i rahm [sıle-i rahm, sıla-i rahim, sıle-i rahim] etsin!" [Buhârî] "Sıla-i rahm, malı çoğaltır, âilede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır." [Taberânî] Sâlih akrabâyı, âlimi ve fakîri ziyâret daha çok sevâbtır. Sâlih akrabâyı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyâret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektûpla, telefonla, mesajla, maille gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır. Kitaplarda, "fâsık olan, günâh işlememize sebep olacak olan akrabâyı ziyâret lâzım değildir" diye yazılıdır. Fakat sâlih olan akrabâyı ziyâret gerekir. "Âlimi ziyâret eden, beni ziyâret etmiş gibi sevâb alır." [Taberânî] "Zengini ziyâret eden; sâim [oruçlu] ve kâim [gece ibâdet eden] sevâbı; fakîri ziyâret eden ise, fî sebîlillah [Allah yolunda, Allah rızâsı için] cihâd sevâbı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur." [Deylemî] Kitaplarımızda: "Bayram günlerinde, karşılaştığı mü'minlere güler yüzle selâm vermek, fakîrlere çok sadaka vermek, İslâmiyete doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabâyı, dîn kardeşlerini ziyâret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir" buyuruluyor. Bunlar cemiyet hayâtı için son derece lüzûmlu husûslardır. Dîn kardeşine, Allah rızâsı için hediye vermek, ona yemek yedirmek, mâddî veya ma'nevî hizmetlerde bulunmak, onun mâddî-ma'nevî sıkıntılarını gidermek çok kıymetli işlerdir. Bir hadîs-i şerîfte: "Hediyeleşiniz ki sevişesiniz" buyurulmuştur. Tatlı dil ve güler yüzle selâmlaşmak da sevişmeyi te'mîn eden husûslardandır. Ziyâret, yalnız Allah rızâsı için olmalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Allah için sevdiği arkadaşının ziyâretine gidene, ardından bir melek, 'Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin" der." [Tirmizî] "Dîn kardeşini ziyâret eden, dönene kadar, rahmet içindedir." [Taberânî] "Mü'min kardeşini ziyâret edip musâfaha edenler, ellerini ayırmadan, onların her ikisinden de Hak teâlâ râzı olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günâhları dökülür." [Huccetü'l-İslâm İlmihâli]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.