Bu gece, Şa'bân ayının 15. gecesi, mübârek "Berât Kandili"dir. Aslı "Berâet" olan ve Türkçe'ye "Berât" olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı, "Borçtan, hastalıktan, suç ve cezâdan kurtulmak" ise de, dînî literatürde: "İlâhî af ve rahmete nâil olmak, günâhlardan arınmak, temize çıkmak" manâsını ifâde etmektedir. Allahü teâlâ buyuruyor ki: "Apaçık olan Kitâb'a andolsun ki, biz onu [Kur'ânı] mübârek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız." [Duhân, 2-3] Tefsîrlerde Kur'ân-ı kerîmin, Levh-i mahfûza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Resûlullah Efendimiz, bu gece, çok ibâdet, çok duâ ederdi. Dünkü makâlemizde de belirttiğimiz gibi, Cenâb-ı Hak, ezelde hiçbir şeyi yaratmadan önce herşeyi takdîr etmiş, dilemiştir. Her sene, bunlardan bir yıl içinde olacak şeyler (doğumlar, vefâtlar, terfî'ler, tenzîller...), ameller, ömürler, ölüm sebepleri gibi her şeyi, Şa'bân ayının onbeşinci (Berât) gecesinde meleklere bildirir. Bütün kâinâtın yaratıcısı ve sâhibi olan Yüce Allah, bu gece [Berât Gecesinde], ezelî ilminde mevcût olan sırların bir yıllık bölümünü, "Levh-i Mahfûz"a indirir ve yeni bir yıl için, Melekleri, yapacakları işler bakımından görevlendirir. Bize düşen iş böyle geceleri, namâzla-niyâzla, duâyla, tevbe ve istiğfârla geçirip Cenâb-ı Hakk'ın yüce merhametine sığınmak, kendimizi ve sevdiklerimizi, râzı olduğu kulları zümresine ilhâk buyurmasını dilemektir. Şüphesiz ki O'nun, her şeye gücü yeter. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: "Allah, Şa'bânın yarısının [Berât] gecesinde, dünyâ semâsına tecellî eder. Benî Kelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günâhlarını affeder." [Tirmizî, İbn-i Mâce] "Allahü teâlâ, Berât gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindârları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez." [Taberânî, Beyhekî] "Sâlih akrabâyı terk eden, ana-babaya âsî olan kimse, Berât gecesi affa kavuşamaz." [Beyhekî] "Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allah, o günlerde duâ edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsâna nâil olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berât gecesi, Cum'a gecesi ve günleri." [Deylemî] "Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ reddolmaz. Fıtr ve Kurbân Bayramının birinci gecesi, Berât ve Arefe gecesi." [İsfehânî] "Allah şu dört geceyi hayırla süsler. Ramazân ve Kurbân Bayramı geceleri, Arefe gecesi, Şa'bânın yarısının [Berât] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır." [Deylemî] "Berât gecesi göklerin kapıları açılır, melekler, mü'minlere müjde verir ve ibâdete teşvik ederler." [Nesâî, Beyhekî, Münzirî] Mübârek gecelerde, tevbe ve istiğfâr etmek, Allahü teâlâya ilticâ etmek, yalvarmak, günâhlarını düşünmek, ayıplarını-kusurlarını hâtırlamak, kıyâmetteki azâpları düşünüp korkmak, Cehennemin sonsuz acılarından titremek lâzımdır. Afv ve mağfiret için çok yalvarmalıdır. Gâfil olmamalı, bu geceleri mutlaka ihyâ etmelidir. Bol bol kazâ namazı kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, ölülerimizin rûhlarına da bağışlamalı, fakîrlere ve yetîmlere de sadakalar verip onları da sevindirmeli. İlmihâl kitâbını okuyup ilim öğrenmeli. Sevgili Peygamberimize ve âl ü eshâbına da çokça salevât-ı şerîfe okumalıdır. Bu gecelerde, Allahü teâlânın ihsân ettiği bütün ni'metlere şükretmeli, yapılan hatâlar, günâhlar için de tevbe-istiğfâr etmeli, Cehennem ateşinden kurtulmayı istemelidir. "Yâ Rabbî, bize dünyâ ve âhiret saâdeti ihsân eyle...", "Bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma..." diye de duâ etmelidir. Ayrıca, şu anda bütün dünyâda elem ve ıstırâp çeken, milyonlarca Müslümân kardeşimizi de duâlarımızda unutmamalıyız; onlara hiç olmazsa duâlarımızla yardımcı olmalıyız. Bu vesîleyle bütün okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin mübârek Berât gecelerini cândan tebrîk ediyoruz...