Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârektir. Nasıl ki, altın madeni bakır, demir, kömür gibi madenlerden çok daha üstün ise; yine yâkût taşı diğer normal taşlardan çok daha kıymetli ise, bazı mübârek geceler de diğer normal gecelerden çok üstündürler. Fırsatları ganimet bilmeli Bütün mübârek gün ve geceleri, kezâ çok yaklaşan ve onbir ayın sultânı olan Ramazân ayını bir ganîmet bilmeli, bu fırsatları iyi değerlendirmelidir. Bu gece ve günlerde çok tevbe ve istiğfâr etmeli, bolca kazâ namazları kılmalıdır. Allahü teâlâya çokça münâcât, tazarru' ve niyâzda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıdır. Tesbîh, tahmîd, tekbîr, tehlîl ve benzeri her çeşit zikir, fikir ve şükürle meşgûl olmalıdır. Kur'ân-ı kerîm okumalı, sevâbını da ölülerimizin rûhlarına göndermelidir. Peygamber Efendimize salât ü selâmı da ihmâl etmemelidir. Ana-baba, diğer yakın akraba ziyâret edilmeli veya telefonla, e-maille gönülleri ve duâları alınmalıdır. Fakîrler, yetîmler de sevindirilmeli, sadakalar, hediyeler verilmelidir. Dargınlar, küskünler barışmalıdır. Ayrıca bu vesîle ile güzel vatanımızın dirliği, asîl milletimizin birliği ve beraberliği, bütün müslümanların ve İslâm âleminin huzûr ve saâdeti, bütün insanların da hidâyeti için duâ etmeliyiz. Ramazâna hazırlık ayı Şa'bân ayı Ramazân-ı şerîf'e hazırlık ayıdır. Resûlullah Efendimiz, Berât gecesinde çok ibâdet, çok duâ ederdi. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Şa'bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim." [Nesâî] Müslümânlar, târih boyunca Şa'bân ayını, gafletten uzak olarak, günâhlardan sakınarak ve geçmişte işlemiş oldukları günâhlara da tevbe ve istiğfâr ederek, Ramazân ayını karşılamak için bir fırsat ve ganîmet bilirlerdi. Şa'bân ayı Receb ile Ramazânı birleştiren bir köprü gibidir. Mü'minler, geçen günlerden ibret alırlar, bugünkü günü ganîmet bilirler, yarınki güne çıkıp çıkamıyacaklarını bilemediklerinden, sıhhat ve âfiyet içerisinde hayırlı günlere kavuşmak için Cenâb-ı Hakk'a tazarru' ve niyâz ederlerdi. Üç ayların üçüncüsü, kamerî ayların ise dokuzuncusu olan Ramazân ayı bütünü itibâriyle çok kıymetli ve şereflidir. Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevâp gibidir. Bu ayda iyi iş ve ibâdet yapanlara bütün sene boyunca da bu işleri yapmak nasip olur. İçerisinde Kur'ân-ı kerîmin vahyedilmeğe başlandığı Kadir gecesi bu ay (Ramazân) içindedir ki, o gecenin bin (1.000) aydan hayırlı olduğu bizzat Allahü teâlâ tarafından beyân buyurulmuştur. Kur'ân-ı kerîm, Resûlullah Efendimize bu gece gelmeye başlamıştır. Kur'ân-ı kerîmde medhedilen, en kıymetli gecedir. İmâm-ı Şâfiî, Kadir gecesi, Ramazân-ı şerîf ayının onyedinci gecesi, İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ise, yirmiyedinci gecesi olması çok vâki' olur demişlerdir. Kıymetli vakitlerde duâ etmelidir Cuma günü ve gecesi, Cuma günü öğle ile ikindi arası, gecenin ikinci yarısı, her günün seher vakti, her günün zevâl vakti, ezân vakti, ezân okunurken, ezân ve ikâmet arasında, Kur'ân okunurken, Kur'ân-ı kerîm hatmedilince, Ka'be-i şerîfeyi görünce, Receb'in ilk gecesi, Şa'bân'ın onbeşinci gecesi, Ramazan gün ve geceleri, iftâr zamanı, Bayramların birinci geceleri, Arefe günü kıymetli vakitlerdir. Bu zamanlarda edilen duâlar makbûldür; bu vakitleri ganîmet bilmelidir. Hastalık hâlinde, âile ve vatanından uzak kalındığı zaman, zulme uğrayınca, farz namazlardan sonra, cemâat hâlinde iken, İhlâs sûresini okuduktan sonra, yağmur yağarken, düşmânla karşı karşıya gelince, oruçlu olduğu zaman, kalbinde incelik hissettiği anda duâ etmelidir. Çünkü kalpteki incelik rahmet kapısının açık olduğuna işârettir. Esmâ-i hüsnâ ile, ism-i a'zam ile duâ edince, yapılan duâlar makbûl olur. Duânın kabûlü için, bid'atlerden sakınmak, gâfil olmamak, uyanık olmak, helâl yemek, harâmlardan kaçmak, yalvararak duâ etmek lâzımdır. Bu konularda hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Beş vakit namazlardan sonra yapılan duâ kabûl olur." [Buhârî] "Oruçlunun duâsı reddolunmaz." "Hac yapanların, duâları kabûl olur." [Taberânî] "En fazîletli duâ, Arefe günü yapılandır." [Beyhekî] "Kur'ânı hatmedenin duâsı makbûldür." [Beyhekî] "Her gecenin son üçte birinde, seher vakti, dünya semâsını rahmetiyle dolduran Allahü teâlâ: 'İstiğfâr eden yok mu, onu affedeyim, mağfiret edeyim. Duâ eden yok mu kabul edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duâsını kabûl edeyim' buyurur." [Müslim] "Şu beş gecede yapılan duâ kabûl olur: Regâib, Berât ve Cuma geceleri ile Ramazân ve Kurbân bayramlarının birinci geceleri." [İbn-i Asâkir] "Üç duâ vardır ki, bunların kabul edileceğinde şüphe yoktur. Mazlûmun duâsı, misâfirin duâsı ve babanın evlâdına duâsı. " "Dertli mü'minin duâsını ganîmet bilin." "Allah'a yakararak edilen duâ makbûldür." [Ebû Ya'lâ] "İsm-i a'zamla edilen duâ makbûldür." [İbn-i Mâce] "Ezânla kâmet arasında duâ makbûldür."[Tirmizî] "Kur'ân ve ezân okunurken, düşmân ordusuyla karşılaşınca, yağmur yağarken, zulme uğrayınca duâlar kabûl olur." [Taberânî] "Bir cemâatten bir kısmı duâ eder, ötekiler de âmîn derse o duâyı, Allah kabûl eder." [Hâkim] "Rikkat hâlinde duâyı ganîmet bilin." [Deylemî] "Bir lokma harâm yiyenin, kırk gün duâsı kabûl olmaz." [Taberânî] "Gafletle yapılan duâ kabûl olmaz." [Tirmizî] "Bid'at ehlinin duâsı kabûl olmaz." [İbn-i Mâce]