Ebû Zerr-i Gıfârî'nin güzel ahlâkı

A -
A +

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Zer hazretleri hakkında buyurdu ki: "Benim ümmetimden Ebû Zer, Meryem oğlu Îsâ'nın zühdüne sahiptir. O, bu fıtrat üzere yaratılmıştır." "Ebû Zerr'inkinden daha sâdık bir sözü (lehçeyi) ne yeryüzü tanımıştır, ne de bir yeşillik üzerine gölge salmıştır. (Ya'nî onun gibi doğru sözlü bir kimse dünyâya gelmiş değildir.)" Peygamberimize tâm bağlı olan, onun sevip beğendiğini seven, onun sevmediğini ve beğenmediğini sevmeyen Ebû Zer (radıyallahü anh), Resûlullahın vefâtında yanında bulunmuştur. Peygamberimizin vefâtından sonra bir köşeye çekilip, son derece mahzûn ve yalnız yaşadı... KIYMETLİ NASÎHATLERİ Ebû Zer hazretlerinin kıymetli nasîhatleri vardır. Buyurdu ki: "Malının iki ortağı vardır: Biri semâvî âfetler, diğeri de vârisler. Şu hâlde, eğer malından, nasîbi en az olan kimse olmak istemiyorsan ve gücün yetiyorsa, Allahü teâlânın yolunda sarfet." "İnsan, ne kadar dünyâ mâlı toplarsa, o kadar dünyâya düşkün olur." "En garîp ve en çok muhtâç olduğun gün, kabre konduğun gündür." "Yalnızlık, kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir. İyi arkadaşla beraber olmak da yalnızlıktan iyidir." Ebû Zer hazretlerinin bu sözleri, onun yüksek derecesini göstermektedir. Allahü teâlâ, bizleri onun şefâatlerine mazhar eylesin... Tebûk muharebesinde Ebû Zerr-i Gıfârî hazretlerinin devesi pek zayıf ve dayanıksız olduğu için geride kalmıştı. Yolun ortasında devesi çöküp kalınca, devesinden indi. Eşyasını sırtına yükleyerek orduya yetişti. Yalnız başına tenhâ bir yere oturdu. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Ebû Zerr'i böyle tenhâda görünce "Allahü teâlâ, yalnız başına yürüyen, yalnız başına vefât edecek olan ve yalnız başına haşr olunacak olan Ebû Zerr'e rahmet eylesin" buyurmuştur. Hazret-i Ebû Bekir'in halîfeliği devrinde de yalnızca yaşayıp O'nun vefâtından sonra Şâm'a gitti, oraya yerleşti. Hazret-i Osmân'ın halîfeliğine kadar orada kaldı. Sonra Medine-i Münevvereye geldi. Şâm halkına, dîn bilgilerini öğretmekle meşgûl oldu. Devâmlı zühd sâhibi olmaktan bahsederdi. Daha sonra Medîne-i Münevvere yakınlarındaki "Rebeze" adındaki köye geldi. Ebû Zerr-i Gıfârî (radıyallahü anh) buraya bir mescid yaptırdı. Vefât edinceye kadar, buraya gelenlere İslâm dînini öğretti. Hadîs-i şerîfler rivâyet eyledi. Kalan ömrünü burada geçirdi ve orada da vefât etti. Vefâtı pek garip oldu. Hanımı ona bir elbise aradığında "bana elbise değil, kefen lâzımdır" deyip, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine nasıl vefât edeceğini söylediğini bildirdi. "İyi bir haber var, yakında Resûlullaha kavuşacağım" ve "Ey ölüm çabuk gel, rûhum Rabbime kavuşmak sevgisiyle çırpınıyor" dedi. "HENÜZ VAKİT GELMEDİ!" Hasta olduğu bir gün kızı veya hanımına dönüp, "Dışarıdan gelen olup olmadığını" sordu. Dışarı çıkıp baktıklarında bir şey görünmediğini bildirdiler. Bunun üzerine "Vefât zamanım henüz gelmedi. Şimdi siz bir koyun kesip hazırlayın. Cenâzemde sâlih bir topluluk bulunacak. Onlara ikrâm edersiniz. Yemeden gitmemelerini benim tenbîh ettiğimi söylersiniz" buyurdu. Arzûsu yerine getirildi. Tekrâr kızına veya hanımına dışarı çıkıp gelenlerin olup olmadığına bakmasını isteyince, dışarı çıktılar. Uzaktan bir topluluğun gelmekte olduğunu görünce içeri girip haberi verdiler. Bunun üzerine, kendisinin kıbleye karşı çevrilmesini istedi. Kıbleye döndükten sonra Hazret-i Ebû Zer, "Bismillâhi ve billâhi ve alâ milleti Resûlillâh" diyerek rûhunu, Hak teâlâya teslîm etti. Gelen misâfirler [Abdullah İbn-i Mes'ûd ve arkadaşları] karşılanıp Ebû Zerr-i Gıfârî'nin (radıyallahü anh) vefât ettiği bildirildi. Gasl, techîz ve tekfîn edip cenâze namazını kıldılar ve defnettiler. Tâm gitmek üzerelerken, "Ebû Zerr-i Gıfârî (radıyallahü anh), size selâm etti, yemek yemeden gitmemenizi tenbih eyledi" diye bildirilince, hepsi oturup yemek yediler. Sonra durumu gidip Halîfeye bildirdiler. Ebû Zer (radıyallahü anh) vefât ettiğinde bir evi, üç koyunu ve birkaç keçisinden başka malı yoktu. Hz. Osman, Ebû Zerr'e çok acıdı. Onun kızını kendi evlâtları arasına aldı. Ona fevkalâde yakınlık gösterdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.