Dünkü makâlemizde, Sultân Gazneli Mahmûd'un, Hindistân'a 17 sefer yaptığını yazdık. 1. seferine, Eylül 1000 târihinde çıkan Sultân Mahmûd, Kâbil'in doğusunda Lamgan bölgesinde Hintlilerin elinde bulunan birkaç kaleyi zabtederek geri döndü. Sultân Mahmûd'un 2. Hind Seferi, Vayhand Racası Caypal'e karşı oldu. 27 Kasım 1001 târihinde Peşâver yakınlarında yapılan savaşı Gazneli ordusu kazandı. 1004 yılında Bhatiya bölgesi Racası Beci Ray üzerine yürüdü. Bu seferde Bhatiya Racalığının bütün bölgelerini ele geçirdi. Bölgede mescitler ve minberler inşâ ettiren Sultân, İslâmiyetin esaslarını öğretmeleri için âlimler de tâyin etti. Sultân Gazneli Mahmûd, 4. seferini Multan üzerine yaptı. Multan Hâkimi Ebü'l-Feth Dâvûd, Karmatî bozuk inanışına sâhib olup, Ehl-i sünnet düşmanıydı. Gazne ordusunun üzerine geldiğini haber alan Ebü'l-Feth, şehri terk ederek İndus Nehri üzerindeki bir adaya kaçtı. Multan'ı zabteden Sultân, buradaki Karmatîleri cezâlandırdı. 1008 yılında Multan'ın yeni vâlisi Suhpal'ın Müslümanlığı terk ederek Moğol dînine dönmesi üzerine, Sultân Mahmûd çetin kış şartlarına rağmen 5. Hint Seferine çıktı. Multan önünde yapılan savaşı kazanarak, Suhpal'ı tutuklatıp Multan ve çevresinin idâresini komutanlarından Tegin Hazin'e bırakarak Gazne'ye döndü. Aynı yıl, Kuzeybatı Hindistân ve Pencâb bölgesi racalarının, İslâmiyetin yayılmasını önlemek üzere faâliyete girişmeleri üzerine, tekrâr harekete geçen Sultân Mahmûd, müttefik kuvvetlere karşı Vayhand şehri ovasında yapılan muhârebeyi ağır kayıplar vererek kazandı. Ancak bu savaş ile Kuzey Hindistân racalarının kuvvetleri ezilmiş ve Pencâb yolu Müslümân-Türk orduları için güvenli bir hâle getirilmiş oldu. Sultân Gazneli Mahmûd, Ekim 1009 târihinde büyük bir ticâret merkezi olan Narayyanpur'u zabtetti. 1010 târihinde çıktığı seferde Multan'ı bütünüyle fethetti. Müslümânlara eziyet eden Karmatîlere ağır bir darbe daha indirildi. 1014 târihinde çıkılan 9. Hint Seferinde Nandana Kalesinin fethinden sonra Keşmîr üzerine yüründü. Keşmîr kuvvetleri iki defa bozguna uğratıldı. Bu zaferin Hindistân'daki yankıları pek büyük oldu ve İslâmiyet en uzak yerlere kadar yayıldı. Sultân Gazneli Mahmûd, 10. seferini, Hintlilerce mukaddes bilinen pekçok tapınak ve putun bulunduğu Thanesar şehrine yaptı. Hiçbir mukâvemetle karşılaşmadan şehre giren Sultân, bütün putları kırdırdı. Bu zafer, Hindûların Müslümânları tanımalarına sebeb oldu. Bunun netîcesinde pekçok kimse İslâmiyetle şereflendi... 1015 yılında Keşmîr yolu üzerinde Lokhot Kalesini kuşattı ise de şiddetli kış yüzünden bir netîce elde edemeyerek geri döndü. 12. seferini zengin ve bayındır bir ülke olan Kanave'a karşı yaptı. Sirsava Kalesini zaptetti. Baran (Bulendşehr) Kalesi önüne geldiğinde Raca Hardat, Sultânı karşılayarak Müslümân olduğunu bildirdi ve şehri teslîm etti. Onunla birlikte 10.000 taraftarı da İslâmiyeti kabûl etti. Mahmûd Han, sefere devâmla Cumne ile Ganj Nehirleri arasındaki bütün şehirleri aldı. 20 Aralık 1018'de de asıl hedefi olan Kanave'i fethetti. Bu seferden tahmînen üç milyon dirhem para, altmış bin esîr ve beş yüz fil ganîmet ile dönüldü. 1020 yılında Kalincar, 1021'de Keşmir ve 1022'de tekrar Kalincar racaları üzerine seferler düzenleyen Sultân, bunları itâat altına aldı. 16. ve en meşhûr seferini, Somnat üzerine yaptı. Bu şehirde bulunan kutsal bir tapınaktaki put, her yıl, yüz binlerce Hindû tarafından ziyâret edilir ve en kıymetli mücevherlerle süslenirdi. Sultân Mahmûd bunu işitince, bu sapık inançla birlikte, o putu da yıkmaya karâr verdi. Bu sâyede, Hintliler arasında İslâm dîninin yayılması da çabuklaşmış olacaktı. 18 Ekim 1025 târihinde otuzbin atlı ve yüzlerce gönüllüden meydana gelen orduyla harekete geçen Sultân, 8 Ocak'ta Somnat'ı zabtetti. Tapınağa girdikten sonra müezzine, tapınağın üzerine çıkarak ezân okumasını emretti. Tapınaktaki putların tamâmını kırdırdı. Rivâyete göre tapınaktaki ganîmetten Sultân'ın payına düşen beşte bir malın değeri yirmi milyon dînâr idi. 17. seferinde ise Karmatî olan Mansûra hâkimi Hafîf'i cezâlandırdı...