Hac ibâdetinin önemi

A -
A +

Bugün "Hac" ibâdetinin, yarın da inşâallah "Kurbân" ibâdetinin önemi üzerinde birer nebze durmak istiyoruz. Bilindiği gibi dînen zengin olan bir Müslümânın, ömründe bir kerre hacca gitmesi, İslâmın beş şartından birisidir. Hac; renk, dil, ırk ayırımı olmadan, bütün Müslümânların bir araya gelişinin, İslâm kardeşliğinin bir tezâhürüdür. Müslümanlar, hac mevsimi (Şevvâl, Zilka'de ve Zilhicce ayları) geldiği zaman, dünyanın dört bir yanından, Allahü teâlânın emrini yerine getirmek, O'nun rızâsını kazanmak için yollara düşmektedirler. Yolda karşılaşacakları hiç bir güçlüğe aldırmadan, Allahü teâlânın evi olan Ka'be-i muazzamaya kavuşma, o mukaddes beyti tavâf etme aşk ve heyecânıyla yanmaktadırlar. Şartlarına uygun olarak, Allah rızası için yapılan ve kabûl olan hac, kul hakkı dışındaki günâhların affolmasına sebep olacağından; hacdan dönenler, ma'nen çok büyük bir râhatlık ve huzûr içinde olmaktadırlar. İmâm Taberânî'nin bildirdiği hadîs-i şerîfte: "Hac, suyun kirleri temizlediği gibi, günâhları temizleyip yok eder" buyurulmuştur. Allahü teâlânın emrini düşünerek haccını îfâ eden bir Müslüman, yolun uzaklığına, mukaddes topraklardaki havanın sıcaklığına, yolda ve oradaki bütün zorluklara, sıkıntılara rağmen, hac ibâdetini yerine getirmekten dolayı huzûr duymaktadır. Peygamber Efendimiz, hac yolunda veya hac esnâsında vefât edenlere de çok müjdeler vermiştir. Mesela bir hadîs-i şerîfte: "Hacca giderken veya gelirken ölenin, geçmiş günâhları affolur. O kimse, hesâba çekilmeden ve azâb görmeden Cennet'e girer" buyurulmuştur. Haccın vücûb ve edâ şartları Beden ve mal ile yapılan bir ibâdet olan haccın, bir Müslümana farz olabilmesi için, haccın vücûb ve edâ şartlarının o Müslümanda bulunması lâzımdır. Bu şartlara sâhip olan Müslümanın hacca gitmesi farzdır. [Hac farz olduğu hâlde gidemeyen bir kimsenin, ölmeden önce, yerine birinin vekîl olarak gönderilmesini vasiyyet etmesi lâzımdır.] Haccın Vücûb Şartları: a) Müslüman olmak, b) Akıllı ve bâliğ [ya'nî erginlik çağına ulaşmış] olmak, c) Hür olmak, d) Geçim ihtiyâcından fazla olarak, hacca götürüp-getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar parası olmak, e) Sıhhatli olmak. Haccın Edâ Şartları: a) Hapiste olmamak, b) Hac için gidilen yerin ve yolun güvenli olması, c) Kadının yanında kocası veya ebedî mahremi olan [babası, erkek kardeşi, amcası, dayısı ve oğlu gibi] bir erkek akrabâsının bulunması. Hacılar, "mîkât" yerlerinde ihrâma girerek hacca "niyet" ederler ve "telbiye" getirirler. Ka'be-yi muazzama uzaktan görülünce tekbîr getirilir ve duâ edilir. Daha sonra Ka'be-i muazzama tavâf edilir ve sa'y yapılır. Zilhiccenin 8. günü "terviye günü"dür. Hacc-ı temettu'a niyyet edenler, Mekke-i mükerremeye vardıklarında umre yapıp ihrâmdan çıkarlar; terviye günü gelince tekrâr ihrâma girerler. İfrâd ve kırân haclarına niyet edenler ise, mîkât mahallinde girdikleri ihrâmdan, hac bitince çıkarlar. Hacıların dikkat edecekleri husûsların başında, öncelikle haccın farzları gelmektedir. Bu husûs çok önemlidir; çünkü haccın farzlarından birisi noksan olursa, hac sahîh olmaz; bu haccı yeniden yapmak gerekir. Sonra sırasıyla haccın vâcipleri, sünnetleri ve müstehapları gelir. Tabîî ihrâmlı iken, yapılması yasak olan, hac ibâdetini bozan veya hac anında cezâyı gerektiren hâllerden de sakınmak lâzımdır. Haccın farzları Haccın farzları üçtür: Birincisi; haccı "ihrâm"lı olarak yapmaktır. [İhrâm elbisesi, iki parçadan ibâret beyaz örtüdür.] Hacca gidenler, "Mîkât" denilen yerlerde, ihrâma girerler. Eğer "Mîkât"tan, ihrâma girmeden geçilmiş ise, geri dönülür ve "Mîkât"ta tekrar ihrâma girilir. Haccın ikinci farzı; "Arefe günü" ya'ni Zilhicce ayının 9. günü, "Arafât" denilen yerde vakfeye durmaktır. [Arefe günü, Arafât'ın "Vâdî-yi Urene" denilen yerinden başka, herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durulur.] Haccın üçüncü farzı ise; Ka'be-yi muazzamayı tavâf etmektir. Bu tavâfa "ziyâret tavâfı" denir. "Tavâf", Ka'be-yi muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz ve üçü vâcip olmak üzere yedi defa dönülür. Ziyâret tavâfını yaparken niyyet etmek ve tavâfı, Arafât vakfesinden sonra yapmak da farzdır. Haccın farzlarından başka, vâcip ve sünnetleri de mevcûttur. Bunlara da uymak, yerine getirmek lâzımdır. Zilhiccenin 9. günü "Arafât"ta vakfeye durulup gerekli ibâdetler yapıldıktan sonra, akşam ezânı vaktinde "Müzdelife"ye hareket edilir. Burada da gerekli ibâdetler yapıldıktan sonra, ertesi gün sabâh namazından sonra "Minâ"ya geçilir. Burada da haccın vâcipleri ve sünnetleri yerine getirilir. Şeytân taşlamadan sonra farz olan ziyâret tavâfını yapmak için Mekke-yi mükerreme'ye dönülür. Hacca gidenler, farz olan haccı yaptıktan sonra [veya hacdan önce] Medine-yi münevvere'ye gidip Resûlullah Efendimizin mübârek kabrini de ziyâret etmelidirler. Medine-yi münevvere'deki Mescid-i Nebî'de de, kitaplarda bildirilen edeplere uygun hareket etmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.