Dünkü makâlemizde, bir okyanus gibi geniş olan Hindistân'la ilgili târihî, coğrâfî, ictimâî konularda bir nebze bilgi vermeye çalıştık. Bugün de, ilim ve kültür konularında, denizden damla misâli birkaç kelime yazmak istiyoruz. Hindistân'ın birçok yerinde, bilhâssa Delhî, Pânipüt, Serhend ve Ecmîr gibi şehirlerinde vaktiyle çok büyük âlim ve velîler gelmiş-geçmiş, ayrıca buralarda büyük emek mahsûlü, sanat târihî açısından kıymetli eserler yapılmıştır. Meselâ dünyânın en eski şehirlerinden, 2300 yıllık târihe sâhip, eski ve yeninin birleştiği Delhî'de, Muhammed Bâkî Billâh, Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûnî, Seyyid Mazhar-ı Cân-ı Cânân, Seyyid Abdullah-ı Dehlevî (Kaddesallahü esrârehümü'l-azîze) hazretleri gibi "Silsile-i Aliyye" büyüklerinden dördünün [22, 26, 27 ve 28. sıradalar] kabr-i şerîfleri var. Burada, Hindû ve Sîhler dâhil herkesin ziyâret ettiği Çeştiyye büyüklerinden Hâce Nizâmüddîn Evliyâ ve onun halîfesi Emîr Hüsrev Dehlevî (Kuddise sirruhümâ) hazretlerinin türbe-i şerîfeleri mevcuttur. TÜRBELER ŞEHRİ: DELHÎ Yine Çeştiyye büyüklerinden Muînüddîn-i Çeştî'nin [Ecmir'de] halîfesi Kutbüddîn Bahtiyâr Ka'kî hazretlerinin kabr-i şerîfi de Delhî'dedir. Ayrıca İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarından ve Seyyid Abdullah-ı Dehlevî'nin talebesi Ebû Saîd-i Fârûkî, Seyyid Abdullah-ı Dehlevî'nin halîfesi Ahmed Saîd-î Fârûkî'nin torunu Ebu'l-hayr Fârûkî, Muhammed Bâkî Billah hazretlerinin 2. oğlu Abdullah bin Muhammed Bâkî Billah, Hindistân evliyâsından ve hadîs âlimi Abdülhak-ı Dehlevî, Hindistân evliyâsının büyüklerinden Şâh Veliyyullah Dehlevî ve oğlu Abdülazîz Dehlevî, hem Muhammed Bâkî Billah, hem de İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebesi Muhammed Sıddîk Keşmî gibi birçok âlim ve velînin mübârek kabirleri de Delhî'de bulunmaktadır. Pânipüt'te: Seyyid Mazhar-ı Cân-ı Cânân'ın talebesi, tefsîr, hadîs ve Hanefî fıkıh âlimi ve tasavvuf mütehassısı Senâullah-ı Pânipütî ve Seyyid Şemseddîn-i Türkî Pânipütî (Kuddise sirruhümâ) hazretlerinin kabr-i şerîflerini zikredebiliriz. Serhend'de ise: Yine "Silsile-i Aliyye"nin en büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî (Kuddise sirruh) hazretlerinin türbe-i şerîfesi, câmii ve külliyyesi başta olmak üzere, onun mahdûmu el-Urvetü'l-Vüskâ Muhammed Ma'sûm Fârûkî ile, onun da mahdûmu Seyfeddîn-i Fârûkî (Kuddise sirruhumâ) hazretlerinin kabr-i şerîfleri var. 23, 24 ve 25. sıraları teşkîl eden bu üç "Silsile-i Aliyye" büyüğünden başka, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin babaları Abdülehad Efendi, İmâm-ı Rabbânî'nin 1. oğlu Muhammed Sâdık ile 2. oğlu Muhammed Saîd Fârûkî, İmâm-ı Rabbânî'nin torunları ve Muhammed Ma'sûm'un en büyük oğlu Kayyûm-i Zamân (Muhammed Sıbğatullah), 3. oğlu Muhammed Ubeydullah Serhendî ve en küçük oğlu Muhammed Sıddîk'ın (rahmetullahi aleyhim ecmaîn) kabr-i şerîfleri bulunmaktadır. TAC MAHAL'DEN BAŞKA... Bunlardan başka İmâm-ı Rabbânî'nin babası Abdülehad Efendi'nin hocası Rükneddîn-i Çeştî gibi büyük âlim ve velîlerin kabr-i şerîfleri de var. Delhî'ye 174 km uzaklıkta, Bâbür İmparatorluğu'nun başşehri, gurûr kaynağı, müthiş bir haşmet ve ihtişâmın kalesi Agra'da ise, Tac Mahal'den başka; hem Muhammed Bâkî Billah, hem de İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebesi Seyyid Mîr Muhammed Nu'mân (Kuddise sirruh) hazretlerinin kabr-i şerîfi bulunmaktadır. Bu vesîleyle belirtelim ki, Bâbürlü mi'mârîsinin şâheseri olan Tac Mahal'de hem Şâh Cihân'ın eşi Mümtâz Mahal'in kabri [zâten bu eser onun için yaptırılmıştır], hem de kendisinin kabri vardır. [Son araştırmalara göre, Tac Mahal'i; Mi'mâr Sinân'ın talebelerinden olup Hindistân'a giden Osmânlı Mi'mârı Yûsuf'un oğlu Mi'mâr Ahmed yaptığı için, eser Selçuklu, Tîmûr ve Osmânlı mi'mârî özelliklerine sâhiptir.]