Millî ve manevî değerlere saygı gösterilmelidir

A -
A +

Dün gece [3 Temmuz Perşembe'yi 4 Temmuz Cuma'ya bağlayan gece] Receb ayının ilk gecesi ya'nî 29 Cemâzil-âhır 1429'u 1 Recebü'l-ferd'e bağlayan gece olup mübârek "Regâib Kandili" idi. Binâen aleyh bugün [Cuma], mübârek üç aylar başlamış bulunmaktadır. [Cenâb-ı Hak, hepimize, bu mübârek üç ayların, hem günlerinin, hem de gecelerinin feyiz ve bereketlerinden lâyıkı vechile istifâde etmeyi nasip buyursun.] Hem üç ayları idrâk etmemiz münâsebetiyle, hem de haziran ayı içerisinde bana gelen bir mail sebebiyle, bugünkü makâlemizde, birazcık "Mübârek Geceler"den bahsetmek istiyoruz. Adı geçen mailde belirtildiğine göre, Anadolu'daki bir ilimizde, bir "İlköğretim Okulu"nun Matematik Öğretmeni ve aynı zamanda Okul Tanıtım Koordinatörü olan kişi tarafından aylık olarak hâzırlanan ve öğrencilere dağıtılan "Eğitim ve Kültür Dergisi"nin son sayısında, bilerek veya bilmeyerek, millî ve ma'nevî [dînî (İslâmî)] değerler ile alay edilmiş, âdetâ dalga geçilmiştir. Okul Müdürü, mezkûr "Dergi"de, öğrenci velilerinin büyük tepkisine sebep olan böyle bir bölümün bulunmasından dolayı özür beyân etmiş, sorumlu kendisi olmasına rağmen, "Mizâhî Bölüm"e dikkat etmediğini belirtmiştir. Bu saygısız ifâdelerle ilgili olarak İl Millî Eğitim Müdürlüğü'nün soruşturma başlattığı da ifâde edilmiştir. Dergi"nin 32. sayfasında bulunan "Biraz da Eğlenelim" başlıklı bölümünde yer alan bu hakâretâmiz ifâdelerden bazıları şöyledir: 1- "Mübârek geceler hangileridir, yazınız? Cevap: a) Kına gecesi, b) Dolunay gecesi, c) Sıra gecesi." 2- "Câmiye niçin gidilir? Cevap: Çıkışta para vermek için gidilir." 3- "Peygamber Efendimize Kur'ân-ı Kerîm nasıl indi? Cevap: Peygamber Efendimiz tek başına yürürken önüne düşmüş." Kur'ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz, Mukaddes Câmi ve Mescidlerimiz, Mübârek Gecelerimiz hakkında, böyle câhilce, ahmakça, edepsizce, saygısızca, hattâ küstahça [alçakça, iğrenç] ifâdeler çok tehlikelidir. Şüphe yok ki, mukaddes kitâbımız Kur'ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz ve dînî konular, dîne aykırı gelişigüzel sözler kullanılarak espri konusu yapılamaz. Böyle ifâdeler, hem insanların îmânlarının gitmesine, kâfir olmalarına sebep olur [onun için mutlaka elfâz-ı küfrü ve ahvâl-i küfrü bilip-öğrenip bunlardan kaçınmalıdır]; hem de halkı birbirine düşürür; milletin birliğinin-berâberliğinin ve ülkenin dirliğinin bozulmasına sebep olur. Böyle durumlarda, elbette ki suçlulara gereken cezâ verilmelidir; tâ ki böyle bir şey bir daha tekerrür etmesin ve mukaddesâtlarıyla alay edilen ve buna çok üzülen bütün insanlarımız da tesellî bulsunlar. MÜBÂREK GECELER HANGİLERİDİR? Şimdi biz, bunlara cevap verelim; önce mübârek gecelerden başlayalım: Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tevbe, namaz ve oruç gibi ibadetleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Aslında kulların çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için böyle gece, gün ve aylar birer sebep kılınmıştır. "Bereketli, feyizli, hayırlı, faydası bol" demek olan "mübârek" sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dîninde kıymet verilen on gece vardır ki, bunlar kronolojik sıra itibâriyle, ya'nî hicrî-kamerî sene içerisindeki yerlerine göre; 1 Muharrem (Hicrî Yılbaşı) ve 10 Muharrem (Aşûre) geceleri, Mevlid gecesi, Regâib ve Mi'râc geceleri, Berât gecesi, Kadir gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Arefe ve Kurban Bayramı geceleridir. Yukarıda bildirilen on geceden başka, Fıtır (Ramazân) bayramının diğer geceleri, Zil-hicce ayının ilk on gecesi, Muharremin ilk on gecesi ve her Cum'a ve Pazartesi gecesi de mübârektir. Muhtelif hadîs-i şerîflerde bildirildiğine göre, Allahü teâlânın kıymet verdiği gün ve gecelere ikrâm etmeli, saygı göstermeli, hürmet etmeli, ya'nî büyük veya küçük hiçbir günâh işlememeli [Allahü teâlâ, böyle davrananlara dünyâda ve âhirette ikrâm eder; kabir azâbı yapmaz, Cehennem'den âzâd eder, Cennet'ine sokar]; bu gece ve günlerde çok ibâdet etmeli [Cenâb-ı Hak, ibâdetler içinde, bugün ve gecelerde yapılanları dahâ çok sever; o gecelerde kılınan namâzları, Kadir gecesinde kılınan namâzlar gibi kabûl eder; o günlerde tutulan bir gün oruca, bir senelik nâfile oruç sevâbı verir; böyle yapanların günâhlarını afveder; duâlarını kabûl eder]; çok tesbîh, tahmîd, tekbîr ve tehlîl okumalıdır. Peygamber Efendimize de çok çok salevât getirmelidir. [İnşâallah yarın da bu konuya devâm edelim.]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.