Şa'bân ayının 15. Gecesi [ya'nî 26 Temmuz Pazartesi günü], mübârek "Berât Kandili"dir. Aslı "Berâet" olan ve Türkçe'ye "Berât" olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı, "Borçtan, hastalıktan, suç ve cezâdan kurtulmak" ise de, dînî literatürde: "İlâhî af ve rahmete nâil olmak, günâhlardan arınmak, temize çıkmak" manâsını ifâde etmektedir. Bütün kâinâtın yaratıcısı ve sâhibi olan Yüce Allah, Berât Gecesinde, ezelî ilminde mevcût olan sırların bir yıllık bölümünü, "Levh-i Mahfûz"a indirir ve yeni bir yıl için, melekleri, yapacakları işler bakımından görevlendirir. "AF İSTEYEN YOK MU AFFEDEYİM!" Sevgili Peygamberimiz, hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki: "Şa'bânın 15. gecesini ibâdetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: 'Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, âfiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.' Bu hâl, sabaha kadar devâm eder." [İbn-i Mâce] "Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regâib gecesi, Şa'bânın 15. [Berât] gecesi, Cum'a gecesi, Ramazân bayramı ve Kurbân bayramı geceleri.) [İbn-i Asâkir] "Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ reddolmaz: Fıtr ve Kurbân bayramının birinci geceleri, Berât ve Arefe geceleri." [İsfehânî] "Allah şu dört geceyi hayırla süsler: Ramazân ve Kurbân bayramı geceleri, Arefe gecesi, Şa'bânın yarısındaki [Berât] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır." [Deylemî] "Berât gecesi göklerin kapıları açılır, melekler, mü'minlere müjde verir ve ibâdete teşvik ederler." [Nesâî, Beyhekî, Münzirî] Yine hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki: "Allahü teâlâ, Berât gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindârları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez." [Taberânî, Beyhekî] "Cebrâîl aleyhisselâm gelip, 'Kalk, namaz kıl ve duâ et. Bu gece, Şa'bânın 15. gecesidir' dedi. Bu geceyi ihyâ edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşâhin [ya'nî bid'at ehli], içkici, fâizci ve zânîyi affetmez." [Taberânî] "Sâlih akrabâyı terk eden, ana-babaya âsî olan da bu gece affa kavuşamaz." (Beyhekî). [Burada, önemine binâen şu husûsu belirtmemizde fayda var: Ehl-i sünnet i'tikâdına göre; içki içmek, cimrilik, kin gütmek, ana-babaya isyân... gibi günâhları işleyen kâfir olmaz. Îmânı düzgün ise, günâhlarının cezâsını çektikten sonra Cennete girer. Sevâpları günâhlarından daha çok ise, Cehenneme girmeden de Cennete gider.] BU GECELERDEN GÂFİL OLMAMALI! Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Berât gecesinde çok ibâdet ve duâ ederdi. Hazret-i Âişe vâlidemiz, "Yâ Resûlallah, Allahü teâlâ seni günâh işlemekten muhâfaza buyurduğu hâlde, Berât gecesinde neden çok ibâdet ettin?" diye sordu. Peygamber Efendimiz ona cevâben buyurdu ki: "Ben, şükredici bir kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertîp olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur." [Gunyetü't-tâlibîn] Yine O, Berât gecesinde, "Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineş-şirki beriyyen lâ kâfiren ve şakıyyen" Ya'nî "Ey Allah'ım! Bize, şirkten berî, kâfir ve şakî de olmayan, müttakî bir kalp nasîb eyle" duâsını da çok okurdu. (Riyâdu'n-Nâsıhîn) Gâfil olmamalı, bu gün ve gecelerde bolca tevbe-istiğfâr etmeli, çokça kazâ namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, duâ etmeli, fakîrlere ve yetîmlere de sadaka ve hediyeler vermeli, Müslümânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülerimizin rûhlarına da göndermelidir. Bilhassa mübârek zamanlarda ilim öğrenmelidir. En kıymetli ilim ise, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir. Sevgili Peygamberimize ve âl ü eshâbına da çokça salevât-ı şerîfe okumalıdır. Ana-baba, diğer yakın akrabâ ziyâret edilmeli veya telefonla gönülleri ve duâları alınmalıdır. Dargınlar, küskünler barışmalıdır. Ayrıca bu vesîleyle güzel vatanımızın dirliği, asîl milletimizin birliği ve berâberliği, bütün Müslümanların ve İslâm âleminin huzûr ve seâdeti, bütün insanların da hidâyeti için duâ etmeliyiz.