Mübarek Zilhicce ayı...

A -
A +

Takvîmlere göre, 7 Kasım 2010 (1 Zil-hicce 1431) Pazar günü, hac aylarımızın sonuncusu olan Zil-hicce ayı girdi. "Hac ayları": Şevvâl ve Zilka'de ayları ile Zilhicce'den ilk on gündür. Esâs hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere beş gündür. Nitekim "Umre (ömre)" ta'rîf edilirken, "Hac zamânı olan beş gün yâni Arefe ve Kurban bayramının dört günü dışında, istenildiği zaman ihrâma girilip Kâbe-i muazzamayı tavâf etmek ve Safâ ile Merve arasında sa'y etmek (yürümek), saçı kazımak veya kesmekten ibâret olan ibâdet" şeklinde tanımlanır. [Umre'ye "Hacc-ı asgar (küçük hac)" da denir. Umre, Hanefî ve Mâlikîlere göre sünnet-i müekkede(kuvvetli sünnet)dir. Şâfiîlere ve Hanbelîlere göre ise, ömürde bir defâ farzdır. (Alâüddîn Haskefî, İbrâhîm Halebî) Hacc-ı ekber, farz olan hacdır. (Kuhistânî).] Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede (meâlen) buyurdu ki: "Azık ve binek bakımından yoluna gücü yeten her kimsenin o Beyt'i (Kâbe'yi) hac etmesi, insanlar üzerine Allahü teâlânın hakkıdır, farzdır." (Âl-i İmrân sûresi, 97) Bu ay, aynı zamanda kurbân ayıdır; ya'nî takvimlere göre 3 gün sonra da [Salı günü] inşâallah, Kurbân Bayramını idrâkle şerefleneceğiz. Yukarıda 2 defa takvimlere göre dedik; niçin? Çünkü Hanefî fıkıh âlimlerinden Şemsü'l-eimme Halvânî buyuruyor ki: "Ramazan ayının başlaması, hilâlin görülmesiyle olur. Hilâlin doğmasıyla başlamaz. Hesâp hilâlin doğduğu geceyi bildirdiği için, Ramazân ayının başlaması hesâpla anlaşılamaz. İki âdil müslümânın, 'hilâli gördük' demeleriyle bir yerde Ramazân ayı başlayınca, dünyânın her yerinde oruca başlamak gerekir. Fakat hac, kurbân ve namaz vakitleri böyle değildir. Bunlar, vakitlerinin bir yerde ma'lûm olmasıyla, başka yerlerde de böyle olmaları lâzım gelmez." (İslâm Ahlâkı) BAYRAM VE KURBÂN Ramazân hilâli gibi, kurbân bayramının hilâli de, dünyânın bir yerinden görülünce, her yerde görülmüş sayılmıyor. Şâfiî âlimlerin büyüklerinden İmâm-ı Sübki (rahmetullahi aleyh): "Şa'bânın 30. gecesi hilâli gördüğünü bildiren olsa, hesâpla da, hilâlin bir gece sonra doğacağı tespit edilse, burada hesâba inanılır; çünkü hesâpla anlaşılan kesindir. Doğmadan bir gece önce görülmesi imkânsızdır" buyurmuştur. Hesâplar doğru yapılırsa, hilâlin doğuşunu tespit etmek güç değildir; çünkü Allahü teâlânın nizâmında zerre kadar yanlışlık olmaz. Hilâl, hesâbın bildirdiği sâatte doğar, sâniye şaşmaz. Hesâptan bir gün önce bayram etmek ilme aykırıdır, yanlıştır; çünkü hesâptan önce hilâlin görülmesi imkânsızdır. Güneşin doğuşu da aynen ayın doğuşu gibidir. Güneş doğmadan, "ben güneşi gördüm" demek elbette yanlış olur. Güneş ancak takvîmlerde bildirilen sâatte doğar. Daha önce doğması imkânsızdır; ama güneş doğduğu hâlde, hava bulanık olduğu için görülmeyebilir. Hilâl hesâpla bulunan gün ve sâatte doğar; ancak o gün o sâatte görülmeyebilir. Nitekim bu sene, hem Cumartesiyi Pazar'a bağlayan gece, hem de Pazar'ı Pazartesi'ye bağlayan gece ay rasad edildiği (gözetlendiği) hâlde görülememiştir. Dînimiz hilâlin doğmasını değil, görünmesini esâs alır. Aslında hilâl görülmedikçe, hesâpla bulunan günde bayram yapılmaz. Ramazân hilâli dünyânın herhangi bir yerinde görülünce, orucun başlaması ve Ramazân Bayramı her yerde aynı gün olur. Bir hadîs-i şerîfte meâlen buyurulmuştur ki: "Herkes oruca başlayınca siz de başlayın, herkes bayram edince, siz de bayram edin." [Ebû Dâvûd, Tirmizî] Kurbân Bayramı yukarıdaki gibi değildir. Farazâ Amerika'da Zilhicce hilâli görülse, Türkiye'de görülmese, Türkiye'de de görüldü kabûl edilmez. Kurbân Bayramının birinci günü de, Zilhicce ayının hilâlini görmekle anlaşılır. Zilhicce ayının 9. Arefe günü, hesâpla, takvîmle anlaşılan gün veya bundan bir gün sonra olur. (Seâdet-i Ebediyye) Kurbân Bayramının hesâpla tespit edildiği yerlerde, şer'an sâbit olan bayramı bilmedikleri için, Müslümânların, bayram zannederek Arefe günü kestikleri kurbânlar sahîh olur. Ama ihtiyâtlı hareket etmiş olmak için, her zaman kurbânları, hesâpla bulunan bayramın ikinci günü kesmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.