Mübârek zilhicce ayındayız...

A -
A +

Bildiğiniz gibi 11 Aralık Salı günü, hac aylarımızdan Zilhicce ayı girdi; bugün de, 04 Zilhicce 1428 (14 Aralık 2007) Cuma günü. Bu ay, hem "el-Eşhuru'l-hurum=Eşhür-i hurum" denilen "harâm aylar"dan, hem de "eşhüru'l-hac" denilen "hac ayları"ndandır. [Bu ay, aynı zamanda kurban ayıdır; ya'nî birkaç gün sonra da inşâallah, Kurbân Bayramını idrâkle şerefleneceğiz. El-hamdü lillah dînî bayramlarımızdan birincisi olan Ramazân Bayramını, 12-14 Ekim (1-3 Şevvâl) târihlerinde idrâkle şereflenmiştik; yaklaşan bayram ise, dînî bayramlarımızdan ikincisi.] Şimdi kısaca "Eşhür-i hurum" ve "eşhürü'l-hac" denilen aylardan bahsedelim: Harâm aylar: Recep, Zilkâ'de, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Ali Cürcânî ve Halebî'nin (rahmetullahi aleyhimâ) ifâde ettiklerine göre, İslâmiyet'ten evvel ve İslâmiyet'in ilk zamanlarında, kamerî sene aylarından Recep, Zilkâ'de, Zilhicce ve Muharrem aylarında harp etmek harâm idi. İslâmiyet'ten evvel, Arablar, Receb veya Muharrem aylarında harp edebilmek için, ayların yerlerini değiştirir, ileri veya geri alırlardı. Peygamber Efendimiz, Vedâ hutbesinde "nesî"nin kalmadığı husûsunda; "Ey Eshâbım! Haccı tam zamânında yapıyoruz. Ayların sırası, Allahü teâlânın yarattığı zamandaki gibidir" buyurdu. ["Nesî": "Yer değiştirmek, geri bırakmak; "el-Eşhuru'l-hurum (haram aylar)" denilen ayları değiştirmek, geri almak" demektir. Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruldu ki: "Nesî, küfürde ziyâde olmaktır. Kâfirler bununla aldatılır. Bir ayı helâl sayarlar. Başka sene ise, bu ayı haram sayarlar." (Tevbe sûresi, 38)] "Hac ayları" da: Şevvâl ve Zilka'de ayları ile Zilhicce'den ilk on gündür. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede buyurdu ki (meâlen): "Hac (ayları), bilinen aylardır [Şevvâl, Zilka'de ayları ile Zilhicce'den on gündür.] İşte kim o aylarda haccı, ihrâma girerek kendine farz yaparsa, artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. Bir de (hac yâhut âhiret için) azık edinin, muhakkak ki azığın hayırlısı takvâdır ve ey aklı tam olanlar, benden korkun! (Bakara sûresi, 197) ["İhrâm": "Mîkât denilen mahalde (yerde) hacca veya umreye niyet ederek, peştamal gibi dikişsiz iki parça örtüyü giymek ve telbiye getirmek sûretiyle, daha önce mubâh (serbest) olan bâzı şeyleri kendine harâm kılmak yâni bunları yapmaktan sakınmak" demektir. Esâs hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere beş gündür. "Umre (ömre)" tarîf edilirken, "Hac zamânı olan beş gün yâni Arefe ve Kurban Bayramının dört günü dışında, istenildiği zaman ihrâma girip Kâbe-i muazzamayı tavâf etmek ve Safâ ile Merve arasında sa'y etmek (yürümek), saçı kazımak veya kesmekten ibâret olan ibâdet" şeklinde bir tarîf yapılır. [Umreye Hacc-ı asgar (küçük hac) da denir. Umre, Hanefî ve Mâlikîlere göre sünnet-i müekkede (kuvvetlisünnet)dir. Şâfiîlere göre ömründe bir defâ farzdır. (Alâüddîn Haskefî, İbrâhim Halebî)] Hacc-ı ekber, farz olan hacdır. (Kuhistânî). Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede buyurdu ki (meâlen): "Azık ve binek bakımından yoluna gücü yeten her kimsenin o Beyt'i (Kâbe'yi) hac etmesi, insanlar üzerine Allahü teâlânın hakkıdır, farzdır." (Âl-i İmrân sûresi, 97) Bunları belirttikten sonra, şimdi bir nebze, Zilhicce Ayı'nın faziletinden bahsedelim: Kurban bayramının bulunduğu aya "Zilhicce" ayı denir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihyâ etmek de Kadir gecesini ihyâ etmeye bedeldir." "Bu günlerin her biri, fazilette 1.000 güne, Arefe ise 10.000 güne eşittir." "Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, Allahü teâlâ, her günü için bir yıllık oruç sevâbı verir." "Zilhiccenin ilk 9 gününde oruç tutan, her günü için, helâl malından 100 köle âzât etmiş veya Allah yolundaki mücâhidlere 100 at vermiş veya Kâbe'ye kurban için 100 deve göndermiş gibi sevâba kavuşur." "Bu 10 günün hayrından mahrûm olanlara yazıklar olsun! Bilhassa 9. günü oruçla geçirmelidir! Onda o kadar çok hayır vardır ki, saymakla bitmez." "Zilhicce ayının ilk 10 gecesi içinde yapılan her amele, 700 misli sevâp verilir." "Allah indinde, Zilhiccenin ilk 10 gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bu günlerde tesbîhi (Sübhânallah demek), tahmîdi (El-hamdü lillah demek), tekbîri (Allahü ekber demek) ve tehlîli (Lâ ilâhe illallah demek) çok yapın (bunları çok söyleyin)." "Allahü teâlâ, ibâdetler içinde, Zilhiccenin ilk 10 gününde yapılanları daha çok sever. Bu günlerde tutulan bir gün oruca, bir senelik [nâfile] oruç sevâbı verilir. Gecelerinde kılınan namaz, Kadir gecesinde kılınan namaz gibidir. Bu günlerde çok tesbîh, tehlîl ve tekbîr okuyunuz!" Ebüd-derdâ (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Zilhicce ayının ilk 9 günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok duâ ve istiğfar etmelidir! Çünkü Muhammed aleyhisselâm, "Bu 10 günün hayır ve bereketinden mahrûm kalana yazıklar olsun" buyurdu. Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belâlardan muhâfaza olur, günâhları affolur, iyiliklerine kat kat sevâp verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır, mîzânda sevâbı ağır gelir ve Cennette yüksek derecelere kavuşur."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.