Peygamberlerin gönderiliş sebeplerinden bazıları -l-

A -
A +

Bütün kâinâtı, canlı-cansız her varlığı, en mükemmel bir nizâm ve intizâm üzere yaratan ve onları her ân varlıkta durduran yüce Allah, şu uçsuz-bucaksız olarak gördüğümüz koca "kâinât"ta, sâdece "dünya"nın insanlarla meskûn olmasını irâde etmiş, "ilk insan" olarak "Hz. Adem"i bu dünyaya göndermiş ve onu aynı zamanda "ilk peygamber" kılmıştır. Allahü teâlâ, yaratıkları içinde, insanı en güzel bir kıvâmda kılmış (Tîn, 4), diğer yaratıkları da onun istifâdesine vermiştir. Böylece insanı, âlemde hâkim duruma getirerek, onu muhâtab ve mükellef yapmıştır. Binâenaleyh dünyadaki bütün hayvanlar, bitkiler ve cansızlar; yer altı ve yer üstündeki; denizler, göller, nehirler ve semâvâttaki her şey, insanoğlunun emrine musahhar kılınmış, onun hizmetine verilmiştir. Cenâb-ı Hak, insanlara muhtâc oldukları her türlü ni'meti de lutfetmiştir. Bu ni'metler sayılamayacak kadar çoktur. [Bu konuda 2 âyet-i kerîme var.] Allahü teâlânın, bütün mahlûkâtına, özellikle insanlara olan merhameti, ihsânı, ni'metleri o kadar çoktur ki, bunu ancak "sonsuz" kelimesiyle ifâde edebiliriz. Bu nimetler arasında aklın yeri çok önemlidir. "Aklı olmayanın dîni de yoktur" hadîs-i şerîfi, mes'ûliyette aklın lüzûmuna işâret etmektedir. Bilindiği üzere, dünyadaki bütün insanlara çok acıyan Rabbimiz, "Rahmân" sıfatının gereği olarak iyi, güzel ve faydalı şeyleri yaratıp, dostunu-düşmanını ayırmadan, herkese göndermiştir. Demek ki, dünyâya gönderdiği ilk insanı, aynı zamanda ilk peygamber kılmış, onunla ve ondan sonra gönderdiği bütün peygamberleri vâsıtasıyla, onlara saâdet yollarını göstermiş, iyi ve güzel, kötü ve çirkin her şeyi öğretmiştir. [Binâenaleyh: A- İnsanlık hayâtı, sâdece bu dünyâda var; diğer gezegenlerde hayât yok. B- Bütün insanların atası maymun değil, insandır; beşeriyet Hazret-i Âdem'le Hazret-i Havvâ'dan türemiştir. C- Yine, insanlık vahşet üzere değil, medeniyet üzere başlamıştır. Çünkü ilk insan, Allah'ın seçilmiş bir peygamberidir. Yontma taş devri, cilâlı taş devri gibi şeyler birer tahmînden ibârettir, hayâl mahsûlüdür.] Allahü teâlâ, insanların îmân etmelerini, kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine yardımcı olmalarını istemiş ve bunları emretmiştir. İnanan insanların da kardeş olduklarını ilân etmiştir. [Başkaları, dünya vatandaşlığı, dünya kardeşliğinden bahsederler; ama bunlar, târihte görüldüğü üzere, yeri ve zamanı gelince birbirlerini keserler, öldürürler.] Bilindiği gibi, yüce Allah, yukarıda zikredilenlerin hâsıl olması için, dünyaya gönderdiği ilk insan ve aynı zamanda ilk peygamber kıldığı Hz. Adem'den son peygamber Muhammed aleyhisselâma kadar, insanları ebedî saâdete kavuşturmak için, muhtelif asırlarda, çeşitli coğrafî bölgelere birçok "Peygamber" göndermiş, bazılarına "Kitap" ve "Suhuf" da vermiştir. Bu peygamberlerden 6'sına [ya'nî Hz. Âdem, Hz. Nûh, Hz. İbrâhîm, Hz. Mûsâ, Hz. Îsâ ve Hz. Muhammed (aleyhimüsselâm'a)] "Ülü'l-azm peygamber"ler denilir.] Bunların arasında, takrîben 1.000 senede bir "Resûl"ler [bunların sayısı 313] ve yine bunların arasında da takrîben 100 senede bir olmak üzere birçok "Nebî" gönderilmiştir; [bunların sayısı da 124 binden ziyâdedir.] Peygamberlik vazifelerini görmekte, peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün peygamberler müsâvîdir, eşittir. Fakat peygamberlerin, birbirleri üzerinde, şerefleri, üstünlükleri vardır. Meselâ, ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve ma'rifetlerinin çok yerlere yayılması, mu'cizelerinin daha çok ve devâmlı olması ve kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselâm, bütün peygamberlerden daha üstündür. "Ülü'l-azm olan peygamber"ler, böyle olmayanlardan ve "Resûl"ler de, "Nebî"lerden daha üstündürler. Mahlûkların yaratılmasına sebep olan ve Âdemoğullarının en üstünü, en şereflisi, en kıymetlisi bulunan Muhammed aleyhisselâm, "Habîbullah"tır. Onun Habîbullah (Allahü teâlânın en çok sevdiği kimse) olduğunu, büyüklüğünü ve üstünlüğünü gösteren şeyler sayılamayacak kadar çoktur. Peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed aleyhisselâmın dîni, bütün dinleri nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. O'nun kitabı, geçmiş kitapların en iyisidir. O'nun getirdiği dîn olan "İslâm" da kıyâmete kadar bâkîdir. Kimse tarafından değiştirilemeyecektir. Kıyametin kopmasına yakın Îsâ aleyhisselâm gökten inecek ise de, O'nun ümmeti olacak ve O'nun dîniyle amel edecektir. Son peygamber olan Hazret-i Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem), 150 bin mübârek insan, güzîde sahâbe, "hayırlı bir ümmet" meydâna getirmesi, onların da 50 sene gibi çok kısa zaman zarfında gayet mahdûd imkânlarla Endülüs'ten Çin'e kadar olan geniş coğrafî bölgeleri fethedip oralara ilim, irfân, ahlâk, fazîlet, adâlet, medeniyet, nûr ve hidâyet götürmeleri ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.