Ramazân-ı şerîf ayı çok yaklaştı

A -
A +

Bütünü itibâriyle çok kıymetli ve şerefli bir ay olan, üç ayların üçüncüsü, kamerî ayların ise dokuzuncusu olan Ramazân ayı çok yaklaştı; âdetâ gölgesi başımızın üzerine geldi. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîm'inde Ramazân ayı hakkında şöyle buyurmaktadır: "(O sayılı günler) Ramazân ayıdır ki, insanların hidâyet rehberi olan, onları doğru yola götüren ve hakkı bâtıldan ayıran en sarîh ve parlak delîlleri ihtivâ eden Kur'ân bu ayda indirildi. Sizden kim Ramazân ayını idrâk ederse, orucunu tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan kimse, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar. Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Oruç günlerinin sayısını tamâmlamanızı, sizi hidâyete erdirdiği için büyüklüğünü takdîs ve ta'zîm etmenizi ve O'na şükretmenizi diler." (Bakara Suresi, 185) Peygamber Efendimiz de, Ramazân-ı şerifin fazîleti hakkında buyuruyor ki: "Ramazân ayı mübârek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazân orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytânlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrûm kalan, her hayırdan mahrûm kalmış sayılır." [Nesâî] "İslâm, kelime-i şehâdet getirmek, namâz kılmak, zekât vermek, Ramazân orucunu tutmak ve haccetmektir." [Müslim] "Ramazân ayı gelince, 'Hayır ehli, hayra koş; şer ehli, kötülüklerden el çek' denir." [Nesâî] "Ramazânın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur." [İbn-i Ebi'd-dünyâ] "Ramazân bereket ayıdır. Allah bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder." [Taberânî] "Ramazân gelince, Allahü teâlâ meleklere, mü'minlere istiğfâr etmelerini emreder." [Deylemî] "Farz namâz, sonraki namâza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazân ayı da, sonraki Ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur." [Taberânî] "Bu aya Ramazân denmesinin sebebi, günâhları yakıp erittiği içindir." "Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayâline bile gelmeyen ni'met dolu sofrası, ancak oruçlular içindir." [Taberânî] "Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazân orucunu tutması gerekir." [Ebû Nuaym] Peygamber Efendimizin ifâde buyurdukları vechile: "Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevâp gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günâhları affolur. Cehennemden âzât olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca buna da sevâp verilir. O oruçlunun sevâbı da hiç azalmaz." İçerisinde Kur'ân-ı kerîmin vahyedilmeğe başlandığı Kadir gecesi bu ay içindedir ki, o gecenin bin (1.000) aydan hayırlı olduğu, bizzât Allahü teâlâ tarafından beyân buyurulmuştur. Kur'ân-ı kerîm, Resûlullah Efendimize bu gece gelmeye başlamıştır. Kadir gecesi, Kur'ân-ı kerîmde medhedilen, en kıymetli gecedir. İmâm-ı Şâfiî (rahimehüllah), Kadir gecesi Ramazân-ı şerif ayının onyedinci gecesi, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe (rahmetullahi aleyh) ise, yirmiyedinci gecesi olması çok vâki' olur demişlerdir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurdukları gibi: Mübârek Ramazân ayı, çok şereflidir. Bu ayda kılınan nâfile namaz, yapılan zikir, verilen sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere ihsân edilen sevâplar, başka aylarda yapılan farzlara verilen sevaplar gibidir. Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafîfleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden âzât olur. Ramazân-ı şerîf ayında, Resûlullah Efendimiz, esîrleri âzât eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene boyunca da bu işleri yapmak nasîp olur. Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi de, günâh işlemekle geçer. Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve harâmlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabûl olur ve îmânları olduğu anlaşılır. Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzî olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, âhireti kazanmak için bir fırsat bilmelidir. Yine İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Kur'ân-ı kerîm Ramazânda indi. Kadir gecesi bu aydadır. Ramazân-ı şerîfte iftârı erken yapmak, sahûru geç yapmak sünnettir. Resûlullah, bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi. İftârda acele etmek ve sahûru geciktirmek, belki insânın aczini, yiyip-içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtâç olduğunu göstermektedir. İbâdet etmek de zâten bu demektir. Hurma ile iftâr etmek sünnettir. İftâr edince, "Zehebez-zama' vebtelletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü teâlâ" duâsını okumak, terâvîh kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir. Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, âzât olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır; Cehennem kapıları kapanır; şeytânlar, zincirlere bağlanır; rahmet kapıları da açılır. Allahü teâlâ, bu mübârek ayda şânına yakışacak şekilde kulluk yapmayı ve râzî olduğu, beğendiği yolda bulunmayı hepimize nasip eylesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.