Mübârek Şa'ban ayı dün, ya'nî 23 Temmuz 2009 (1 Şa'bânü'l-muazzam 1430) Perşembe günü başladı. Bugün, Resûlullah Efendimizin "Ya Rabbî, receb ve şa'bânı bizler için mübârek kıl ve bizi ramazâna da eriştir" şeklindeki duâsında adı geçen mübârek üç ayların ikincisi olan "Şa'bân-ı muazzam" ayının ikinci günüdür. İslâm dîninde özel yerleri bulunan ve "üç aylar" diye bilinen "Recebü'l-ferd", "Şa'bânü'l-muazzam" ve "Ramazânü'l-mübârek" aylarından ikincisi olan "Şa'ban" ayı, "Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) ayı" olarak anılmaktadır. Diğer iki aydan receb ayı, "Allahü teâlânın ayı"; ramazân ayı ise "ümmet-i Muhammed'in ayı" olarak bilinmektedir. Hadis-i şerîfte, "Receb ayının diğer aylara olan üstünlüğü, Kur'ân-ı kerîmin diğer kitaplar üzerine olan üstünlüğü gibidir. Şa'bân ayının diğer aylardan üstünlüğü, benim diğer Peygamberlerden üstünlüğüm gibidir. Ramazân ayının diğer aylardan üstünlüğü ise, Allahü teâlânın insanlar üzerine üstünlüğü gibidir" buyuruldu. ŞA'BÂN SEÇİLMİŞ BİR AYDIR Şa'bân-ı şerîf, hayırların çoğaldığı, bereketlerin indiği, hatâların terk edildiği, günâhların örtüldüğü bir aydır. İslâm âlimlerinin buyurduklarına göre, Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde "Kasas" sûresinin 68. âyetinde: "Senin Rabbin dilediğini yaratır ve seçer" buyurmuş ve önce her şeyden dörder tanesini, sonra da onlardan birer tanesini seçmiştir. Günlerden: Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı günlerini, Arefe ve Aşûre günlerini; onlardan da "Arefe günü"nü seçmiştir. Gecelerden: Berât, Kadir, Cum'a ve Bayram gecelerini; onlardan da "Kadir gecesi"ni seçmiştir. Aylardan: Receb, Şa'bân, Ramazân ve Muharrem'i; onlardan da "Şa'bân" ayını seçmiştir. Onu Resûlullah'a (aleyhisselâm) mahsûs ay kılmıştır. Resûlullah Efendimiz, Peygamberlerin en üstünü olduğu gibi, onun ayı olan Şa'bân ayı da, ayların en üstünü olmuştur. Hadîs-i şerîfte: "Recep ayı, Allahü teâlânın ayı; Şa'bân benim ayım, Ramazân da benim ümmetimin ayıdır. Şa'bân ayı, günâhların keffâret ayı, Ramazân ayı ise, günâhların temizleyici ayıdır" buyuruldu. Receb ayının afv ve mağfirete, Şa'bân ayının şefâate ve Ramazân ayının da sevâpların kat kat verilmesine mahsûs aylar olduğu bildirilmiştir. Yine mübârek üç aylardan Receb ayı tevbe, hürmet ve ibâdet ayı; Şa'bân ayı muhabbet ve hizmet ayı; Ramazân ayı ise yakınlık ve ni'met ayıdır. "LEYLE-İ MÜBÂREKE" Şa'bân ayında bulunan "Berât gecesi"nde, yeryüzüne rahmet, bereket, iyilik, afv ve mağfiret indiği için, Kur'ân-ı kerîmde bu geceye "leyle-i mübâreke=mübârek gece" denilmiştir. Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurdu ki: "Şabanın 15. gecesini ibâdetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: 'Affedilmek isteyen yok mu, günâhlarını affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli olan yok mu, sıhhat-âfiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.' Bu hâl, fecre [sabâha, imsâk vaktinin bitimine] kadar devâm eder." [İbn-i Mâce] Peygamber Efendimiz, Berât gecesinde, "Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineş-şirki beriyyen lâ kâfiren ve şakıyyen" duâsını okurdu. Şa'bânın 15. günü, Hasan-ı Basrî hazretlerinin yüzü, sanki mezârdan çıkmış gibi, çok solgun görülürdü. Bu üzüntüsünün sebebini sorduklarında buyururdu ki: "İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günâhlarım vardır. Günâhlarım affedilmezse, sevâplarım da kabûl edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor." İçerisinde "Berât" kandilinin bulunduğu Şa'ban ayı, Receb ile Ramazan ayları arasında bir köprü mesâbesindedir. Âişe vâlidemiz buyuruyor ki: "Resûlullahın, [Ramazan ayı hâriç] hiçbir ayda, Şa'bân ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şa'bân ayının tamamını oruçla geçirirdi." (Buhârî) Resûlullah Efendimize, Şa'bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman şöyle cevap vermiştir: "Şa'bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim." (Nesâî)