"Sâlih amel (iyi iş)" yapmanın önemi

A -
A +

Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerîm'inde kendisine îmândan hemen sonra "sâlih amel"i zikrederek onun önemini açıkça belirtmiştir. Bu gerçeği beyân eden birçok âyet-i kerîmeden bazılarının meâl-i âlîlerini şöyle sıralayabiliriz: 1- "Îmân eden, sâlih (iyi) amel (ve hareket)lerde bulunan, namazı dosdoğru kılan, bir de zekâtı veren kimselerin, (evet) onların Rab'leri indinde mükâfâtları vardır." (Bakara, 277) 2- "Kim Allah'a ve âhiret gününe îmân edip de sâlih amel işlerse (iyi amel ve harekette bulunursa), artık onların üzerine hiçbir korku yoktur. Onlar mahzûn da olmayacaklardır. " (Mâide, 69) 3- "Kim de erkek olsun kadın olsun, (fakat) mü'min olarak sâlih (iyi) amel (ve hareket)de bulunursa, işte onlar, içinde hesâpsız rızıklara kavuşturulmak üzere, Cennete girerler." (Mü'min, 40 ) 4- "İnanan ve sâlih amel(iyi iş)ler yapanlar da halkın en hayırlılarıdır." (Beyyine, 7) 5- "Asra yemîn olsun ki, insan ziyân içindedir. Ancak inanıp sâlih amel(iyi iş)ler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyândan kurtulmuşlardır)." (Asr, 1-3) İslâm âlimlerinin, bu âyet-i kerîmelerden anladıklarına göre, Cenâb-ı Hakk, bizlerden, önce îmân etmemizi, yaptığımız her işin îmân ve i'tikâdımıza muvâfık olmasını, kendi rızâsına ve bizler için gönderdiği ahkâma uygun olmasını, emirleri yerine getirmemizi, nehiylerden de sakınmamızı emretmekte, böylece biz kullarına "amel-i sâlih"in ne olduğunu ve onları nasıl yapacağımızın yolunu da göstermiş olmaktadır. Bu konuda şu âyet-i kerîmeyi de zikretmeden geçemiyeceğiz: "Kim Rabbine kavuşmayı arzû ediyorsa, sâlih amel (iyi iş) yapsın ve Rabbine yaptığı ibâdette hiç kimseyi ortak koşmasın." (Kehf, 10) Bu âyet-i celîlede, Cenâb-ı Hak, Rabbine kavuşma dileğinde bulunan kimsenin, sözde kalmayıp amel-i sâlihte bulunması zarûretini bildirmektedir. Müslüman olan herkesin arzûsu durumundaki "likâullaha=Allah'a kavuşmaya" nâil olma keyfiyyeti, ilim adamları için de amel ile mümkün olabilecektir. İşte onun için, âlimler de ilimleriyle âmil olmak mecbûriyetindedirler. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), hadîs-i şerîflerinde bir yandan ilmin lüzûmunu, âlimin kıymet ve fazîletini ortaya koyarken, diğer yandan da İslâm nazarında âlimin vasıflarının neler olması îcâb ettiğini belirtmiş ve âlimin ilmi ile âmil olması gerektiğini açıkça ifâde etmiştir. Zira O büyük Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), sâdece teblîğci olarak kalmamış, Yüce Allah'tan aldığı emirleri insanlara bildirirken bunların gereklerini de bizzât kendi hayâtında tatbîk etmiştir. Meselâ Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Allahü teâlâdan aldığı namaz emrini Müslümânlara teblîğ etmekle kalmıyor, "Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi (siz de) namazınızı kılınız" (Buhârî, Ezân,18) buyurarak hem bizzât görevini yapıyor, hem de Müslümânlara örnek oluyordu. Bu, bütün dînî mevzûlarda böyle olduğu gibi ilimle amel etmek mevzûunda da böyle olmuştur. Zîrâ O, ulûm-i İslâmiyyenin kaynaklarından olan Kur'ân-ı kerîmin bütün emirlerini hakkıyla yerine getirmiştir. İşte Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yaşayışından kaynaklanan amel prensibinin, ilim sâhiplerinde de mutlakâ bulunması gerekir. Buna dâir pek çok hadîs-i şerîf mevcûttur. Bunlardan birkaç tanesini şöylece sıralamamız mümkündür: 1- "Ey müslümanlar, ilim öğrenin; öğrendiğiniz zaman onunla (ilimle) amel edin." (Dârimî, Mukaddime, 24) 2- "İlimden istediğinizi öğrenin, fakat bildiklerinizle amel etmedikçe ilmin size hiçbir menfaatı olmayacaktır." 3- "Dilediğiniz ilmi öğrenin. (Ancak) öğrendiklerinizle amel edinceye kadar Allah sizi mükâfâtlandırmaz." 4- "Kişi ilmiyle âmil oluncaya kadar âlim olmaz." 5- "Âlim, az da olsa bildikleriyle amel eden kişidir." [Zâten bir hadîs-i şerîfte de: "Allah'a en sevimli gelen amel, az da olsa devâmlı olanıdır" buyurulmuştur.] 6- "Ey âlimler topluluğu, ilimle amel edin, zîrâ âlim bildikleriyle amel eden ve ilmi ameline uyan kişidir." (Dârimî, Mukaddime, 34) 7- "Kur'ân'la amel edin. Onun helâlini helâl, harâmını da harâm bilin, O'na uyun. O'ndan hiçbir şeyi inkâr etmeyin." İnşâallah yarın da, bu konuya devâm etmek istiyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.