6 Ağustos 2005 Cumartesi günü, mübârek "üç ay"ların ilki olan Receb-i şerîfi (1 Receb 1426) idrâk etmiştik. Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli olan bu ayda muhârebe etmek günâhtı. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Zâten "Receb" de, "mürecceb, mu'azzam, muhterem, kıymetli" demekdir. Bir hadîs-i şerîfte de şöyle buyurulmuştur: "Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikrâm edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyâda ve âhırette ikrâm eder." Bildiğimiz gibi, Receb ayının ilk Cum'a gecesine "Regâib gecesi" denir. Receb ayının her günü ve gecesi kıymetlidir. Her Cum'a gecesi de kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, dahâ kıymetli olmaktadır. Regâib Gecesi... Receb-i şerîf ayında 2 mübârek gece vardır: Biri, 11 Ağustos 2005 (6 Receb 1426) Perşembeyi 12 Ağustos (7 Receb) Cumaya bağlayan geceydi ki, mübârek "Regâib Kandili"ydi. Konuyla ilgili bir hadîs-i şerîf meâli nakledelim. Hadis-i şerîfte buyuruluyor ki: "Şu beş gecede yapılan duâlar geri çevrilmez. Regâib gecesi, Berât gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri." [İbn-i Asâkir] Mi'râc Kandili Önümüzdeki 31 Ağustos 2005 (26 Recebü'l-ferd 1426) Çarşambayı 1 Eylül 2005 (27 Recebü'l-ferd 1426) Perşembeye bağlayan gece ise "Mi'râc Kandili"dir. Bu vesîleyle, bir nebze de bu mübârek geceden bahsetmek istiyoruz: Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâlinden çok daha mukaddes, bazı insanlar akrânından çok daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârektir. Mübârek geceler, İslâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, ba'zı gecelere husûsî kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmişdir. Kullarının çok ibâdet yapmaları, duâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebeb kılmışdır. [Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle namâzı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zamândır. Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri ta'kîb eden gecelerdir.] Bu geceleri ihyâ etmeli, ya'nî kazâ namâzları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek ise, günâh işlememekle olur. Şâfiî mezhebinde müctehid İmâm-ı Nevevî, "Ezkâr" kitâbında buyuruyor ki: "Gecenin oniki kısmından bir kısmını [bir sâat kadar yanî bir mikdâr zamânı] ihyâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir." İsrâ sûresinin ilk âyet-i kerimesinde, Receb ayının 27. gecesi olan "İsrâ ve Mi'râc Gecesi"nden bahsedilmektedir. "Mi'râc", merdiven demekdir. Resûlullahın göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. "Mi'râc Gecesi"ni ibâdetle, gündüzünü de oruçla geçirmelidir. Bu konudaki birkaç hadîs-i şerîf meâli şöyledir: "Mi'râc gecesinde ateşten makasla kendi dudaklarını kesenleri görüp kim olduklarını sordum. "İlmi ile amel etmeyen din adamlarıdır" dendi." [Buhârî, Müslim] "Mi'râc gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm." [Tirmizî] "Mi'râc gecesi, uğradığım her melek topluluğu, ümmetime hacâmatı tavsiye etti." [Hâkim] "Bu gece iyi amel işleyen için, yüz yıllık mükâfât vardır." [İ. Gazâlî, Ebû Mûsâ el-Medenî] "Recebin 27. günü oruç tutana, 60 yıllık oruç sevâbı verilir." [İ. Gazâlî, Ebû Mûsâ el-Medenî] Fırsatları değerlendirmeli Peygamber Efendimiz, Mi'râc gecesi, ekin ekip bir günde biçen bir topluluğu gördü. Biçtiği mahsûl yeniden eski hâline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorunca, Cebrâîl aleyhisselâm, "Bunlar Allah yolunda cihâd edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yedi yüz misli sevâb verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir" dedi. (Bezzâr) Mâdemki, mübârek geceler, İslâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmişdir. O hâlde böyle fırsatları iyi değerlendirmeli, çok ibâdet yapmalı, duâ ve tevbe etmeli, mâlî ve bedenî her türlü hayrı işlemeye çalışmalıdır. Biz de, mübârek gecenizi, şimdiden tebrîk ediyor, sıhhat ve âfiyet içerisinde, sevdiklerinizle birlikte, nicelerine kavuşmanızı Cenâb-ı Hak'tan hâlisâne diliyoruz.