Zilhicce ayının 8. gününe "Terviye günü" denir. "Terviye" denmesinin sebebi, hacıların o gün Zemzem suyundan çok içip kanmalarındandır. ["Terviye", tefekkür mânâsında da kullanılmaktadır.] O gün, hacılar Mekke'den Minâ'ya çıkarlar. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Bir müslüman, Terviye günü (Arefe gününden bir önceki gün, Zilhicce ayının 8. günü) oruç tutarsa ve günâh söz söylemezse, Allahü teâlâ, onu elbette Cennete sokar." İbrahim aleyhisselâm, Zilhicce ayının 8. gecesi, rüyâsında; "Kendi oğlunu keser hâlde" gördü. Sabah olunca, "Rüyâ şeytânî midir, Allah tarafından mıdır?" diye terviye ve tefekküre dalıp, o günü tefekkürle geçirdi. "Arefe gecesi" olduğunda kendisine; "Emrolunduğun şeyi yerine getir" buyurulunca, Allahü teâlâ tarafından olduğunu bildi. Bildiği için o güne, bilmek [bildi] anlamına gelen "Arefe" dendi. Arefe sâdece, Zilhicce'nin 9. günüdür; başka günlere "Arefe" denmez. [Tabîî ki Kur'ân-ı kerîmde de belirtildiği gibi, Cenâb-ı Hak, İsmâîl aleyhisselâm yerine fidye olarak büyük bir koç göndermiştir.] Arefe Günü, Kurban Bayramı'nın birinci gününden önceki gündür. Arefe Gecesi ise; Arefe Günü ile Kurban Bayramı'nın birinci günü arasındaki gecedir. Her mübârek geceye hürmet olunduğu gibi, bu geceye de saygı göstermelidir. İslâmî literatürde gece önce gelir, gündüz sonra gelir, ama 4 gün bundan müstesnâdır. Bunlar da Arefe gecesi ile Kurbân Bayramının ilk üç gününün geceleridir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Arefe Günü'ne hürmet ediniz! Çünkü Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği gündür." "Arefe Günü 1.000 İhlâs okuyanın, bütün günâhları affolur ve duâsı kabûl olur." [Hepsini Besmele ile okumalıdır.] "Rahmet kapıları 4 gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe reddolmaz. Ramazân ve Kurbân Bayramının 1. geceleri, Berât gecesi ve Arefe gecesidir." "Teşrîk Tekbirleri" okunacak Arefe Günü (19 Aralık 2007 Çarşamba) sabâh namazından, Kurbân Bayramı'nın dördüncü günü ikindi namazı sonuna kadar 23 vakitte, erkek ve kadın herkesin (kadınlar yavaş söyler) farz namazlardan sonra, selâm verir vermez; (Allahümme entes-selâm...) demeden evvel, "Tekbîr-i teşrîk"i okuması vâciptir. "Teşrîk Tekbîri" şöyledir: "Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahil-hamd." Farz namazlardan başka, bayram namazından sonra, ayrıca bayram günlerine denk gelen cuma namazlarından sonra da okunur. Câmiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra okumak lâzım değildir. Bayram hazırlığı Bayram öncesi, yiyecek ve giyecek için alışverişler, ev ve çevre temizliği yapılır. Bayram günlerinde herkes, temiz giyinir. Çocuklara yeni elbiseler alınır. Fakîr, öksüz ve yetîmler sevindirilir. Bayram namazından sonra, kabirler ziyâret edilir; geçmişlerin, akrabâ ve dîn büyüklerinin rûhları için Kur'ân-ı kerîm okunur, duâ edilir ve sadakalar verilir. Daha sonra da, âile büyükleri, dost, akrabâ, arkadaş ve tanıdıklar ziyâret edilir. Son devir Osmânlı âlimlerinden Mehmed Zihnî Efendi'nin, "Nimet-i İslâm" adlı kitâbında belirttiğine göre [bu kitâp ta "Hâşiyetü't-Tahtâvî"nin tercümesi mesâbesindedir], bayram sabahı ve günlerinde şunları yapmak sünnettir: 1- Erken kalkmak. 2- Gusül abdesti almak. 3- Misvâk kullanmak. 4- Güzel koku sürünmek. 5- Yeni ve temiz elbise giyinmek. 6- Ramazan Bayramında, namazdan önce tatlı veya hurma yemek. Kurban Bayramında ise ilk yiyeceğinin kurban etinden olması müstehabtır. 7- Tek adette yemek. 8- Yüzük takmak. 9- Câmiye erken gitmek. 10- Giderken sessiz tekbîr söylemek. 11- Müslümanlara selâm vermek. 12- Güler yüzlü ve tatlı dilli olmak. 13- Müminlerle bayramlaşmak. 14- Fakîrlere sadaka vermek. 15- Dargınları barıştırmak. 16- Akrabâyı ziyâret etmek. 17- Dîn kardeşlerini ziyâret etmek. 18- Ziyârette hediye götürmek. 19- Kabirleri ziyâret etmek. 20- Misâfirlere ikrâm etmek. 21- Çok duâ ve tevbe etmek. 22- Sevindiğini belli etmek. 23- [Ramazân Bayramında] Sadaka-i fıtrı, bayram namazından önce vermek... Bayram namazı nasıl kılınır? Bayram namazı iki rek'attir. Cemâatle kılınır, yalnız kılınmaz. Birinci rek'atte Sübhâneke'den sonra eller üç defa kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana salınır, uzatılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. Fâtiha ve zamm-ı sûre okunup, rükû' ve secdeler yapılır. İkinci rek'ate kalkılarak, tekrar Fâtiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra, iki el yine üç defa kulaklara götürülür. Üçünde de eller yana salınır. Dördüncü tekbirde, eller kaldırılmayıp, rükûa eğilinir. Secdeler yapılıp oturduktan sonra, selâm verilir. (Usûl şöyledir: 2 salla 1 bağla, 3 salla 1 eğil) Kurban Bayramı geceleri Kurban Bayramının birinci, ikinci ve üçüncü günlerinden sonraki gecelerdir. Bu üç güne "Eyyâm-i nahr" denir. Arefe günü ve gecesini, Kurban Bayramı gecelerini fırsat, ganîmet bilmelidir. Bugün ve gecelerde, kandil gecelerindeki gibi, kaza namazları kılmalı, tevbe-istiğfâr etmeli, Kur'ân-ı kerîm okumalı ve çok yalvarıp duâ etmelidir. Bu geceleri ihyâ etmeli, gâfil olmamalıdır. Gecenin bir sâatini ihyâ etmek yâni ibâdetle geçirmek, bütün geceyi ihyâ etmek demektir.