Eylül ayında, istikbâlimizin ümîdi olan gençlerimizin [ilk ve orta dereceli] okulları ile Fakülte ve Yüksek Okullar açıldı. 15 milyondan fazla okuyan çocuk ve genç vardır. İki ay içerisinde, "Dünyâ Çocuk Günü", "Dünyâ Çocuk Kitapları Haftası", "Çocuk Hakları Günü" gibi çocuklarla ilgili hafta ve günlerin bulunması sevindiricidir. Bu münâsebetle biz, Ekim, Kasım ve Aralık ayları içerisinde bulunan bazı kültürel gün ve haftaları gözden geçirmek istiyoruz. Ama onların hepsini burada zikredecek değiliz, aralarından bir seçme yapmak istiyoruz: Evvelâ EKİM ayına bakalım: EKİM Ayının 1. Haftası: Câmiler [ve Dîn Görevlileri] Haftası, 4 Ekim: Dünyâ Mimârlık Günü ve Hayvânları Koruma Günü, Ekim ayının ilk Pazartesi Günü [Bu sene 5 Ekim idi]: Dünyâ Çocuk Günü, 5 Ekim: Uluslararası Öğretmenler Günü, 8 Ekim-12 Ekim: Ahîlik Kültür Haftası. Şimdi de KASIM ayına bakalım: 6 KASIM: Dünyâ Şehircilik Günü, Kasım ayının 2. Pazartesi başlayan hafta: Dünyâ Çocuk Kitapları Haftası, 20 Kasım: Çocuk Hakları Günü, 24 Kasım: Öğretmenler Günü. ARALIK ayına gelecek olursak: 2-9 ARALIK: Mevlânâ Haftası, 3 Aralık: Dünyâ Özürlüler Günü, 5 Aralık: Kadın Hakları Günü, 10 Aralık: Dünyâ İnsan Hakları Günü, 10 Aralık gününü içine alan hafta: İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası. Görüldüğü gibi, Câmiler [ve Dîn Görevlileri], Öğretmenler, Kadınlar, Çocuklar, Özürlüler, Hayvânlar ve bütün İnsanlar için bazı gün ve haftalar tahsîs edilmiştir. Ayrıca "Ahîlik Kültür Haftası", "Mevlânâ Haftası", "İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası" gibi bazı özel haftaların bulunduğunu da görüyoruz. 5 Ekimde, "Dünyâ Öğretmenler Günü" münâsebetiyle, "Bahçelievler Özel İhlâs Koleji"nin idâreci ve öğretmenlerine yaptığımız bir konuşmada, öğretmenlerin yüksek değerinden bahsettiğimiz gibi, çocukların kıymetinden de bahsetmiştik. Orada, "Dünyâ Çocuk Günü sebebiyle" H. Mustafa Yeşil'in yazmış olduğu bir şiiri de okumuştuk. Şiirin ilk dörtlüğü şöyle: Sünbül gibi açılırlar/Miskler gibi saçılırlar/Ne de çabuk seçilirler/Cıvıl cıvıl şu çocuklar... Bilindiği üzere, Allahü teâlâ, bizlere eşler lutfettiği gibi, çocuklar da ihsân buyurmuştur. Söz buraya gelmişken, bu konuyla ilgili bazı âyet-i kerîmelere temâs edelim. Ama biz bugünkü makâlemizde, sâdece 4 âyet-i kerîme meâlini zikredebileceğiz. Yüce Rabbimiz meâlen buyuruyor ki: "Biz, ibret alasınız diye her şeyi çift çift yaratmışızdır. [Her şeyden de çift çift (erkek-dişi) yarattık ki, düşünesiniz, düşünüp öğüt alasınız; umulur ki, iyice düşünürsünüz.]" [Zâriyât(51), 49] "Sizin için [kaynaşmanız için, size], nefislerinizden, [içinizden, kendi (cinsi)nizden] kendileriyle huzûra kavuşacağınız [sâkinleşeceğiniz, kendilerine ısınırsınız diye] eşler yaratıp aranızda muhabbet [sevgi ve rahmet, merhamet, acıma] peydâ etmesi [var etmesi de] O'nun (varlığının) âyetlerinden[delîllerinden, belgelerinden]dir. Doğrusu bunda, iyi düşünen [düşünecek] bir kavim [toplum, millet] için nice ibretler [dersler] vardır." [Rûm(30), 21] "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi [sizleri], bir erkekle bir dişiden [bir kadından] yarattık. Ve birbirinizle tanışasınız diye [tanışmanız için, birbirinizi tanımanız için] sizi, kavimlere, milletlere ve kabîlelere ayırdık. [Sizi milletler ve kabîleler hâline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız.] Muhakkak ki [şüphesiz, haberiniz olsun ki], Allah yanında [katında], en şerefliniz [en üstününüz, en üstün olanınız, en değerliniz, en değerli olanınız], O'ndan en çok korkanınızdır [en takvâlınızdır, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır, günâhlardan en çok korunanınızdır]. Şüphesiz [muhakkak] ki, Allah bilendir, her şeyden haberdâr olandır [haberdârdır, haber alandır]." [Hucurât(49), 13] "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten [kişiden, nefes alan candan] yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar meydâna getiren [üretip yayan] Rabbinizden [Rabb'inize hürmetsizlikten, karşı gelmekten] sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık[bağlarını kırmak]tan [akrabalık haklarına riâyetsizlikten de] sakının. Şüphesiz Allah sizin [üzerinizde gözcü, gözetici, gözetleyicidir;] hepinizi görüp gözetmektedir." [Nisâ(4), 1] İnşâallah yarın da konumuza devâm etmek istiyoruz.