Üç aylar ve Regâib Kandili

A -
A +

Evvelki gün [26 Temmuz 2006 Çarşamba] mübârek üç ayların ilki olan Recep ayı başladı. İçerisinde "Regâib" ve "Mi'râc" kandillerinin bulunduğu ve Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli, hürmet edilen bir ay olan Recebü'l-ferd ayının afv ve mağfirete, bu ayı ta'kîb eden Şa'bânü'l-muazzam ayının şefâate, Ramazanü'l-mübârek ayının da sevâpların kat kat verilmesine mahsûs aylar olduğu bildirilmiştir. Yine Recep ayının tövbe, hürmet ve ibâdet ayı; Şa'bân ayının muhabbet ve hizmet ayı; üç ayların üçüncüsü ve bütün ayların da sultânı olan Ramazan ayının ise yakınlık ve ni'met ayı olduğu ifâde edilmiştir. Meşhûr velîlerden Zünnûn-i Mısrî hazretleri de: "Recep ayı tohum ekme, Şa'bân ayı sulama, Ramazan ayı ise hasâd ayıdır" buyurmuştur. Bu aylara hürmet etmelidir. Hürmet etmek ise, günâhlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Fakat, bu mübârek zamanlarda va'dedilen sevâplara kavuşabilmek için, her şeyden önce i'tikâdı düzeltmek lâzımdır. İlmihâl bilgilerini öğrenmek ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmek gerekir. Ayrıca çok tövbe ve istiğfâr etmeli, kazâya kalmış namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını, sadaka-i fıtırlarını, kurbânlarını hemen kazâ etmeye başlamalıdır. Bir an evvel bu borçlardan kurtulmak için çalışmalıdır. Regâib Gecesi Dün gece (27 Temmuz 2006/2 Receb 1427 Perşembe) mübârek "Regâib Kandili"ni idrâk etmekle şereflendik. Bu vesîleyle, kıymetli okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin üç aylarını ve Regâib Gecelerini tebrîk ediyor, sıhhat ve âfiyet içerisinde nicelerine kavuşmalarını diliyoruz. Ma'lûm olduğu üzere, Receb-i şerîfin ilk Cum'a gecesine "Regâib Gecesi" denir. O gece yapılan duâlar reddedilmez ve namaz, oruç, sadaka gibi ibâdetlere kat kat sevâp verilir. O geceye hürmet edenler affedilir. Bilindiği gibi, içerisinde bulunduğumuz Receb-i şerîf ayında bir mübârek gece daha vardır. Bu ayın 27. gecesi, "Mi'râc Gecesi"dir. Mukaddes mekânlar, mübârek insanlar ve kudsî zamanlar Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârek kılınmıştır. Mukaddes mekânların başında, Mekke-i mükerremedeki Ka'be-i muazzama ve etrâfındaki Mescid sahası yani meşhûr ismiyle "Mescid-i Harâm", Medîne-i münevveredeki "Mescid-i Nebevî", Kuds-i şerîfteki "Mescid-i Aksâ", yine Medîne'deki "Mescid-i Kubâ" olmak üzere, Allahü teâlâya ibâdet edilen bütün câmi ve mescidler, O'nun emir ve yasaklarının öğretildiği yerler gelir. Muhterem insanların başında, üstünlük sırasına göre Nebîlerin ve Resûllerin sonuncusu Hazret-i Muhammed, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Âdem ve Hz. Nuh aleyhimüsselâm bulunmaktadır ki bunlara "Ülü'l-azm" peygamberler denilir. Bunlardan sonra, 313 (üçyüzonüç) "Resûl" gelmektedir. Bunlardan sonra da, "Nebî" adı verilen 124 binden ziyâde olduğu bildirilen peygamberler gelir. Peygamberlerden sonra ise, üstünlük sırasında Sahâbe-i kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn başta olmak üzere diğer âlim ve velîler bulunmaktadır. Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli demek olan, mübârek sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği on gece vardır ki, bunlar kronolojik sıraya yani hicrî-kamerî sene içerisindeki yerine göre Muharremin 1. gecesi, Aşûre (10 Muharrem) gecesi, Mevlid gecesi, Regâib gecesi, Mi'râc gecesi, Berât gecesi, Kadir gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Arefe gecesi, Kurban Bayramı gecesidir. Seyyidü'l-eyyâm (günlerin efendisi) Cuma günü, efdalü'l-leyâlî (gecelerin en fazîletlisi) Kadir gecesi, sultânü'ş-şühûr (ayların sultânı) ise Ramazân ayıdır. Mübârek geceler birer fırsattır Hakîkatte Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tövbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Ya'nî kulların çok ibâdet yapmaları, duâ ve tövbe etmeleri için böyle gece, gün ve aylar birer sebep kılınmıştır. Bütün mübârek geceleri birer ganîmet bilmeli, bu fırsatları iyi değerlendirmelidir. Bu gecelerde çok tövbe ve istiğfâr etmeli, Allahü teâlâya münâcât, tazarru' ve niyâzda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıdır. Tesbîh, tahmîd, tekbîr, tehlîl ve benzeri her çeşit zikir, fikir ve şükürle meşgûl olmalıdır. Kazâ namazı borcu olanlar, kazâ namazları kılmalıdır. Kur'ân-ı kerîm okumalı, sevâbını da ölülerimizin rûhlarına göndermelidir. Peygamber Efendimize salât-ü selâm okumalıdır. Ana-baba, diğer yakın akrabâ ziyâret edilmeli veya telefonla gönülleri ve duâları alınmalıdır. Fakîrler, yetîmler sevindirilmeli, sadakalar, hediyeler verilmelidir. Dargınlar, küskünler barışmalıdır. Ayrıca bu vesîle ile güzel vatanımızın dirliği, asîl milletimizin birliği ve berâberliği, bütün Müslümanların ve İslâm âleminin huzûr ve saâdeti, bütün insanların da hidâyeti için duâ etmeliyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.