"Cömertlik mal ile değilmiş!.."

A -
A +
Cömertlik, hiçbir karşılık beklemeden ihsanda, bağışta bulunmak demektir. Bu güzel huy, her kula nasip olmaz. Teşekkür edilmeyi, övülmeyi istemek de cömertliğe yakışmaz...
Bir zamanlar, Yemen'in çok cömert bir hükümdarı vardı. Ancak biraz kıskançtı. İhsanları her yere yayılmasına rağmen, Hatem-i Tai adındaki gencin cömertliğinden bahsedilmesine tahammül edemezdi. "Hatem sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmama imkân yok" diye düşünür ve onu öldürtmeye karar verir. Çok güçlü bir gence bir kese altın vererek bu işi halletmesini söyler...
Genç, bir akşamüstü Tayy kabilesinin olduğu yere gider. Güler yüzlü, kendisi gibi yiğit bir gençle karşılaşır. Genç, onu "Bu gece misafirim ol!" diyerek evine götürür. Gece, misafirine çok ikram ve ihsanda bulunur. Sabah olunca, misafir gitmek ister. O, birkaç gün daha kalmasını söyler. Misafir der ki:
- Çok önemli bir işim var. Bir an önce gitmem gerekir.
- İşin nedir, sana acaba bir yardımım dokunabilir mi?
- Ey asil kişi, sen çok cömertsin, iyilikseversin, senden sır çıkmayacağı belli. Hatem-i Tai isimli birini arıyorum. Acaba tanıyor musun?
- Hatem ile ne işin var?
Misafir, niçin geldiğini anlatıp der ki:
- Bu işte bana yardımcı olman mümkün mü?
- Elbette mümkündür. Yalnız bu iş pek kolay olmaz. Dediklerimi yapman lazım.
- Ne yapmalıyım?
- Hatem de senin gibi yiğit biridir. Belki öldüremezsin. Ben sana onun yerini tarif edeyim. Ancak öldüremez de iş meydana çıkarsa, yerini söylediğim için beni öldürebilir. Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı bağla. Zorla söylettiğin anlaşılsın!
Misafir, ev sahibinin elini, kolunu, ayaklarını iyice bağladıktan sonra sorar:
- Hatem nerede?
- Hatem denilen kimse benim. Madem başım senin işine yarayacak, beni hemen öldür!
Genç, neye uğradığını şaşırır. Hemen Hatem'in ayaklarına kapanıp der ki:
- Sana gül yaprağı ile vuran kalleştir. Ne olur beni bağışla!..
Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna çıkar. Olanları anlatır. Hükümdar da, hatasını anlayıp "Cömertlik mal ile değilmiş. Hatem'in cömertliği  fıtratından ileri geliyormuş. Sen verilen görevi fazlasıyla yerine getirdin... Bundan sonra kıskançlık huyunu da terk ettim" diyerek bir yerine iki kese altın verir...