Eski zamanlarda; zengin ve hasisliğiyle meşhur bir tüccar vardı. Bu pinti adam bir gün sahrada giderken, içinde 800 altın olan torbasını heybesinden düşürür. Ancak, bir türlü bulamaz. O bölge halkına "Şu, şu özellikte torba kaybolmuştur, bulup getirene 100 altın hediye vereceğim" diye ilan eder... Salih bir genç bu torbayı bulur. Özel dikilmiş torbayı hiç açmadan tüccara götürür ve hediyesini bekler. Tüccar kendi elleriyle diktiği torbanın dikişlerini söker ve içindeki altınları sayar. Tam tamına 800 altın olduğunu görür. Ama 100 altını vermek istemez ve gence "Tamam sen git artık" der. Genç, "100 altın hediyemi verin, öyle gideyim" der. Tüccar der ki: "Tam 900 altın vardı, şimdi ise 800 altın kalmış, yani sen 100 altınını içinden zaten almışsın!"
Genç, "Ben içinde altın olduğunu dahi bilmiyordum, hiç açmadan size getirdim" dediyse de tüccar kabul etmez...
Genç, Kadı'ya (hâkime) gidip olayı anlatır, kendisine hırsızlık ithamında bulunduğu için davacı olduğunu söyler. Kadı, tüccarı söz konusu torbayla beraber yanına gelmesi için mahkemeye çağırtır... Tüccar gelir. Kadı'nın, olayı anlat demesi üzerine, gence söylediği gibi, yine aynı şekilde anlatır...
Kadı, tüccara, "Bu genç, torbayı sana açılmamış şekilde mi getirdi? Senin diktiğin şekilde miydi?" diye sorunca, tüccar "Evet, özel dikmiştim, bu orijinallik bozulmamıştı, kendi ellerimle açtım" der.
Bunun üzerine Kadı, kararını şöyle açıklar:
"Gencin ve tüccarın beyanlarından, bulunan torbanın tüccarın kaybettiği torba olmadığı, gencin bulduğu torbanın başkasına ait olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla torbanın içindeki 800 altınla gence iade edilmesine, ikinci bir iddia sahibi çıkana kadar gençte kalmasına, böyle biri çıkmazsa torbanın gence verilmesine karar verilmiştir."
Tüccar kıpkırmızı olur ve der ki: "Kadı efendi, suçlu benim. Olay, gencin anlattığı gibiydi, 100 altını vermemek için şeytana uyup yalan söyledim!.."
Tüccarın itirafı üzerine Kadı son kararını açıklar:
"Torbadaki 800 altının gence verilmesine karar verilmiştir. Bunun 100 altını vadedilen hediyedir. 700 altını da, kendisine yapılan iftira ve hırsızlık ithamından dolayı tazminattır."
Torba salih gence teslim edilir. Fakat asil genç, kendine yakışanı yapar ve der ki:
-Ben hakkımdan vazgeçiyorum, hediyemi alsam yeter!..