Yalan, günâhların en çirkini, ayıpların en fenası, kalbleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Peygamber efendimizin en sevmediği huydur. Eshâb-ı kirâm da en çok yalana buğzederdi...
Bir gün Peygamber Efendimize aleyhisselâtü vesselâm bir grup insanlar geldi. Ve şöyle sordular: "Yâ Rasûlallah, mü'min olan günâh işler mi?" Peygamber Efendimiz de, "İşler, zirâ nefsi var" buyurdular. "Yalan söyler mi?" diye sordular. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "Mü'min yalan söylemez" buyurdular...
Evet, yalan söylemek, çok kötü bir huy olmasına rağmen üç yerde câizdir: Harpte, iki Müslümanı barıştırmak için ve hanımı ile iyi geçinmek için... Zâlimden, bir Müslümanın bulunduğu yeri, malını, günâhını saklamak câizdir. İki Müslümanın, karı-kocanın arasının açılmasını önlemek için, malını korumak için, Müslümanın ayıbının meydana çıkmaması için ve bunlar gibi harâmları önlemek için, yalan câiz olur...
İyiliğe vesile olan yalan, fitneye sebep olan doğrudan makbûl olduğu için, insanlığın faydası için bazı yerlerde yalan söylemekle insan yalancı olmaz...
***
Çok eskiden, bir kimse, hükümdarın şahsına karşı büyük bir suç işler ve idâma mahkûm olur. Bu kimse nasıl olsa öldürüleceğim diye, "Bu hükümdar şöyle kötüdür, böyle kötüdür..." diye ağzına gelen hakaret dolu sözleri haykırmaya başlar. Biraz sonra hükümdar gelir. Oradaki iki vezirden birine sorar:
- Bu adam deminden beri ne söylenip duruyordu?
Vezirin biri der ki:
- Hükümdarım bu adam, "Affedenlerin yeri Cennettir" diyerek sizden af talebinde bulunuyordu.
Bunun üzerine hükümdar suçluyu affeder. Fakat diğer vezir, ortaya atılıp şöyle der:
- Hükümdarım bu veziriniz yalan söylüyor. Bu mahkûm sizin hakkınızda ağza alınmayacak sözler söylüyordu.
Hükümdar, doğru söyleyen vezire der ki:
- Ey vezir! Öteki o vezirim yalan söylemekle bir idam mahkûmunu kurtarmak istiyor. Sen ise yersiz doğru söylemekle hem mahkûmun, hem de vezirin ölümüne sebep olmak istiyorsun!
Hükümdar, yersiz doğru söyleyen veziri azleder, yalan söyleyerek bir insanı idamdan kurtaran veziri de kendisine başvezir yapar...
Ne demiş Yunus Emre hazretleri: Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı/Söz ola ağılı aşı, bal ile yağ ede bir söz...