İnsanların ruhen ve bedenen rahat ve huzur içinde yaşamalarında evliliğin, ailenin büyük rolü vardır. Din büyükleri, evliliğin faydalarından bazılarını şöyle bildirmişlerdir:
*Neslin devamı için evlilik şarttır. Bunun için evlilikten maksadın biri de çocuk sahibi olmaktır. Ana-baba, çocukları sebebi ile hem nesli devam eder, hem de dünyada ve ahirette birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır."
HARAMLARDAN KORUNMAK İÇİN
*Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamaz! Evlilik, şeytanın kötülük yapmasına mani olur ve dinini korumaya yardım eder. Hadis-i şerifte, "Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allaha karşı gelmekten sakının!" buyuruldu.
"Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!" hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. (Tirmizi)
Günümüzde bekâr kalarak dini korumak zordur. Evlenmek, dini korumaya yardımcıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir genç evlenince, şeytan şöyle der: "Eyvah, dinini benden korudu.") [İ. Asakir]
*Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibâdetlerdendir. Ha-
dis-i şerifte, "Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka bir şey ona kefaret olmaz" buyuruldu.
*Evlilik bedenin fizyolojik bir ihtiyacıdır. Evlenmeyen kimseler genellikle psikolojik yönden rahatsızlanır; ruhi yönden dengesi bozulur. Huzuru olmaz. Bu da ibadetlerine, işine yansır. İnsanın bedenen ve ruhen rahat olmasında evlenmenin büyük rolü vardır. Evlenmemiş kimselerin çoğunun ruhî yönden dengelerinin bozuk olmasının sebebi bu yüzdendir...
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Evlenen ve evlendiren Allahın dostudur.) Şartlar müsait olduğunda hemen evlenmelidir. Yaş ilerleyince seçicilik ve kararsızlık başlar ve gençlerde "korku fobisi" gelişir. İleri yaşlarda bu korku daha da artar. Müzmin hale gelir.
Onun için -delikanlı olsun genç kız olsun- bu hayırlı işi geciktirmemelidir...
***
Evlenmek isteyen, önce niyetini düzeltmeli. Haramlardan korunmak, iffetini, namusunu muhafaza etmek, dinin emrine uymak için evlendiğini düşünmeli. Birkaç defa istihare etmeli. Büyüklerine danışmalı. Hak teâlâya sığınmalı. Nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, cenab-ı Hakka yalvarmalıdır. Müslüman bir genç önce dinini iyice öğrenmeli, ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle, iffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İllâ da "Malı çok, güzel bir kız olsun" dememelidir! Genç kız da "İllâ yakışıklı olsun" diye ısrar etmemelidir. Mal için, güzellik ve yakışıklılık için iffeti ve salahı, huzuru elden kaçırmamalıdır!.. Nefsi için evlenenler daima sıkıntı çekerler. Ama Allahü tealanın rızasını kazanmak için evlenenler, iki cihanda da mesut olurlar.
Cennet nimeti!..
Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi bin Sâid hazretleri buyurdu ki:
"Kul hakkına riayet etmeyecek olan evlenmesin kardeşim. Evlenecekse, bilsin ki bu hanım Allahü tealanın kuludur. Kul hakkı geçmemesi için, karşısındakinden fedakârlık beklemek yerine kendisi fedakârlık etmelidir. Hanım, ne hizmetçidir ne de köledir! Hele o, tesettüre riayet ediyor ve namazını kılıyorsa cennetten inen bir nimettir. Dînimiz emrediyor. (Zevcelerinizin kıymetini biliniz!) diyor. Hattâ, (Sofrada hanımının ağzına bir lokma ekmek vermek, ibâdettir) buyuruyor Peygamber Efendimiz...
Onlar Allahü teâlânın bizlere emânetidir. Kusurlu sözlerine de sabredelim. İşitiyorum, bâzı arkadaşlar ailesine sert söylüyormuş. Nasıl sert söyleyebiliyor, aklım almıyor. Ailelerinizi üzmemeye çok dikkat edin kardeşim. Onların gönlünü alın, evinizin içinde mutluluk olsun, huzur olsun. Hanımıyla iyi geçinen herkesle iyi geçinir. Bunları, sizin dünyâ ve âhiret saâdetiniz için söylüyorum..."