"Bir
kimse, birine, 'Seni çok seviyorum, sana âşığım, senin için
ölüyorum' diyebilir, ama sözünde doğruysa, bunu ispat etmesi gerekir!"
Allah
dostlarını seviyorum diyenin, sevgisinde samimiyse, onlara itaat etmesi
gerekir. Hocasının sevdiklerini sevmesi, sevmediklerini sevmemesi
gerekir. Hocasını sevenleri sever, sevmeyenleri de sevmez. Yani
hocasında fani olur, çünkü böyle büyük bir zatın sevgisine ulaşan,
Resulullah efendimize kadar bütün büyüklerin sevgisine kavuşur. Bir şeye
kavuşan, her şeye kavuşur. Ama her şeye kavuşmak isteyen, her yere
bağlanmaya çalışan, hiçbir şeye kavuşamaz...
Büyüklerle, Allah
dostlarıyla beraber olmak için, onları sevmek yeter. Ancak, hiçbir
ibadet yapmayan ve hiçbir günahtan sakınmayan büyükleri asla sevemez.
Onlar gibi olamayız ama elimizden geleni yapmamız şarttır. Dinin emir ve
yasaklarına hiç uymadan sadece, "Ben onları seviyorum" demesi yalan
olur. Çünkü sevgi yukarıdan gelir. Öyle olanı büyükler sevmez ki, o
büyükleri sevebilsin!..
Bir kimse, birine, "Seni çok
seviyorum, sana âşığım, senin için ölüyorum" diyebilir, ama sözünde
doğruysa, bunu ispat etmesi gerekir. Bu da şu şekilde ispat edilir:
* Sevdiğini sevenleri sevmesi, sevmeyenleri sevmemesi; sevdiğinin sevdiklerini sevmesi, sevmediklerini sevmemesi gerekir. Buna "hubb-i fillah, buğd-i fillah" denir. Eğer onun sevdiklerini sevmiyor, sevmediklerini seviyorsa sevgisinde samimi değildir.
* Seven, sevdiğinin hem sevincine, hem derdine ortak olmalı. Dertleri neyse çaresini aramalıdır.
* Onun gıyabında dua etmeli ve onun aleyhinde konuşulmasına fırsat vermemelidir.
İşte bunlar sevginin alametidir. Bunları uygulayanın sevgisi artar...
Bir âlim, rüyada Resulullah efendimizi gördü. "En iyi amel nedir?" diye sordu. "Bir velinin yanında bulunmaktır" buyurdu. "Peki, diri iken bulamazsak?" diye sorunca, "Diri iken de, ölü iken de onu sevmek, düşünmek böyledir" buyurdu.
Eshab-ı kiramdan bir zatın çok üzüldüğünü gören Peygamber efendimiz ona sordu:
- Bu kadar niye üzülüyorsun?
- Ya Resulallah bizim halimiz ne olacak? Sizin bu anlattıklarınızı tam yapamıyoruz.
Böyle çok meyus ve mükedder iken Peygamber efendimiz orada bir müjde verdi:
-El mer'ü mea men ehabbe... Yani "Sen üzülme burada kimi seversen ahirette onunla berabersin" buyurdu.
Demek ki kim olduğumuz değil, kimi sevdiğimiz önemli.