İslâm âleminde Eshâb-ı kirâmdan sonra yetişen evliyânın ve âlimlerin en büyüklerinden İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri'nin babası Sâbit hazretleri, daha bekâr iken temiz ahlâklı, takvâ ve verâ sâhibiydi... Bir gün bir dere kenarında abdest alıyordu. Suda bir elma gördü. Elmayı alıp, abdestten sonra elinde olmayarak ısırdı. Fakat tükürüğünde kan gördü. Kendi kendine; "Şimdiye kadar bana böyle bir hal olmamıştı. Buna sebep ısırdığım elma olmalı" diye düşündü ve pişman oldu.
Elma sâhibini bulup helalleşmek için dere boyunca gitti... Ağacın sâhibini aradı ve nihayetinde buldu ve aralarında şu konuşma geçti:
-Ya elmanın parasını al, yahut helâl et!
-Helâl etmem için ne vereceksin?
-Altın, gümüş ne istersen.
-Ben altın, gümüş istemem. Benim bir kızım var; gözleri görmez, kulakları duymaz, dili söylemez, ayakları yürümez. Bunu sana nikâh etmek istiyorum. Kabûl edersen elmayı sana helâl ederim.
Sâbit teklifi kabûl etti... Nihayet iki gencin nikâhları kıyıldı. Gece olunca Sâbit üzüntü ile nikâhlısının bulunduğu odaya girdi. Orada, gâyet süslü, güzel, sağlam, görür, işitir, konuşur, yürür bir hanımla karşılaştı. Hanımefendi kalkıp Sâbit'i karşıladı. Saygı dolu ifâdelerle konuştu. Ancak Sâbit onun kendi nikâhlısı olduğundan şüphelenip odadan çıkmak istedi. Hanımı;
-Niye çıkıyorsun ey Allahü teâlânın sevgili kulu? Senin helâlin benim! dedi. Sâbit ona;
-Baban seni bana kötüledi. "Kördür, sağırdır, dilsizdir, kötürümdür" diye târif etmişti!..
Kızcağız;
-Babamın sözünde yalan yoktur. Seneler oluyor bu evden dışarı çıkmış değilim. Şimdiye kadar hiçbir yabancı, yüzümü görmedi. Bu sebeple gözlerim harama kördür. Kulağım bir yabancı sözü duymamış ve günâh işlememiştir. Bunun için günâha karşı sağırdır. Ayaklarım günah yerlerine gitmez, bunun için kötürümüm. Dilimden hiç kötü söz çıkmadı. Onun için dilsizim. Babamın sözlerindeki hikmet budur, dedi.
Bu sözleri duyan Sâbit bin Zûtâ Allahü teâlâya şükretti... İffet esasları üzerine kurulan bu evlilikten, Numan adını verdikleri bir çocuk dünyaya geldi, o çocuk büyüdü ve İmam-ı a'zam Ebu Hanife oldu...