Müslümana suizan etmemek gerektiği gibi, başka Müslümanların da bizim hakkımızda suizan etmelerine sebep olabilecek durumlardan sakınmak gerekir.
Cahillik, öfke, riya, kin, haset, kibir, ucup cimrilik, mal ve makam sevgisi, övülmeyi sevmek, ayıplamaktan korkmak, suizan, övünmek gibi şeyler, kötü sıfatlardandır. Bunlardan suizan, bir kimseyi kötü zannetmek, onun günah işlediğine inanmak demektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hüsnüzan sahibi olması, kişinin kulluğunun güzelliğindendir.) [Hatib]
(Emîr [âmir], mahiyetini töhmet altında bırakırsa, onları ifsad eder.) [Taberani]
Müslümana suizan etmemek gerektiği gibi, başka Müslümanların da bizim hakkımızda suizan etmelerine sebep olabilecek durumlardan sakınmak gerekir.
İnsanları suizandan kurtarmak için, töhmet yerlerinden uzak durmalıdır. Onların dedikodularına kendisi sebep olduğu için işleyecekleri günaha ortak olur. Peygamber efendimiz, hanımı ile konuşurken, oradan geçenlere buyurdu ki:
- Bu benim zevcemdir.
- Ya Resulallah, sizden de mi şüphe edilir? dediler. Buyurdu ki:
- Kan, insanın damarlarında dolaştığı gibi, şeytan da insana nüfuz eder, kalbine şüphe sokar. (Buhari)
Başkalarının suizannına sebep olacak hareketlerden kaçmalıdır... Salih bir kimse, şişe ile evine bir şey getirirken şişeyi kapalı bir torba içine koymalıdır. Böyle yapmayıp da bir gazete kâğıdına sararak açıktan getirirse, suizanna sebep olabilir. "Acaba içki mi?" diyenler çıkabilir. Böyle, şüphe uyandıracak hareketlerden uzak durmalı, başkalarının kendi hakkında dedikodu etmesine sebep olmamalıdır.
Bir kişi, bir kadınla şüphe uyandıracak şekilde konuşuyordu. Hazreti Ömer, onun yanına varıp, öfkeli şekilde bakınca o kişi, "Bu benim hanımım" dedi. Hazreti Ömer o zaman buyurdu ki:
-Peki hanımın ise, ne diye üzerinize şüphe çekecek şekilde konuşuyorsunuz?
Bu olaylar da, Müslümanın, suizanna sebep olacak, töhmet altında bıraktıracak söz ve işlerden kaçması gerektiğini göstermektedir.
Ahmet Demirbaş'ın önceki yazıları...