Din büyükleri buyuruyor ki: "Duâ, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Allahü teâlâ, duâ eden Müslümanı çok sever. Duâ etmeyene gadâp eder. Duâ müminin silâhıdır. Duâ, gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur. Allahü teâlâ, (Bana hâlis kalb ile duâ ediniz! Böyle duâları kabûl ederim) buyurdu. Bunun için, duâ etmek, namaz, oruç gibi ibâdettir.
Duânın kabûl edilmesi için en başta, harâm lokmadan sakınmalıdır! Uyanık kalble ve kabûl edileceğine inanarak duâ etmelidir. Belâ gelmeden önce çok duâ etmelidir. Duâya hamd ve salevâtla başlamalıdır. Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennîdir. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsı ile duâ edenin duâsı kabûl olur..."
***
Eshab-ı kirâmdan, Ebu Ma'lek (radıyallahü anh) adında bir tüccar vardı. Bu zat, bir gün ticaret için yola çıkmıştı. Önüne, tepeden tırnağa silahlı bir eşkıya çıktı ve; "Mallarını alıp seni de öldüreceğim" dedi. Ebu Ma'lek de; "İşte malım, al senin olsun, beni bırak" dedi. Eşkıya; "Benim âdetim bu. Hem mal hem can" dedi. Ebu Ma'lek; "Madem öyle, müsaade et de namaz kılayım" dedi. Eşkıya; "Sana müsaade, istediğin kadar kıl" dedi...
Ebu Ma'lek hazretleri, abdest aldı, namaz kıldı ve sonra ellerini açarak şöyle dua etti:
"Yâ Vedûd! Yâ Vedûd! Yâ Ze'l-arşi'l-mecîd! Yâ Mübdî, Yâ Mu'îd! Yâ Fe'âlün limâ yürîd! Eselüke bi-nûri vechike'llezî mele'e erkâne arşike ve es'elüke bi-kudretike'lletî kadderte bihâ halkake ve bi rahmetike'lletî vesiat külle şeyin. Lâ ilâhe illa ente. Ya Muğîs, eğisnî! Ya muğîs, eğisnî! Ya muğîs, eğisnî!.."
Bu duasını üç defa tekrarladı... O esnada heybetli bir atlı belirdi. Elindeki mızrağı eşkıyaya öyle bir vurdu ki, anında can verdi... Atlı, Ebu Ma'lek'e dönerek şöyle dedi:
"Ben dördüncü kat gökte bulunan bir meleğim. Senin duan bana işittirildi. Allahü tealadan, o zalimi öldürmek için izin istedim. İzin verildi ve sana yardıma geldim..."
Bu hadiseden sonra Ebu Ma'lek hazretleri Medine'ye döndü. Doğruca Resulullah Efendimizin huzuruna çıktı ve başından geçen hadiseyi anlattı. Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
"Muhakkak ki, Allahü teala sana Esma-i hüsnayı ilham etmiş. O isimlerle Allahü tealaya dua edilirse, istenen verilir."