Cüneyd-i
Bağdadi hazretleri ordu ile bir sefere katılır. Kumandan ona bazı
kıymetli hediyeler gönderir. O da onları gazilere dağıtır!..
Din
büyükleri buyuruyor ki: "İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Daha sonra
kötü arkadaş ve şeytan gelir. Kötü arkadaş ve şeytan da nefse tesir
ederek insana zarar vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, emmarelikten
[taşkın olmaktan] temizlenmesi gerekir. Çünkü nefs, kâfirdir, daima
Allahü teâlâya isyan etmek ister.
Şeytan, verdiği vesveseye insanın
uymadığını görünce, bundan vazgeçer, başka bir vesvese verir. Âlimler,
şeytanı köpeğe benzetmiştir. Köpek kovalanınca kaçar ise de, başka
taraftan yine gelir. Nefs-i emmare ise kaplan gibidir, saldırması ancak
öldürmekle biter. Nefsimiz de ölünceye kadar yakamızı bırakmaz. Bunun
için nefsi tanımak ve zararlarından korunmak gerekir..."
Nefsi her zaman aşağılamak gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Nefsini zelil eden, dinini aziz etmiş, nefsini aziz eden de dinini aşağılamış olur.) [Ebu Nuaym]
Kalbi,
nefsin elinden kurtarmak için, nefsi ezmek, kalbi kuvvetlendirmek
gerekir. Bu da, Resulullah efendimize uymakla olur. Kalbini, nefsinin
pençesinden kurtaran kimse, bir evliyanın Resulullahın vârisi, Allah'ın
sevgili kulu olduğunu anlar...
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri
ordu ile bir sefere katılmıştı. Ordu kumandanı ona bazı kıymetli
hediyeler gönderip, lütfedip kabul etmesini istirham ettiğini
söylemelerini bildirdi. O da istemeyerek alıp, hepsini sefere katılan
gazilere dağıttı. Ertesi gün, "Niçin onları kabul ettim" diye
kendi kendini kınamaya başladı. Bu sıkıntı ile bir gün kaylule için
uyuduğunda, rüyasında, Cennette çok süslü köşkler gördü. "Bunlar kimin?" diye sordu. Kendisine denildi ki:
-Gazilere mal ile yardım edenlerin.
Onlara dedi ki:
-Bana da bir şey var mı?
En güzel ve büyük olan köşkü gösterip; "İşte bu senindir" dediler. O; "Onlardan üstün tutulmamın ve en iyisinin bana verilmesinin sebebi nedir?" diye sorunca dediler ki:
-Onlar
mallarını sevap bekleyerek verdiler. Bu sebeple verilen saraylar, ona
göredir. Sen ise, o malı kabul etmekle yanlış bir iş yapmaktan korkarak,
nefsini hesaba çekerek dağıttın. İbadetlerinde, iyilik ve hayır
hasenatında nefsini devre dışı bırakıp ona pay vermeyenin, onu azarlayıp
hesaba çekenin mükafatı da elbette farklı olur!..