Dün akşam yazıyı yazarken heyecan içinde internetten Erivan’daki Dünya Kupasında idi kulağımız, her şeyimiz bir ara 3/3 oldu. Ahmet Taçyıldız’ın anonsunu bekliyorduk. Ve aldı, 4/3 öne geçtik. Ve yazıyı gazeteye attım. Gerçi daha Rıza’nın maçı vardı ama çok mutlu olduk, Rusya’yı devirdik. Bugün önce Gürcülerle daha sonra ise inşallah finali diğer grup birincisi ile yapacağız. Çocuklarımızı candan kutluyoruz. Şubat çok aktif geçiyor. İstanbul Bağcılar’da yapılan Yaşar Doğu Turnuvası’nın yabancılar tarafından rağbet görmesi (tam 24 ülke katıldı.) Türk güreşi açısından güzel, İstanbulmuzun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Hep birlikte olursak, bir yürek olursak, candan çalışırsak, dedikoduyu bırakırsak, çalışmaya başlarsak, fikir ve proje üretmeye başlarsak, bir yerinden tutacak olursak, çorbada bizimde tuzumuz olsun dersek İstanbul güreşin merkezi olacak. Hedefler belli; ara 2011 İstanbul Dünya Şampiyonası ve 2012 Londra Olimpiyatları. Tekrar Dünya Kupası’na dönersek, A grubunda İran, Ermenistan, Küba ve Norveç, B grubunda ise Türkiye, Macaristan, Gürcistan ve Rusya yer aldı. İlk maçımızı Macarlarla yaptık ve farklı yendik, ikinci müsabakamızda Gürcistan’ı yendik. Grupta son müsabakamızı Rusya ile yapıyoruz. Grekocular sezonun form çalışması olmamasına rağmen, kısa bir hazırlık ile gittiler. Kupasız dönmeyeceklerinden eminim. Gelelim Yaşar Doğu Turnuvasına... Vehbi Emre’de olduğu gibi en büyük sıkıntı seyirci idi. İstanbul ve özellikle Bağcılar artık güreşin hakkını vermeli. Şampiyonlarımız, üst düzey protokol, güreş severlerimiz de alıştı. Türkiye’nin dört bir yanından sağ olsun uzak yakın demeden cefakar bir şekilde geliyorlar. Federasyonu, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünü, Bağcılar Belediyesini kutluyorum. Yabancılara neden İstanbul’u tercih ettiklerini sordum. Aldığım cevaplarda, “Tek uçuş ile geliyoruz, az da olsa alış-veriş imkanı buluyoruz ve en önemlisi bu yoğun program içersinde tarihi yerleri de gezme imkanı buluyoruz” diyorlar. Yazımızı cuma günü büyük bir üzüntü ile yitirdiğimiz İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde yetişen ve 1994-1998 yıllarında Kırkpınar başpehlivanı olan değerimiz Cengiz Elbeye’nin vefat haberi ile bitirmek istiyorum. Hastalığında itibaren cenaze defnedilinceye kadar Antalya başta olmak üzere güreş camiası onu yalnız bırakmadı. Nur içinde yatsın.