2008 Pekin kaos olur

Nefis bir yazı okudum geçenlerde Fanatik gazetesinde... Bugünkü spor teşkilatını en tepesinden en aşağıya ele alan ve en gerçekçi eleştiriyi getiren nefis bir yazı... Bakın ne diyor yılların dünya çapındaki spor adamı, gazeteci, yazar ve TMOK Başkanı Togay Bayatlı: "Her şeyi kendileri biliyor!" Bu taş yeter mi? Bayatlı'ya yetmiyor bir tecrübe adamına yakışan ikazlarda da bulunuyor: "2008 Pekin tam bir kaos olur!.. Seçimler öncesinde; federasyon başkanlarının bir yıl sonra neler yaptığı konusunda sportif değerlendirme toplantısı yapılacaktı. Hâlâ yapılamadı." Sayın Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'na ince bir uyarı gönderiyor, Bayatlı Başkan... Sonra bir şey daha söylüyor: "Bu toplantı yapıldığında, 'başkan ben olurum' diyeceğim. Bu kurulun bağımsız olması gerekir." Togay Başkan'ın böyle bir talepte bulunmaya hakkı var mı, elbette var... Uyarılar o kadar çok ki... "Uluslararası Olimpiyat Komitesi nezdinde de durumumuz pek iç açıcı değil? Benden lobimi kullanmamı istedikleri zaman 'hayır' demem. Her şeyi kendileri biliyorlar, görüşler devam ediyor..." Bu ültimatom, anlayana sivrisinek saz tarzında... Bir haklı tespit daha var Bayatlı'nın yorumunda: "Bakan M. Ali Şahin koltuğunun altında birkaç karpuz taşıyor. Spor ise bunlardan biri. Son zamanlarda eskiye göre daha çok sporun içinde. Bekleneni yaptı ve masaya yumruğunu vurdu. Türk sporunu yöneten, sorumlu kişilere özellikle 1 yılı geride bırakan federasyon başkanlarına gözdağı verdi. Bakalım göreceğiz etkisini..." Bu görüşlerin hepsinin altına yıllarını Türk sporuna vermiş bir teknik adam olarak imza atarım... Bir şey daha... Maalesef, bugün Türk sporunda tablo gerçekten ürkütücü... Suç sistemde mi yoksa sporu yönetenlerde mi? Bana göre spor yönetiminin yeniden inşası gerekiyor ve 2006 Ocak ayı bu yolda atılacak adımlar için son şanstır. 2007' yi beklemek zaman kaybından başka bir şeye yaramayacaktır. Bu böyle biline.. Bir de GSGM'nin durumu var... Bu kuruluş, yapılan açıklamalara göre belediyelere devir olacak. Bu devir, nasıl, hangi şartlarda olacak. Bu tür bilgiler, kamuoyu ile paylaşılmış değil... Bu da ayrı bir sıkıntı... Neyse 11 Aralık'ta göreceğiz her şeyi. Ama yeni uygulama için umutlu değilim. Ortada iki çarpık tablo var... Özerk federasyonlar ve özerk olmayanlar gibi... İki taraf da 4 yıllık süreler için seçimle iş başına geldi. Peki soruyorum ? Gerçekten 4 yıllık ana plan ve program veren oldu mu? Eğer böyle bir plân verildiyse, neden bu plânlar ilgili kurumlara, medyaya dağıtılmaz? Özellikle güreşte böyle bir plân var mı? Zannetmiyorum!.. Şimdi düşünün sayın bakan ya da sayın genel müdür, Güreş Federasyonu'nu hangi faaliyet programı ve hangi sportif derecelere göre değerlendirecekler? Oysa devir, iletişim devri... Bir şey daha her federasyonun web.sitesi var. Pekâla bu programlar bu sitelerde yayımlanabilir. Her gün en az 4 saat internette gezen biri olarak böyle bir programa rastlamadım. Rastlayan varsa lütfen bildirsin. Hiç değilse ben de öğreneyim... Bir şey daha... 2004 Atina Olimpiyatlarının üzerinden tam 15 ay geçti! O gün verilen sözleri, bugünkü gibi hatırlıyorum... Ata sporumuz güreş daha popüler hale getirilecekti. Televizyonda güreş programları, canlı yayınlar yapılacaktı? Ne oldu? "Söz uçar" derler, yoksa bunlar da seçim vaatleri gibi uçtu gitti mi? Dilerim, uçmamıştır... Dilerim şu canlı yayın gerçekleşir... Kimbilir, bekli de Büyükler Grekoromen ve Serbest Güreş Ligi, Yıldızlar ligi yayınlanır..