4 final, 3 madalya

A -
A +

Bir olimpiyatın sonuna daha geldik. Atina 2004'te madalyalarımız güreş, halter, boks, çekiç atma ve taekvondodan geldi. Atina'nın yakın olması, ülkemizden birçok insanın oraya gelmesine yol açtı. Bu organizasyonların en ciddisini ise bizzat Güreş Federasyonu Başkanı Osman Şansal başkanlığındaki ekip yaptı. Bu ekipte İrfan Gündüz, Enver Salihoğlu, Vahdettin Özcan, Bahri Sipahi, Önder -Rodika Yakşi, Hayri Sezgin, Kırkpınar eski ve yeni ağası Nejdet Çakır, Adem Tüysüz, Gürsel Uzunca, Ahmet Özbeğe, Bülent Odabaşı, Ali Gümüş vardı. Bir de daha önce yazmıştım ve yine söylüyorum; minder dışı organizasyon! 4 yıldır FILA ile olan ciddi ilişkiler sonucu iyi bir lobi oluşturmuş durumda başkan Şansal. Artık dünya güreşinde gözle görülür bir lobi ve gruplaşma görülmekte. Şöyle örnekleyebiliriz: Rusya, Özbek, Kazak, Ermeni, Sırp ve Ortodoks ittifakları kesinlikle var. Bunlar FILA'da her an etkin olabildikleri gibi, müsabakaların sonuçlarını manipule etmektedirler. Gelelim serbest güreşlere: Aydın POLATÇI: Mahmut Demir'den sonraki en başarılı ağır sıkletimiz. Burada birbirinden güzel müsabakalar yaptı. Çeyrek finalde harika bir güreş sonunda Kübalı'yı yendi. Yarı finaldeki Özbek güreşçi Taymazov karşısında çırpma ile verdiği puanlara yenildi. Halbuki ısınma salonunda beraber idik ve taktik çalışması yaparken özellikle çırpma paradı üzerinde durduk. Altta, sağ tarafa parat yaptı, tam Taymazov ümidini kesmişti ki öbür taraftan Aydın çırpıldı ve rakibine iki puan vererek yenildi. Bronz müsabakasında ise ders alınmış ve müsabakaya temkinli başlanması istenmişti Avni Tarhan tarafından... Çok çekişmeli geçen müsabaka sonucu olimpiyattaki güreşte üçüncü madalyamızı aldık. Evet Aydın, çok çalış ve 2008'in seni beklediğini unutma! Harun DOĞAN: Normalde 60kg'da yarışmasına rağmen 55'e düşeceğim dedi ve düştü. İlk maçını Ermeni ile yaptı ve 3/3'lük normal süreden sonra uzatmaya geçildi. Ne olduysa o anda oldu, Harun ayağını kaptırdı, bu esnada üzücü bir sakatlık yaşadı. Doktor Kaya Livaneli'ye göre diz bağı kopmuştu. Olimpizme olan saygısından ikinci maçada çıktı, fakat sakatlık yeniden nüksetti ve yenildi. 3.maçta yine güreşmek istedi ancak doktor raporuna göre güreşemiyecekti. Tevfik ODABAŞI: Tartı esnasında gördüğüm kadarıyla müsabakalara iyi konsantre olmuştu. Yenildiği Rus'un Kanadalı'ya yenilmesi sonrasında gruptan çıkma şansı doğdu ama 7/0'lık bir skor gerekiyordu. Olmadı; Tevfik daha çok gençsin. 2008 seni bekliyor! Ömer ÇUBUKÇU: Macar veSlovak güreşçileri yenerek guruptan çıktı, çeyrek finalde Rus güreşçi ile karşılaştı. Çekişmeli bir müsabaka oldu, cesaretle ataklar yaptı ama sonuçta yenildi. Ömer'in çok çalışması gerekiyor. Gökhan YAVAŞER: İlk tur maçında Ukraynalı güreşçiye bir anlık dalgınlığından 3 puan vererek yenildi. Daha sonra aynı guruptaki Ermeni güreşçi ile karşılaştı. Kaptan elinden geleni yaptı ama daha önceleri dediğim gibi antrenman hata kabul ediyor ama müsabaka hata affetmiyor. Fatih ÇAKIROĞLU: Gerçekten yetenekli bir güreşçi, tartı antrenmanında iyi gözlemledim. Moğol güreşçiyi rahat geçti, ikinci müsabakasında Ukraynalı karşısında Fatih'i tanıyamadım. Ama kendini bir an önce toparlaması lazım. Bu yıl Ankara daki Avrupa serbest güreş şampiyonasında da klasmana girememişti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.