Yazımıza değerli güreş antrenörü Muhammed Oruç'un vefatı ile başlamak istiyorum. Oruç Kadir Gecesi geçirdiği kalp krizi sonrası hayata gözlerini yumdu. Özellikle Gebze Güreş İhtisas Kulübünde büyük başarılara imza atmıştı. Dün Amasya'da defnedildi. Güreş camiası büyük bir vefa örneği göstererek yurdun dört bir yanından cenazesine koştular. Çocukları Turgay ile Serdar da babalarının izinden gidiyorlar, şu anda aktif güreş yapıyorlar. Muhammed Hocam nur içinde yat. Güreş yazanların sayısı gittikçe azalıyor. Hele haftalık düzenli yazanların sayısı ise bir elin parmaklarını bile bulmuyor. Son olarak Avni Tarhan'ın Zaman gazetesindeki "GÜREŞ DOSYASI" köşesi de çıkmaz oldu. Biz, Türkiye gazetesi olarak tam beş yıldır her çarşamba "GÜREŞİYORUM" köşesinde güreşi yorumlamaya, sorunları çözümleri ile beraber gücümüzün yettiği kadarı ile camiaya zarar vermeden siz değerli okuyucularımıza aktarmaya çalışıyoruz. Burada spor müdürümüz Sadık Beyi Türk güreşi adına kutluyorum, desteklerinden dolayı. Geçen haftaki yazımız çok ses getirdi. Tam 37 yıldır güreş camiasının içindeyim. Grekoromen stilde özellikle hatırı sayılır bilgilere sahibiz. Nedeni ise güreşçi, antrenör ve yönetici olarak bu uzun süreçte her kademede bulunduk. Birçok güreşçinin, antrenörün yetişmesinde emeğimiz oldu. Sevindiğimiz zamanlar oldu, ama bazen doğal olarak üzüldük de. Antrenör olarak bazen vefasızlık da gördük. Bazen yalnızca bir yazı ile değerlendirildiğimiz oldu. Bu haksızlık. Nasıl ki başarı olduğu zaman yazıyorsak, seviniyorsak, başarısızlıkta elbette üzülüyoruz ve bir şeyler yazma gereği duyuyoruz. Onun için değerlendirme bir yazılık olmamalı ve geçmişte yayınlanan tüm yazılar kaale alınmalı. Dün Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, TMOK Başkanı Togay Bayatlı, federasyon başkanları ile Pekin Olimpiyatları ile ilgili bir toplantı yaptı. Burada amaç olimpiyatlarla ilgili sorunları tespit etmek, çözümlere kavuşturmak, varsa talepleri değerlendirmek ve yol haritasını belirlemek. Ve muhtemelen de tüm birimlerle beraber iyi bir koordinasyonla hem olimpiyatlarda yarışacak sporcu sayısının artması, hem alınabilecek madalya sayısının arttırılabilmesi noktasında Çok olumlu bir toplantı olduğunu sanıyorum. Şimdi sırası değil ama Genel Müdürümüz her federasyondan mutlaka (2008 için geç artık) 2012 Olimpiyatları rezerv kadrolarını istemeli, 2012'ye kadar olacak master planları da istemelidir. Aynı uygulamayı Federasyonlar da teknik heyetlerden istemelidirler. Yani dört yıl yapılacak çalışmaları kayıt altına almak gerekir. Bu tür bir planlama başarıya doğru atılacak en önemli adımlardan biridir. Güreş Federasyonu bu doğrultuda çalımlara başladı. Federasyonların bir kısmının yayın organı var. Bunu genelde web siteleri ile yapıyorlar. Bazıları çıkarttıkları dergi v.s. ile de destekliyorlar. Güreşte de en son "SALTO" adlı dergi çıkıyordu ama imkansızlıklar ve ilgisizlikler nedeniyle yayın hayatından sessizce çekildi. Kim ne derse desin dergi çıkarmak zor iş, emek istiyor. Bu arada bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen hafta Güreş Federasyonu bu eksikliği tamamladı ve kendi çıkardığı derginin ilk sayısını yayın hayatına soktu. Adı da "GÜREŞ." Emeği geçenleri kutluyor ve uzun ömür diliyoruz. Ramazan ayı çok çabuk ve bereketli geçerken, sporda birçok camiayı da sık sık bir araya getirmede önemli bir rol oynuyor. Güreş camiası da bu vesile ile değişik organizasyonlarla bir araya getirildi. Mesela Ankara'da Hamza Yerlikaya, Ahmat Ayık, Fezair Tatlıdil, Dr. Osman Aşkın Bak iftar verdiler. İstanbul'da da ayağımızın tozuyla yetiştiğimiz İstanbul Güreş İhtisas kulübümde Sadettin Tantan, Selami Karakuş, İbrahim Cebeci iftar verdiler. Hepsinde de genelde Bakü'de yapılan dünya şampiyonası hatasıyla, sevabıyla konuşuldu. 2008 yıllık faaliyeti taslak olarak www.tgf.gov.tr'den izleyebilirdiniz. Hayırlı ve mutluluk dolu nice bayramlara... Olimpiyatlara 301 gün kaldı