7 gün süren bir dünya şampiyonası daha sona erdi. Budapeşte'den evvelki gece döndük. Macaristan'dan boş da dönmedik... Serbestte 1 altın ile grekoromende 1 altın ve 2 bronz aldık. Aslında daha fazlası olabilirdi. Serhat Balcı, Tevfik Odabaşı, Şeref Eroğlu ve Mahmut Altay madalya alabilecek güreşçilerimizdi. Ama bu güreşçilerimizin hakem oyunları ile yenilmeleri büyük skandaldı. Bunun için aldığımız madalyalara da sevinemedik. Serbest güreşte 120 kiloda Aydın Polatçı'nın altını ile gemi yüzdürülmeye çalışıldı. Grekoromende ise kaptan Hamza' nın aldığı altın madalya mindere düşen bombadan etkilenmedi. Ya Hamza olmasaydı ne yapardık... Nazmi ve Yekta'nın aldığı bronz ise altın kadar önemli. Serbestte 12 puanla 13., grekoda ise 26 puanla takım halinde 3. olduk. Bravo çocuklar... Grekoromen güreşteki başarıya değinmeden önce Macaristan'daki Dünya Şampiyonası'na bomba gibi düşen Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) düşüncelerini aktaracağım. IOC, 2008 Pekin'den sonra, 2016 Londra için, adı skandallara, dopinge karışan ve izlenme oranı azalan sporları olimpiyattan çıkarmayı planlıyor. Macaristan'a gelen IOC Başkanı ve yetkililer; güreşi, bu şampiyonadan itibaren izlemeye alacaklarını, özellikle seyirci potansiyeli, doping gibi konularla ilgilendiklerini, olimpiyatlardan ya güreşi tamamen çıkarma veya kısmen birleştirme (grekoromen ve serbest yarı yarıya ) gibi düşüncelerini önümüzdeki günlerde açıklayacaklarını belirttiler. Macaristan'daki güreşlerin son 2 gününde minder dışında, profesyonel yönetici, disiplin ve otorite boşluğu yaşandı (Gel de Mehmet Kılıç'ı arama). İnternetten haberleri izledim; karşılıklı ciddi suçlamalar var. Yorum sizin... Güreş Federasyonu Başkanı Recai Ustaoğlu'nun çekilme teklifine Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay mani oldu.Yoksa bizim için büyük skandal olurdu ve FILA ile ilişkilerimizi düzeltemezdik. Aydın, Nazmi, Yekta ve Hamza 'nın başarılarına Türk medyası gerekli ilgiyi göstermemiş. İşte bütün bunlar Türk güreşini, maalesef imaj ve misyon açısından kötü etkiliyor. Mutlaka medyanın ilgisini çekmeliyiz. Bu konuda yetkililer gereğini yapmalı. Yoksa bu gemi su alıyor... Tedbirler de sağlam ve sakin kafa ile düşünülerek ortaya çıkarılmalı... Günü birlik tedbirlerle veya küserek değil... Her şeye elbirliği ve hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Çünkü 2008'e 1000 gün kaldı... Zaman hızla geçiyor... Olaylar güreşi seven herkesi üzdü. Grekoromen Güreş Milli Takımı Budapeşte' ye geldiğinde asbaşkan H.Hüseyin Yaşar ve Hakkı Başar yoktu. Asbaşkan H.Hüseyin Yaşar'ın gelmeyeceğini biliyordum... Dere geçilirken at değiştirilmemeliydi. Hakkı Başer'in ise kendisine göre sebepleri vardı. Onları bana anlattı. Ama ne olursa olsun dünya şampiyonasına kadar dişini sıkmalıydı. Avrupa şampiyonasından sonraki yazımda, teknik direktörler İsmail Nizamoğlu ve Hakkı Başar'ın sıkıntıları olduğunu ve susmamaları gerektiğini söylemiştim. Evet şimdi grekoromende panoramaya geçebiliriz: 96 kiloda Hamza, çok iyi hazırlanmıştı, ama en büyük rakibi Mısırlı Karam Gaber'i şampiyonada göremedik... İsveçli Abraham gibi birkaç şampiyon daha Macaristan'a gelemedi. Fakat, 2006'da Moskova'da yapılacak dünya şampiyonası daha güçlü geçecektir. 74 kilo ve 55 kiloda Danimarkalı güreşçiler iyiydi. 66 kiloda Azerbeycan Mansurov 'u getirmedi, ama yerine genç bir sporcuyu getirdi ve o da final yaptı. Yekta, burada gerçekten göz doldurdu ve beni yanıltmadı. Nazmi görevini yaptı. Mahmut ise fırsatı tepti. Fakat teknik kadro Mahmut'un böyle tepki göstereceğini kestirip onu kontrol altına almalıydı... Yaptığı olay Türk güreşi için iyi olmadı. Bayram elinden geleni yaptı, Şeref'in yenilerek elenmesi ise bizi şoka uğrattı. Bünyamin ise şanssızdı... Ukraynalı ile güreşirken öndeydi. Fakat talihsiz şekilde kolu kırıldı. Bünyamin'in madalyaya doğru giderken sakatlanması gerçekten şanssızlıktı. Kaptan Hamza ise 10 yıl sonra 3. altınını aldı ve gemiyi kurtardı. GÜREŞLERİN TEKNİK ANALİZ Künde, güreşi güzelleştiren bir oyun. Künde atma ve paratı üzerinde özel çalışmalar yapıldığı belli oldu. Çırpmayı ise her güreşte gördük. Üç ihtar alarak yenilenler de oldu. Tek kol, kafa kol ve supleksi göremedik. Benden söylemesi, kurallar değişebilir...Fakat grekoromende parter pozisyonlarında hakem insiyatifi yaşandı. FILA ile bireber ilişkilerde ise maalesef zayıf kaldık. Özellikle Nazmi ve Mahmut Altay'ın müsabakasında... Ben özellikle Ruslarla ve güçlü ülkelerle ikili kamp yapılması taraftarıyım. Bunu her zaman dile getirdim. Ama dinleyen kim... Hakemlerimiz yine gözdeydi. Bol final yönettiler. Gerçekten kendileriyle gurur duyduk. Ender Büyükerşen, İbrahim Cicioğlu, Satılmış Baykuş ve Bekir Çeker, iyi maçlar yöneterek Türkiye'yi çok iyi temsil ettiler. Serbest stilde Aydın Polatçı, Recep Kara, Fahrettin Özata,Serhat Balcı'nın yanına birkaç genç daha eklenmeli. Grekoromen stilde Nazmi, Serkan, Yunus, Tüfenk, Hamza ve Yekta'nın yanına ikinci bir genç adam lazım. Her iki stilde de 2008 için genç ve yıldız milli takımlarının katıldığı turnuvalarda madalya alan güreşçileri takibe almak lazım. Kuralar gerçekten lehimizeydi, fakat bunu iyi değerlendiremedik. Macaristan'daki şampiyonada güreşçilerimizin bizi utandıracak güreş yapmaması dikkat çekiciydi. Eğer başarı artarsa, ilgi de büyür. Onun için güreşe çok önem vermeliyiz. Türk halkı güreşçilerimden altın bekliyor. Şampiyona boyunca 6 "Güreşiyorum" yazısını ,www.guresiyorum.com, e-posta -mesaj ve telefon ile Türk güreşine hizmet için okuyucularımıza aktarmaya çalıştık. Bu arada şunu söyleyeyim; www.gsgm.gov.tr ile www.tgf.gov.tr çok yavaştılar... Yazılarımız devam edecek... Bizi izlemeye devam ediniz...