Ateşten gömleği kim giyecek? Seçimlerle ilgili 14. yazımız. Baştan itibaren adayları tanıtmaya gayret ettik. Bugün de seçim sonrasını değerlendirelim. Bu arada, adaylardan Hasan Parlaktürk ile Bekir Doğan, Mahmut Demir'in lehine çekildi. En fazla üç aday kalır diyorduk, ikiye düştü. Recai Ustaoğlu ve Mahmut Demir. Bu seçimler Türk sporu ve Türk güreşine yarar sağlar inşallah. Aslında seçimi sevmiyorum ama şu anda yapacak bir şey yok. Daha önce dost olan bir çok kimse seçimde ayrı saflarda yer alıyor ve birbirlerine karşı kırıcı da oluyorlar. Öncelikle huzur içinde, bize yakışan bir seçim günü dilerken, bu tarihi dönemeçte en önemli sorumluluk sandık başına gidenin olacak. Sağduyu delegenin, oy avcılarının değil, vicdanının sesini dinlemesi pek çok yanlıştan dönülmesini sağlayabilir. Güreşçilerimiz, yıllarca uluslararası arenada İstiklal Marşımız'ı sayısız defalar çaldırıp altın madalyalar aldılar. Şimdi yeni bir dönem başlıyor; bir olimpiyat bitti, diğeri için ise çalışmalar başladı. 2001-2004 döneminde başkanlık yapan Osman Şansal ve ekibine güreş adına teşekkür ediyoruz. Bu seçim aynı zamanda 2008 Pekin Olimpiyatları'nın da seçimidir. Türk güreşinin zirveye çıkmasını sağlayabilecek, reformcu ve cesur bir federasyon başkanına Türk güreşinin gerçekten ihtiyacı vardır. Umarım adaylar seçim sonrasında da vaatlerini gerçekleştirme çabası içinde olurlar. GSGM tarafından bir Sportif Değerlendirme Komisyonu oluşturludu. Bu komisyon federasyonları denetleyecek. Yine GSGM sürekli "Kimsenin koltuğu garanti değil" diye sürekli mesajlar veriliyor. Bu arada, seçim sonuçları bugün saat 16.00'dan itibaren sayın bakan M.Ali Şahin tarafından online sistemiyle açıklanacak. Seçimler bu akşam sonuçlanacak ve ateşten gömleği giyecek olan başkanın işi asıl bundan sonra başlayacak. Seçilecek başkan ve ekibi çalışma mesaisi bakımından ekip anlayışı içinde hareket ederse şüphesiz bu güreşin yararına olacak. Türk güreşinin bu dönemde ehil insanlara ihtiyacı her zamankinden fazla. Çünkü 2008 Pekin var. O halde ellerinizi lütfen hep beraber uzatın, kazanan ve kaybedenler. Yüreklerimiz hep beraber Türk güreşi için olanca gücüyle çarpsın. Merak etmeyin hepinize düşen o kadar çok iş olacak ki. Bu arada Douglas Mallach'ın bir sözünü anımsadım: "Hepimiz kaptan olamayız, tayfaya da ihtiyaç var. Burada hepimiz için birer şey var. Yapacak büyük işler var, küçük işler var. Yapacağımız iş bize yakın olan iştir." Yarından itibaren birbirinize sarılın, uzatın ellerinizi, sevgi, şefkat ve hoşgörü ile... Yeni başkana, buyrun size "ateşten gömlek."