Dünya güreşini yönetmek

A -
A +

FILA'ya (Uluslararası Güreş Federasyonu) 180'nin üzerinde ülke üye. Peki dünya güreşini Türkler yönetebilir mi? Zaten yeni yönetimin hedeflerinden biri bu değil mi? Neden olmasın? Ama şu andaki tablo ile mümkün görünmüyor. Lobi çalışması ile beraber, özellikle Türki devletleri, Balkan ve Arap ülkelerini bu işin içine sokmak gerekli. Keza, FILA'daki Ahmet Ayık'ın yanında, o kurullara adam sokmak gerekir. Yine, CELA (Avrupa Amatör Federasyonu) başkanlığını ele geçirmek gerek. En kısa zamanda güreşin bir merkezi olmalı. Şu andaki TGV Tesisleri iyi ama uzun vadede, modern bir yapı daha güreşe kazandırılmalı. İtalya'daki gibi. İngilizce bilen, yetenekli teknik, teorik ve pratik bilgilerle mücehhez insanların güreşin içinde olması lazım. Peki böyle insanlarımız var mı? Var! Hem de sıralamaya kalksak buraya sığmaz. CELA ve FILA'nın çok kurulu var; yönetim, doping, marketing, organizasyon, geleneksel güreş, hakem, antrenör, sporcu, bilgi-işlem, arşiv-dokümantasyon... Her şey madalya ve antrenörlük değil! Gördüğünüz gibi, minder dışında da çok önemli işler var. Tabii ki lobinin yanında para, hükümet desteği... Başbakan'ın, Spor Bakanı'nın, Genel Müdür'ün uluslar arası iyi ilişkileri var. Evet neden olmasın? Aklıma gelmişken, Şansal Federasyonu zamanında bizzat Başkan, Mehmet Kılıç, Rodika ve Önder Yakşi bu iletişimi ileri safhalara götürme çabasına girmişlerdi. Yine Ustaoğlu Federasyonunda bir takım çabalar oldu. Şu an itibari ile etkin olarak Ahmet Ayık ve Ender Büyükerşen var. (Daha önce de Kemal Oktay ve Vehbi Emre FILA'da yönetici olarak yer almışlardı.) Neden olmasın? FILA ve CELA ile ilgili strateji belirlenmeli; öncelikle yönetime, daha sonra kurullara, iş bilen, iyi dialog içerisinde olabilecek insanlarımızı sokmalıyız. Neden olmasın?!! Bir Togay Bayatlı, Şenes Erzik, Uğur Erdener gibi uluslar arası federasyonların kurullarında yer alan değerli insanlarımızın da desteği ile pekala bu mümkün. Üstelik performans açısından da dünyada grekoda takım şampiyonu olmuşuz, neden olmasın? Geçenlerde dünya şampiyonumuz Ercan Yıldız ile mailleştik. Ercan şöyle diyor: "Yaklaşık bir buçuk aydır ABD Milli Takımı ile beraber Colorado'dayım. Olimpiyat programları dahilinde bana yardımcı antrenör olarak bize yardımcı olur musun diye davetiye gönderdiler. Ben de buradayım. Mayıs'a kadar asistan coach olarak çalışacağım. Mayıs ortası gibi dönmeyi planlıyorum. Belli periyotlarda yine gelebilirim buraya. Çok iyi ilişkiler kurdum. Onlar da benden çok memnunlar, her defasında dile getiriyorlar." Evet böyle insanlarımız var ve bunlar bu iş için görevlendirilseler neler çıkar. Ne demiştim daha önce; MDO (minder dışı organizasyon.) Geçen yazılarımızda yazdık, 2007 Dünya Şampiyonası çok önemli. Sebebi ise 2008 Pekin Olimpiyatları vizesini buradan alınıyor. İlk sekize giren vizeyi alacak. Onun için Hamza Yerlikaya'nın Avrupa yerine Dünya Şampiyonasına hazırlanmasını, hele hele sakatlığı da çıkınca bunun elzem olduğunu söyledik. Arkasından Hamza'nın demeci gazetelerde çıktı. Hamza'nın yanında iyi bir Şeref Eroğlu da olimpiyat vizesini alabilecek güçte. Bünyamin ise erken kilo düşmekten olumsuz etkileniyor; yıl içersinde en fazla düşeceği müsabaka sayısı taş çatlasa 2'yi geçmemeli.Aklıma gelmişken, Dünya-2007'ye ülkeler özel adam hazırlıyorlar. Bizim sporcu götürmediğimiz kıta şampiyonası ve bazı turnuvalara gözlemci olarak antrenör ve çekim yapabilecek elemanlar göndermeliyiz. Haftaya Avrupa'da güreşecek milli takımlarımız ve istatistiki bilgiler yer alacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.