Moskova'dayız. Avrupa Milletler Kupası bugün burada sona erecek. Serhat Balcı dışında Dünya Şampiyonası'nda mindere çıkan hiçbir güreşçimiz yok. Bilmem dikkatinizi çekti mi? Uluslararası federasyonlarda bütün branşlarda 1990'lı yıllardan itibaren, özellikle ata sporumuz güreşte, 1993 yılı ile 2009, 2010 ve 2011 yıllarında yönetim ve kurullarda gerçekten sayısal olarak güçlenmeye başladık. Başkanlık, yardımcılık derken kurullarda onlu sayılar ile temsil ediliyoruz. Türk sporu için ve özellikle 2020 İstanbul Olimpiyatları adaylığı için lobi çalışmalarını iyi yapabilirsek, katkı sağlamış olacağız. 2011 Kasım ayı itibari ile güreşte yani FILA' da ne durumdayız bir göz atalım dedim. FILA'nın patronu Raphael Martinetti şu anda çok etkin konumda. Biz de FILA' da birkaç lider ülke gibi gerçekten sayısal olarak iyi durumdayız, ama yeteri kadar etkin miyiz? Etkin olduğumuz alanlar da yok değil hani. Örneğin dünyada ve FILA'da itibar sahibi olan hakemlerimiz gibi... Ancak; 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'na bir ülkeden üç hakemden fazla gidemiyor, kota var. Türkiye'den üç hakem gidecek. Bence kota kaldırılmalı, neden derseniz, iyi hakeminiz var ise ve hak ediyor ise neden üçten fazla katılım olmasın. FILA' da neler yapılabilir? Bence eski başkan, milletvekili Dr. Osman Aşkın Bak'la beraber, birtakım kararlar alınarak, hedef belirlenerek, amaçlar doğrultusunda çalışma başlatılmalı. Türk sporu ve özellikle Türk güreşine yansıması pozitif olur. Stratejik hedef belirlenmeli ve ortak eylem planı çıkarılmalı mutlaka... Minderde kazandığımızı, masa başında kaybetmemek için, ciddi organizasyonları alabilmek için, yurt dışına antrenör ve bilim adamı ihraç edecek duruma gelinebilinmesi için, hakemlerimizin dünya güreşinde üst düzeyde sorumluluk üstlenmeleri için, organizasyon ve diğer kurullarda başkanlık pozisyonlarına yükselebilmeleri için, en önemlisi ise zamanı geldiğinde, FILA'daki görev sona erdiğinde, yine bir Türk adayın çırak olarak yerleşebilmesi için ve daha bunun gibi konular için geç kalınmadan bir araya gelinmeli... Süreklilik mutlaka sağlanmalı... Bunların hepsini yan yana eklediğimizde Türk güreşinin minder dışında da ne kadar güçlü olabileceğini siz hayal edin.