Güreşe hizmet edenler
Değerli güreşseverler, size 66 yaşında, kendi tabiri ile hâlâ bitmemiş işleri olan, uyku nedir bilmeyen spora aşık, benim de ilham kaynağım ve idolüm olan çok değerli Yalçın İpbüken ağabeyden bahsederek söze başlamak istiyorum. Sayın İpbüken güreşe 1987 yılında Şahmuradov, Kazakov, Petrov gibi güreşte söz sahibi ülkelerin kaliteli teknik adamlarını Türkiye'ye getiren ve Türk antrenörlerle beraber seminerler verdiren ciddi anlamda bir güreş federasyon başkanı. 2000 yılında ise Türk güreşine çıkış ivmesi kazandırmak amacıyla, dönemin federasyon başkanı Osman Şansal ekibinde yer almış, Türk sporunda "STRATEJİK PLAN" ve "MEB PROJESİ"nin hazırlanmasında başrol oynamış, şu anda ise "Türkiye'de ilköğretim okullarının 4. ve 5. sınıflarında SPOR KÜLTÜRÜ ve OLİMPİK EĞİTİM KILAVUZU KİTABI" ( MEB-TMOK-GSGM işbirliği ile), hazırlığı yapan (bitme aşamasında) ve daha birçok bilimsel çalışmaya imza atan, çalışmayı çok seven, yanındakilere kesinlikle pozitif enerji veren bir bilim adamı. Halen TMOK yönetim kurulunda. Türkiye'nin böyle yetişmiş insanlara ihtiyacı var. Yalçın İpbüken'in hayat için dediklerinden bazıları: "İnsan günün koşullarını kendisine uydurmalı, öğrenmeyi hayatının bir parçası haline getirmeli. Kişi, kişisel vizyon ve hayalini bir yere not etmeli, ileride bununla yüzleşmeli ve neleri başarabildiğini görebilmeli. Hayal ederek inanmalı..." *** Sabahattin Kasap Özel Şehzade Mehmet Koleji Müdürü ve Güreş Federasyonu Serbest stil Asbaşkanı yaklaşık. Geçen hafta 30 özel okulun Türkiye Şampiyonası düzenlemesinde başrol oynadı. Şimdi özel okullar hakikaten iyi yönlendirilirse ata sporumuz için kaynak teşkil eder. Ama esas gözden kaçırılan bir MEB Projesi var. Binlerce öğrenci, yüzlerce PIO ve YIBO okulları var. Neden, devreye sokulmak istenmiyor anlayamıyorum. Bu proje 2002 yılında dönemin bakanları tarafından imzalandı. Kısa kesiyorum, Özgür Uygur gibi TV kanallarına mı çıkmalı?! (Bu arada Mahmut Demir hemen Özgür Uygur'a Amasya'daki güreş kulübünde antrenör olarak iş imkanı sağladı.) Ey yetkililer gelin bu inattan vazgeçelim ve bunu hemen başlatalım. Göreceksiniz başta Türk güreşi, daha sonra ise Türk sporu büyük ivme kazanacaktır. Şehremini Lisesi, Oğuzkaan Koleji, Trabzon Lisesi seslerini sporla dünyaya duyurdular. Bir çok okulun beden eğitimi öğretmeni yok, öğrenciler üç beş branş ile ilgili, BESYO mezunları işsizler ordusunda, dünya çapında dereceler elde eden liselerimizin başarılarına gölge düşürmek istemiyorum ama baktığımızda görüyoruz ki Trabzon Lisesi'ni Trabzonspor'un alt yapısı, Şehremini Lisesi'ni Ülkerspor'un altyapısı... uzayıp gidiyor. Ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M.Ali Şahin de ne diyor: "Dünyada bir çok ülkenin nüfusu, bizim ancak öğrenci sayımız kadar. Dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkesi olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapıp bu gençleri Türk sporuna kazandırmalıyız. Evet işte size ideal ve imzalanmış hazır proje MEB... başka söze gerek var mı?! Şimdi başka bir soruna daha değinelim. Bu ünlü okullarımızın gölgesinde kalan okullara da başarı olduğunda az da olsa gündeme getirelim. İşte size küçük bir örnek, yine Fatih 'te Alaattin Gövsa'da okuyan ve güreşte Türkiye şampiyonu olan Abdülhalim Genç bence bu tür derecelerde çok önemli. Halter Milli Takımımız Avrupa şampiyonu oldu ve sayın Atalay yurda dönüşlerinde makamında tebrik etti. Güreş Milli Takımlarımız döneli nerdeyse 1 ay olacak, kabul yok. Bu arada İstanbul'da Güreş Milli Takımlarımız yine sayın Atalay başkanlığında bir araya gelecekti ama genel müdürün işleri nedeniyle iptal... *** Genç Grekoromen, Serbest ve Bayan Milli Takımlarımız Bursa'da 20-22 Mayıs'ta yapılacak uluslararası turnuvaya hazırlanıyorlar. Yıldız Grekoromen (Aydın'da kampta), Rusya turnuvasına katıldılar. Serbest (Muğla'da kampta) ve bayanlarımız da Marmaris'te 27-29 Mayıs'ta yapılacak Uluslararası Zafer Turnuvası'na hazırlanıyorlar. A Takımlarımız ise Başbakanlık Kupası'na hazırlanacaklardı ama yapılıp yapılmayacağı kesinlik kazanamadı. Güreş Eğitim Seçmeleri 28-31 Mayıs tarihleri arasında Ordu'da yapılacak. Yıldızlar Ligi finali 20-22 Mayıs'ta Aksaray'da olacak. "Öğrenmeyi bırakan bir insan, ister yirmisinde, ister sekseninde olsun, yaşlanmış demektir. Öğrenmeye devam eden genç kalır. Hayatta en önemli şey, insanın aklını genç tutmasıdır." (Henry Ford) Haftaya görüşmek üzere...