Kurban Bayramı'nın dördüncü günü, konumuz güreş ama önce her insanın başına gelebilecek önemli bir haber ile başlamak istiyorum. 2004 Atina Olimpiyatları'nda antrenör olarak beraber görev yaptığım Antrenör Macidov'un çok önemli bir sözü geldi aklıma. Her gün bu sözcükleri sarf ederdi. "Bu hayattır, hayatta her an, her şeye hazır olmak gerekir." Doğru. Kim derdi ki; "bu haftaki yazımda babamın ölüm haberini yazacağım" diye. Toplumun sosyal yapısı da günümüzün ekonomik şartlarına uyum sağladı, aileler genellikle büyük şehirlerde düğün, nişan veya cenazelerde bir araya gelebiliyorlar çok uzun süreler içinde artık! Nur içinde yatsın, ailemize çok emeği geçti. Ben, ağabeyim Mehmet, Mahfuz, kardeşim Mehti'nin güreş yapmasına,o zaman ekonomik yapımız bozuk olmasına rağmen teşvik etti. Okumamız için de yıllar süren yoğun bir çaba harcadı. Ne yapsak hakkını ödeyemeyiz. Allah kendisinden razı olsun. Her bayram sabahı çocuklarımı alır kahvaltıyı baba evinde yapar, hayır duasını alır eve dönerdim. Bu bayram ilk defa bensiz gitti çocuklarım Kırklareli'deki program nedeniyle. Kurban Bayramı'nın ikinci günü gitmeyi planlamıştım. Olmadı. Birinci günün akşamı acı haber geldi. Babamız Sabri Karataş Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu bu bayramda. Dostlar sağ olsun, çok arayan oldu, cenazeye gelenler, başsağlığı yollayanlar biraz olsun acımızı hafifletti. Acılı günümüzde yalnız bırakmadılar. Macidov Hocanın dediği gibi "Hayatta her an, her şeye hazır olmalı insan." Yarına çıkacağımıza senedi yok. "Anne - babanın kıymetini bilmek ve sağlıklarında dualarını almak gerekir" diye düşünüyorum. Sevgili dostlar; onları ihmal etmeyelim, olur mu?!.. Evet gündemimiz güreş; Pazartesi günü, yılın sporcusu anketlerine baktım, saygılıyım sonuçlara ama bu kadar başarıya rağmen Milliyet (kürsüde yokuz) ve Zaman'da bazı kategorilerde yer alamadık. Bunu biraz da güreş camiası düşünmeli! Neden? En başarılı güreş ama kürsüde başkaları var. Daha ne olsun takım halinde Dünya şampiyonu, Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonluğu var ama yine de güreş yok! Enteresan! Güreş camiası düşün bakalım! Geçen hafta yıllık plan demiştim, çoktan web sitesinde yer almalıydı diye .Geçenlerde taslak olarak yer aldı. Bu faaliyet aslında 2007 ile beraber 2008 Ağustos ayında Pekin'de yapılacak olimpiyatlara kriter teşkil edecek. Kalifikasyon turnuvaları dahil, tüm faaliyet kapsamlı olarak ele alınmalıydı.Yine söylüyorum; eğer sizin mastır planınız yoksa işiniz zor olacaktır. Her yıl planlamama yaparsınız, yani sil baştan! Bunu şu an dünyada en iyi şu an ABD yapıyor. 2008 başında bir daha yıllık plan yapılacak.... Gelelim Güreş federasyonu Adaylarına... Güreşte ilk aday basın açıklaması ile gündeme geldi; Oktay Aktaş, halen İşitme Engelliler Federasyon başkanı. Bunun arkası gelecektir.. Sevgili güreş camiası, oy atacaklar belirlendi. Bir daha belirtmekte yarar var. Başkanlık çok ciddi bir iş. Elbise bol gelmemeli. Bir de çıta çok yükseldi. Neden biliyor musunuz? Grekoromen stilde takım olarak alınan Dünya Şampiyonluğu (Cumhuriyet tarihinde ilk), üçüncü defa alınan Avrupa Takım Şampiyonluğu rekoru (1969-2001-2006), Dünya Kupası Şampiyonluğu ve serbest stilde yeniden bir yapılanma gerektiği de göz önünde tutulursa işin önemi ortaya çıkar. Radikal kararlar alabilme cesareti gösterecek bir yönetim anlayışı benimseyen, sponsor bulabilme yeteneği olan biri olmalı başkan. İş çok anlayacağınız. İyi karar vermek gerekir. Tabii oluşacak ekipte önemli. Normal yaşantısında bu yolda kafa yormuş, dirsek çürütmüş kişiler olmalı. Devletin desteği kesinlikle olmalı. Şu andaki devlet desteği,Vakıf Bank'tan alınan bir trilyona yakın sponsor desteği, USA'dan gelecek malzeme desteği artı puanlardır. Allah göstermesin bir tökezlenirse Türk güreşini kimse kurtaramaz 1970'li yıllara döneriz. Başta Başbakanımız, Bakan M.Ali Şahin, Genel Müdür Mehmet Atalay ve tabii ki Mehmet Kocatepe'nin performansları ile beraber iyi bir çıkış yakaladı Güreş Federasyonu ve ata sporumuz güreş. Ama Hamza Yerlikaya, Nazmi Avluca, Şeref Eroğlu ve takıma yeni eklenen İsmail Güzel, şimdilik Pekin Olimpiyatları'na kadar varlar. İyi ama 2008 sonrası, star güreşçilerimizin bırakması sonrası ve kurallar değişirse ne olur bilemem! Şu an itibarı ile altyapıda yetenekli genç ve yıldız çocuklar var. Antalya'da yapılan GSİM toplantısında güreşte neler yapılabilir diye bir şeyler karalamıştık, bence bu göz önünde tutulmalı ve değerlendirilmeli. Zaman su gibi akıyor, 2008 Pekin'e 586 gün var.