Karam'ı devirdi ya...

A -
A +

Doğrusu güreş camiası uzun süredir bu müsabakayı bekliyordu. 2005 Dünya Şampiyonası'nda Mısırlı Olimpiyat şampiyonu Karam Gaber tartıya çıktı, ancak güreşmedi. Ve o zaman yapılamayan "asrın buluşması" dün gerçekleşti. Beni bizzat e-posta, mesaj ve telefonlarla en az 500 kişi aradı ve bu müsabakanın mutlaka TRT'den verilmesini rica etti. TRT Spor Müdürü ile pazartesi saat 14:00 civarında görüştüm, bu müsabakanın önemini anlattım. Ayrıca yayın akışında salı günü yani dün Meclis çalışması olduğunu dile getirdim, gereğini yapacağını söyledi. Bunu sevgili Mustafa Yener, Ahmet Ak, Harun Şen, Sebahattin Kasap ve diğer ilgililerle de paylaştım. Gece bu önemli maçı canlı olarak izleyemedik. (Müsabaka sabaha karşı 04:00'te yapıldı. Hatırlıyor musunuz, o saatlerde Muhammed Ali'nin boks müsabakalını izlerdik.) Dün sabah haberlerde de görüntü izleyemedik. Biz üzerimize düşeni yaptık, neyse... Dün sabah Çin'den saat 05:30 civarında müjdeli haberi aldım. Tabii ki her zaman yaptığım gibi önce mesajla yaklaşık 1000 kişiye bu mutlu haberi vermek ve sevinci yaşamak için harekete geçtim. Heyecandan yerimde duramıyordum. Ve şu anda okumakta olduğunuz yazıyı yazmaya başladım. Dün sabah 06:10 civarında yazıya başlamadan Spor Müdürümüz Sadık Beye bir mesaj attım, bir yazı hazırlıyorum, yarın çıkarsa çok sevineceğimi belirterek. Okeyini aldım. Hamza Yerlikaya'nın 15 yıl milli takım antrenörlüğünü yapmış ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaleme almış birisi olarak büyük şampiyondan beklemediğim bir darbe yedim; Hamza çeyrek finalde 6-0 öndeyken Çek güreşçiye kaza tuşu oldu. Ne yapalım nasip biraz da... Ama yine de Japon güreşçiyi yenerek bronz kapmayı becerdi. Canı sağ olsun... "Asrın maçında" galip geldi ya... Ya olimpiyat olsaydı? Karam'a yenilse kahrolurduk. GÜMÜŞ ADAM NAZMİ Finale kadar emin adımlarla gelen Nazmi Avluca ikincilikte kaldı. Hamza ve Şeref'in şansız bir şekilde altın madalyayı kaçırma kervanına o da katıldı. Nazmi gerçekten final öncesi müsabakalarda fırtına gibi esmişti. 1999'da dünya şampiyonu olmuştu. Hamza 96Kg'a çıkınca o da Serkan Özden'le beraber 84 kg'da güreşmeye başladı. Nazmi bu şampiyonada gerçekten lehimize olan künde kuralını en iyi kullanan güreşçilerimizden biridir. Bu sıklette 2008 Pekin'de altın adayı bana göre... Nazmi, Hamza, Şeref, Bünyamin, Bayram, Seçkin, Koçak, Acak, Ulaş, Paşalı... Hepiniz sağ olun. DEREDE BOĞULDULAR Kimden bahsediyorum, tabiî ki Bünyamin Emik ve Şeref Eroğlu'dan... Bünyamin 2004 Atina Olimpiyatları öncesi olimpiyat, dünya ve Avrupa rekortmeni Ermeni kökenli Armen Nazaryan'a yenilmişti. Evvelki gün müthiş bir mücadele ile bir efsaneyi yenmenin gururunu yaşadı ama sonunu getiremedi. Altın yerine bronz madalya aldı. İnşallah 2008 Pekin'de madalya alır. Kurt güreşçi tecrübeli Şeref Eroğlu da Bünyamin gibi müsabakalara fırtına gibi başladı. Son saniyelerde Kırgız güreşçiye kaybetti. Ah Şeref biraz daha gayret ile bence burada altın almalıydın. Türkiye senin için ağlıyor. Türkiye senin mağlubiyetini kaldıramıyor. Biraz dikkat. Şimdi senin için altın adam diyecektik. Mahmut Altay burada patlama yapabilirdi, ama olmadı. Eğer Hamza, Şeref ve Bünyamin biraz daha dikkatli olsalardı 3 altından bahsedecektik, ama ne yapalım nasip demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Bugün İsmail Güzel mindere çıkıyor. Onunla beraber 55 ve 60 kg'da serbestçi arkadaşlar mindere çıkacaklar. Dünkü finalleri (Nazmi ve Hamza'yı) izleyemedik TRT'den... Güreşlerin seyrine göre yazılarımız devam edecek, lütfen bizi izleyiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.