Kırkpınar jargonu
Kırkpınar, Edirne ve Selimiye Camii birbirleri ile bütünleşmişler. Özellikle Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan Selimiye her müslümanın görmesi gereken bir mekan. Geçen yıl Recep Kara favori gözüküyordu ama Kırkpınar'da başpehlivanlığı Osman Aynur almıştı. Bakalım bu yıl ne olacak. En önemlisi, efsane başpehlivan Ahmet Taşçı üçüncü defa altın kemeri alabilecek mi? Ekrem Yavuz, Sezgin Yüksel, Salih Torun, Mehmet Yılmaz, Kenan Şimşek, Sermet Bulut adından söz ettirenler... Tabii ki sürpriz de olabilir. Bu hafta Kırkpınar'ın kendine özgü kural ve bazı törelerinden bahsedelim. Ağalık, açık arttırma ile bir koça en çok para verende kalır. Pehlivanlar kıspet giyerler. Cazgırlar onları peşrev eşliğinde halka tanıtır. (Kırkpınar'ın en eski ve rekortmen cazgırı Şükrü Kayabaş'tır.) Pehlivanlar davul-zurna eşliğinde güreşe tutuşurlar. Başpehlivana Altın Kemer takılır. Eğer üç yıl üst üste kazanırsa bu kemerin sürekli sahibi olur. Başpehlivanlıkta rekor Kel Aliço'dadır. Dile kolay, 26 yıl! Kırkpınar'da beraberlik yoktur. Yenme ve yenilme vardır. Minder güreşleri ülkemizde ücretsiz seyredilir ama Kırkpınar her gün ayrı ayrı olmak üzere ücretli biletle seyredilir. "Ermedyanı, hodri meydan" sözcükleri burada halk arasında sık sık kullanılır. Bazı oyunların adları ise şöyle: Sarma, tek sarma, çoban bağı, iç kazık, dış kazık, dış kazıkta gerdanlama, paça kasnak, ters kepçe, sarmada kola yaslanma, oturak kündesi, şark kündesi, ters sarma, iç kazık ters paça. Savunma teknikleri ise sarmada yan kılçık, sarmada dolu paça kasnak, ters kepçeden kurtulmak, şakta bilek kaparak kolbastı, kemanede aşırmak suretiyle kalkmak, kemanede sırta sayvant. HAMZASIZ GÜREŞ Avrupa Şampiyonasında Hamza Yerlikaya'nın yokluğu hissedildi. Dediklerimizin çıkıyor. Hamza ameliyat oldu, milletvekilliği seçimlerine katılacak, nasip olursa belki olimpiyatlara katılabilecek, bunu zaman gösterecek. Bu kiloda teknik heyet yakında hazır olanlardan birini takıma monte edecektir. (Almanya'daki turnuvaya Serkan Özden ve Atilla Güzel katıldı.) 66Kg'da Avrupa Şampiyonasında alınan bronz madalya gelecek açısından iyi oldu. Azerbaycan önemli. Basında okudum. Şeref Eroğlu "2008'den sonra yokum" demiş. 84Kg'da ise Nazmi Avluca FILA'nın yılın güreşçisi ödülünü almaya gitti. Durum ortada, şu an için şu kadar güreşçi ile ilk sekize girer, olimpiyat vizesini alırız diyebilmek zor. Gerçek bu. Şimdi bence hemen güreşi 2008 sonrası bırakacak güreşçilerimizin yerine alternatif gençleri bazı şampiyonalarda denemeye başlamalıyız. Gerçi bazı sıkletlerde bunu tek tük görüyoruz ama yeterli değil. Rusya gibi takım bile bocaladı, yeni yeni toparlanmaya başladılar. Veliahtları şimdiden koltuklara hazırlamalıyız. Teknik heyet mutlaka bunun planını yapmıştır. Künde bizim için avantajdı ama özellikle Ruslar ve bazı ülkeler işi çözdüler ve toparlandılar. Macidov Kamandar'ın dediği gibi, "Bu hayattır her an her şeye hazır olunmalı." Yıldızlarımız için Trabzon'da çok önemli bir organizasyon var; 2-8 Temmuz'da Karadeniz Oyunları. Burada diğer branşların yanında yıldızlar bazında güreş milli takımlarımız da mücadele edecek.Teknik direktörler İbrahim Yıldırım ve Yüksel Şanlı'dan aldığım haberlere göre bu Avrupa Şampiyonası öncesi, takımı görmek açısından iyi bir deneyim olacak. GÜREŞTEN HABERLER > 2006 yılının FILA tarafından seçilen 84 kg'daki en iyi güreşçisi Nazmi Avluca, Başkan Dr.Osman Aşkın Bak ve Ender Büyükerşen ile birlikte FILA'nın Lozan'daki bürosunun açılışına gittiler. > Serbest A Milli Takımımız Kırgızistan'a ikili kamp için, grekocular ise Finlandiya'daki uluslararası turnuvaya gidip geldiler. Genç ve yıldız milli takımlarımız ise Avrupa ve Dünya Şampiyonasına hazırlanıyorlar. Güreşte söz sahibi ülkeler için en önemli hedef olimpiyatlardır. İlk baraj müsabakaları kriter olarak Azerbaycan'daki Dünya Şampiyonasında uygulanacak. Şampiyonaya 89 gün kaldı. Burada ilk sekize giren olimpiyat barajını yakalayacak. İlk sekize giremeyenleri ise çok zor kalifakasyon turnuvaları bekliyor. ¬ Pekin'e 419 gün kaldı.¬