MEB projesi ile ilgili konumuza devam etmeden önce merak ettim güreşte son 15 günde basında nasıl başlıklar çıkmış, diye... Başarıların azınlıkta olduğunu gördüm... Basının başlıklarına şöyle bir göz gezdirelim: Güreş mahkemelik, Ayıklanacaklar, Güreşi bırakmam için her yolu denediler, Sel gider kum kalır, Aman ha bizi rezil etmeyin, Spora virüs bulaştı, Neşter vuracağız, Mindere sırt verdik, Döküldü, Yaprak dökümü, Devin uyanışı, Gözümüz Aydın, Karanlıktan aydınlığa, Gemiyi kurtardım, Minderde skandal, Minder toz duman, Rezalet, Mindere bomba düştü, Güreş karakolluk, Altın Hamza, Efsaneler ölmez, Türkiye seninle gurur duyuyor, Asrın güreşçisi Hamza, Fırtına öncesi sessizlik, Minderde deprem, Bombardıman, Küs şampiyonlar, Peşte fatihleri, Altın almak görevimdi, Türk sporu bitmedi, Başkan koltuğunu dolduramıyor, Minder karıştı, Sporcu federasyon başkanı aleyhinde konuşmaz. Anlayacağınız sular durulmuyor,durulmayacak galiba... Yorum sizin... Bana göre birileri düğmeye bastı ve uzaktan kumanda ile oturmuş keyif ile bu geminin batmasını bekliyorlar. Eğer ciddi tedbirler alınamazsa, güreşin sonu çok kötü olacak... Daha önce yazdık; başkan atama mı, yoksa seçimle mi göreve gelmeli? Bana göre başkan atamayla gelmeli. Neden derseniz? Seçim oldu, bir sürü vaatler verildi, fakat durum ortada... Sular durulmuyor, her gün farklı bir insan güreş ile ilgili gündemde... Burada kişiler önemli değil kurumsallaşma alanında tedbir alınmalı, dedikoduya değil icraata pirim verilmeli. "Biz istifa edeceğiz" diyenler var. Bu konuşmakla olmaz icraatla olur. Ve çözüm mü? Onu da söyleyenler düşünsün... Biraz akıllı olan ,güreşin içinden gelen ve gündemi takip edenler; bunları kimlerin yaptığını pekala bulabilir. Benim bir ricam var... Konuşanlara sesleniyorum, problemi ortaya koyarken, lütfen "Güreşiyorum" gibi, her zaman çözümü de ortaya koyarsanız ciddi olduğunuz anlaşılır, yoksa kimse size inanmaz .Bu köşeden defalarca yazdık, bu bir ekip işidir, diye... Problem belli yapılacaklar belli... Her zaman söylediğim gibi, "Her Şey Türk Güreşi İçin" sloganı ile hareket ederek, Türk güreşindeki suların durulması için üstümüze düşeni yapıp gerekirse elimizi taşın altına sokmaktan kaçınmayız... Ama ciddi, disiplinli ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulursa... Bir de GSGM' nin Varna ile ilgili teftiş kurulu raporu yayınlandı... Tuhaf olanı, Mehmet Atalay veya resmi yetkili bir ağızdan açıklama yapılmamış olmasıydı. Peki, kim yapıyor bu açıklamaları? Gel de eski başkanımız Sadettin Tantan'ın disiplinini arama... *** MEB Okul Güreş Protokolü nedir? Güreş Eğitim Merkezleri'ndeki öğrencilerin yanı sıra bu yörelerde güreşe yatkın olan gençler belirlenerek eğitim, öğretim, barınma ve beslenmeleri hususunda MEB'e bağlı YIBO-PIO'lar dan yararlanılması; ata sporumuz güreşin yaygınlaşması, geliştirilmesi gibi konular yer aldı protokolde... Bu işin meraklısı olanlar Dr. Mehmet Özdemir, Prof. Dr. Osman İmamoğlu'dan daha detaylı bilgi alabilirler. Bu projenin gerçek şekilde uygulanması ile güreşin en az 50 yılı garanti altına alınacaktır. Türk sporunun ve güreşin geleceği okullarda, ama doğru plan ve program uygulanır; projeler aksamazsa ve rafta kalmazsa... Türk Güreşi için MEB gerçekten bir can simidi gibi... 3 yıl gecikmeye rağmen yine de başarılı olunabilir... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bile bizzat "ilgileneceğim" dedi, üstelik Recai Ustaoğlu başkanlığındaki Federasyon da bunu taahütleri arasına almasına rağmen... Neden bu kadar MEB, diye yırtınıyoruz? Güreşte başka haber yok mu? Gelecek için tehlike var... Bunu görmemek için kör olmak gerekir... Kulüplerin durumu malum, özelleştirme son sürat gidiyor... MTA zor kurtuldu, halen de ip üzerinde... Erdemirspor Kulübü kapıda... Allah'tan belediyeler var: İstanbul Güreş İhtisas Kulübü, Amasya Şeker gibi... Esat Güçhan zamanında kurulan GEM'ler de ağır aksak yürüyor... Bence birbirine yakın olan GEM'ler birleştirilmeli... Neden biliyor musunuz? Bölgeleşme bazında daha kaliteli antrenör ve sporcu yetişir... Devlet Bakanım, Genel Müdürüm, Federasyon Başkanım, raflarda bekleyen ve toz tutmaya yüz tutan MEB projesine lütfen destek çıkın... Eğer bu yapılmadığı takdirde tarih sizden hesap soracaktır bilesiniz... Türk güreşinin antrenör ve teknik eleman bazında yeterli elemanı var... Yüzlerce şampiyon ve milli olmuş BESYO mezunu var. Teknik malzeme olarak da minderden başka bir şey gerekmiyor... Fakat birileri düğmeye basacak... Sayın M. Ali Şahin'in Budapeşte'de verdiği demeç çok anlamlı ve gerçekçi... Yeni jenerasyon tabii ki birden bire olmaz, ama alt yapı için MEB biçilmiş kaftan bilesiniz... 200'e yakın PIO ve YIBO'da şu an her türlü zemin hazır... Sadece GSGM ve MEB tarafından talimat bekleniyor... *** Hamza Yerlikaya için bir TV kanalında meşhur yorumcular (!), "Hamza artık güreşi bıraksın" dediler... 3 ay sonra ise Hamza hem Avrupa hem de dünya şampiyonu oldu, bir üst sıklette güreşerek... Daha sonra bir TV kanalında yapılan röportajda Hamza, "Türkiye'de önce hocalığın ne olduğunu, asli görevinin ne olduğunu irdelemek ve eğitim sistemine bakmak gerekiyor, bugün antrenör kursları açılıyor ve çok kısa sürede 15 günde antrenör olabiliyorsunuz. Halbuki antrenörün psikolojik durumu ne? Ruh sağlığı yerinde mi? Hayata bakış açısı nasıl? Devlete, millete bakış açısı nedir? Ahlaki durumu nedir? Gibi benzeri faktörlerin cevabını bulmak lazım" diyor ve bunun yanında çok iyi hocalar da olduğunu söylemekten de geri kalmıyor... Ve Hamza anlamlı bir soru soruyor, "güreşi bırak" diyenlere: "Güreşi bıraksaydım iyi mi olurdu? O zaman gemiyi kim kurtarırdı?.." Son söz olarak MEB projesine eğilmek gerekir, diyorum... Çok geç kalındı, ama zararın neresinden dönerseniz kârdır, unutmayalım... 2. kademe antrenör kursu 14 Kasım'da Samsun'da açılacak. Feshane'de bugün iftar sonrasında Hamza Yerlikaya, hayranlarına imza atacak. Pekin 2008'e de 1031 gün kaldı... Her şey Türk güreşi için...