Nizamoğlu ve Aydın

A -
A +

Böyle başlık olur mu? Olur neden olmasın... Nizamoğlu kimdir? Serbest Güreş A Milli Takım Teknik Direktörü belki de Türkiye'ye dönüşte görevden de alınabilir. Bu köşede sürekli yazdık, milli takım antrenörlerine iyi maaş verin, diye... Ama nafile yerliye yok, yabancıya var. Varın yorumu siz yapın sevgili güreşseverler... Dünkü panoramayı 120 kilo hariç olarak yapmıştık. Fakat, en anlamlı altın Aydın'la geldi... Üstelik herkesin ümitsiz olduğu bir günde... Ne yalan söyleyeyim, hep ümitliydim Aydın'dan. Çünkü onu çok iyi tanıyordum ve işin sonunu sabırla bekliyordum. Dünya Şampiyonu Aydın Polatçı, Budapeşte'de bizi karanlıktan aydınlığa çıkardı. Polatçı, güreş kafilemizi sevince boğdu. Aydın'la TGV'nin açılışında sohbet imkanımız oldu. Hangi kulübe gideceği belli değildi, Ben de ona madalyaya yakınsın. Gitmeden kulüp işini hallet, şampiyon olursan, ekonomik olarak da sana büyük destek sağlanır, dedim. Sürekli sabırlı olun, diye yazıyorum. Güreş ve antrenörlük yapmış biri olarak bazı sonuçları kestirmeniz mümkün. Tecrübe gerçekten çok önemeli. Bir güreş yorumcusu olarak, boş zamanlarda Budapeşte'de internetten de yararlanarak basını takip etme imkanı buldum. Fakat basındaki haberleri görünce moralim bozuldu. Onlar gemiyi erken yakmışlar. Çarpıcı başlıklarla güreşi bitirmişler bile. Ama, ben güreşi bitmiş görmüyordum ve basının yazdıklarına da katılmıyordum. Antrenör İsmail Nizamoğlu, 6 yıllık hasrete son vermek istediklerini de söylemişti. Sonunda üzerinde çok büyük baskı olan Aydın, güçlü rakiplerini birer birer alt edip finale kaldı ve bizi haklı çıkardı. Aydın, batmakta olan teknemizi yüzdürdü. Aydın'ın daha önce bir firmada haciz olayı vardı. Polatçı, birçok maddi problemler yaşadı. Haciz olayını kimse halledemedi. Fakat eski başkan Şansal bu işi çözdü. Aydın artık rahatlamıştı ve çalışmalara başladı. Atina'da da bize tek altın madalyamızı 120 kiloda kazandırmasını bildi. Bu şampiyonaya antrenör olarak gitmiştim. Bu yüzden onu yakından tanıma fırsatı buldum... Beraber çok antrenman yaptık. O çok iyi yürekli bir gençti. Her zaman beni hatırlar. Hele Karagücü'nde iken komutanı ve Milli Takım Antrenörü Seçkin Saruhan'ı ise hiç unutmaz yani anlayacağınız vefalı bir çocuktur Aydın Polatçı. Budapeşte'den telefonla anne, babasını, hanımını ve çocuklarını aradı, sevinç gözyaşları döktü. Aydın, İstanbul Tekel'de Cahit Ahıskalıoğlu'nun antrenörlüğünde yetişti. Sırasıyla Emlakbank, ASKİ, İzmir Tekel ve tekrar eski kulübüne geri döndü. "Tek dalma" deyince ağır sıklette Mahmut Demir, Zekeriya Güçlü ve ondan sonra Aydın Polatçı geliyor. Finalde üç defa bu oyunu uyguladı ve altın madalyayı boynuna taktırarak, tarihe altın harflerle geçti. Aydın da, bu dünya şampiyonasının tecrübeli isimlerinden biri oldu. Ama, 2008'e kadar yakıtları yeter mi bilemem... Sıra grekocularda... Başta Hamza olmak üzere, Şeref, Nazmi, Mahmut, Bünyamin, Yekta ve hepsinden madalya bekliyorum. Kuralar bizim lehimize olup, biraz da şans yardım ederse altın madalyalarla Budapeşte'den dönebiliriz. Tabii ki iyi mücadele etmemiz lazım. Serbestte 12 puanla 13. olduk. Bizden ayrılmayınız. Çünkü çok yoğun ilgi var. Sitemizi şu an itibari ile günde 200'e yakın kişi ziyaret ediyor. Kısaca güreş gündemini en yakın gazete Türkiye'dir. Spor Müdürümüz Sadık Söztutan'a güreşe yer verdiği için teşekkür ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.