Olimpiyatlar ve Türk güreşi (12)
Türkiye 1996 Atlanta Olimpiyatları'na serbest güreşte 6 sıklette (Sebahattin Öztürk kontenjan) ve grekoromende 7 sıklette (Hakkı Başar kontenjan) katıldı. İlk müsabakalar grekoromen stilde yapıldı. "Asrın güreşçisi" olarak kabul edilen Hamza Yerlikaya ile altın, Mehmet Akif Pirim ile bronz madalya kazandık. Hakkı Başar ise başarılı müsabakalar çıkarmasına rağmen beşinci oldu. Serbestte Mahmut Demir bekleneni gerçekleştirdi ve altın madalyayı boynuna astı. Sebahattin Öztürk ise bronz maçını kaybederek dördüncü oldu. Grekoromende madalya alanlar: 82KG HAMZA YERLİKAYA: 1976 Kadıköy doğumlu, 6 çocuklu ailenin üçüncüsü olarak dünyaya geldi. Yiğidin harman olduğu Sivas'ta doğmadı ama kanı oranın kanıydı. Önce yıldız, genç ve ümitlerde Avrupa ve dünya şampiyonlukları kazanmaya başladı. Büyüklerde kilosunda 2 olimpiyat, 2 dünya ve 6 Avrupa şampiyonluğu kazanan ve inşallah 2004'te bir rekor kırarak Türkiye'ye üçüncü kez olimpiyat madalyası kazandıracak olan Hamza Yerlikaya'nın güreş macesarı doğumundan başlar. Dedesi ölüm döşeğinde iken yan odadan yeni doğmuş bebek sesi duyar ve çocuğun erkek olup olmadığını sorar. Erkek olduğunu öğrenince, "Ona Hamza ismini verin. Allah ona Hazreti Hamza gibi güç versin" der. Babası ona Hamza adını koyar. Ağabeyi Muttalip de Hamza gibi güreşçidir ve uluslararası arenada Türkiye'ye birçok madalya kazandırmıştır. Hamza İstanbul Demirspor'da yetişti. Antrenörlüklerini Salih Bora, Muzaffer Aydın, Nejdet Uçar, Enis Çakıroğlu, Serhat Karadağ, Erhan Balcı yaptı. Şu anda ise Hakkı Başar ile çalışmaktadır. Hamza Yerlikaya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında kısa bir dönem Emlakbank'ta güreştikten sonra İstanbul Belediyesi'ne transfer oldu. 1993 Dünya Şampiyonası'na gitmesi enteresan; yaşı küçük olduğu için Türkiye Şampiyonası'na alınmadı. Fakat o yılmadı. Vehbi Emre Turnuvası'na girdi, tüm rakiplerini yendi, ancak milli takım antrenörleri "Tecrübesiz, ezilir yazık olur " düşüncesindeydi. Dönemin federasyon başkanı Sadettin Tantan durumu öğrenince, "Hamza'yı milli takıma koyun. Gençtir, yenilebilir ama sonra şampiyon olur. Riske girmeden başarı olmaz" dedi. 1993 Avrupa Büyükler Şampiyonası'nda (İstanbul'da) finalde Alman Tomas Zander'e 3-2 yenilip ikinci oldu. Ancak 1993 Dünya Şampiyonası finalinde Kazak güreşçi Devlet Turlikanov'u 6-2 yenerek şampiyon oldu. Ve daha 17 yaşında büyükler kategorisinde dünya şampiyonu olduğu için FILA tarafından "asrın güreşçisi" unvanını aldı. 1994 yılı büyükler kategorisinde madalyasız geçtikten sonra 1995 Büyükler Dünya Şampiyonası'nda takım arkadaşı Hakkı Başar ile beraber ikinci önemli dünya şampiyonluğunu kucakladı. Hamza 1996 Olimpiyatları'nın barajı olarak kabul edilen Budapeşte'deki Avrupa Şampiyonası'nda ev sahibi Macar Peter Farkaş'ı bir kez daha yenerek şampiyon oldu ve olimpiyat vizesini aldı. Evet dünya ve Avrupa şampiyonluklarından sonra sıra olimpiyat şampiyonluğuna gelmişti. İlk turu bay geçen Hamza ikinci turda Kazak'ı 7-0, üçüncü turda Beyaz Rus'u 5-0'la dağıttı. Grup finalinde İsveçli'yi uzatmada 1-0 yendi. Finalde ise karşısında yine sürekli rakibi Alman Tomas Zander vardı; ona da puan vermeden 3-0 yendi ve olimpiyat altın madalyasını boynuna taktı. 1997'de ikinci Avrupa şampiyonluğu, Dünya Kupası şampiyonluğu, Akdeniz Oyunları şampiyonluğunun yanında bir de dünya ikincisi oldu. 1998'de üçüncü Avrupa şampiyonluğu, 1999'da dördüncü Avrupa şampiyonluğu... 2000'de Sydney Olimpiyatları skandalların yaşandığı olimpiyat olarak Türk güreş tarihine geçti. Ancak geçen zaman içersinde birçok olay aydınlığa kavuştu. Hamza, Sydney Olimpiyatları için baraj niteliği taşıyan 1999 Dünya Şampiyonasında yenilince vizeyi alamamış ancak daha sonra katıldığı kalifikasyon turnuvalarında vizeyi alabilmişti. (3 turnuvaya 15'er gün ara ile ve net kilo ile katıldı.) Sydney'de Hamza finale kadar mükemmel müsabakalar çıkarttı. Yürekleri hoplatan final müsabakasında Macar Bardosi'yi sayı ile yenerek ikinci olimpiyat altınını aldı. Hamza Yerlikaya 2001-İstanbul'daki Avrupa Şampiyonası'nda 5. altını, 2002'de ise 6. altın madalyasını aldı. 2001 ve 2002 Dünya Şampiyonaları'nda madalya alamadı. 2003'teki Dünya Şampiyonası Atina olimpiyat baraj turnuvası idi ve önemliydi. Dile kolay, üçüncü olimpiyat!... Ve Hamza vizeyi aldı. Bugün harıl harıl çalışıyor. Allah kısmet ederse 33 gün sonra mindere çıkacak. Rastgele Hamza... Hamza'nın 1996 Olimpiyatları sonrası gazetemizden Hasan Sarıçiçek'e verdiği beyanatı burada hatırlamakta yarar var. Bakınız ne diyor: "Hayatımın en mutlu anını yaşıyorum. Bu yaşta (20) olimpiyat şampiyonu olmak az şey değil. Allah ömür verirse, Mithat Bayrak ve Mustafa Dağıstanlı büyüklerimin rekorunu Sydney'de egale eder (ki, etti!), 2004'te kırarım." 62KG M. AKİF PİRİM: Barcelona Olimpiyatları'nın altın madalyalı güreşçisi Pirim, burada en çok müsabaka yapan güreşçiydi. Yeni kurallar, finallere kadar olan müsabakalarda kaybeden güreşçinin şansını da bitiriyordu. Nitekim Pirim bu kurala yenik düştü. Teselliyi bronz madalyada buldu. Kurallar değişmese ve Polonyalı hakem çirkinleşmeseydi Akif ikinci olimpiyat altın madalyasını boynuna takacaktı. Evet, bu haftalık da bu kadar... Haftaya 1996 Atlanta devam edecek. Dereceye giren diğer güreşçilerimizden grekoda 48KG Bayram Özdemir, 57KG Şeref Eroğlu, 68KG Yalçın Karapınar, 74KG Nazmi Avluca ve 90KG Hakkı Başar... ve tabii ki serbet güreş...