Seçim, turnuva, kupa

Seçim tarihinde bir düzeltme oldu. 10 Mart değil, 7 Mart olarak tescillendi. Güreş camiasının değişik kesimlerinden, delegelerle ilgili farklı yorumlar yapıldı. Ancak çerçeve statü kesinleşti. Hayırlı olsun. Kulislere göre bir iki ciddi aday daha çıkacağı konuşuluyor. Cumartesi, pazar günü İstanbul' da Uluslararası Vehbi Emre Grekoromen Güreş Turnuvası vardı. 24-25 Şubat 2007'de Antalya'da yapılacak olan Dünya Kupası'na katılacakları gerekçesi ile "Minderin Sultanları" kadrosundan yalnızca Bayram Özdemir ve Mahmut Altay'ın katıldığı, Bünyamin Emik, Şeref Eroğlu, Nazmi Avluca, Hamza Yerlikaya ve İsmail Güzel'in katılmadığı bir turnuva... 2003 yılında bir güreş resitali şeklinde geçen aynı turnuva film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. İlk defa "KOCA YUSUF" adlı bir güreş marşı dönemin başkanı Osman Şansal tarafından Türk güreşine armağan edilmişti. Muhteşem bir turnuva olmuştu. As takımın hepsi katılmıştı. Salon hınca hınç doluydu. Geçen yıllarda katılım istenilen düzeyde olmadı. Şayet bu turnuva Avrupa Şampiyonası'na bir ay kala yapılsa diğer ülkeler tarafından daha cazip bulunurdu. Vehbi Emre Grand-Prix yani dolar ödüllü bir turnuva olarak biliniyor. Para ödülü aksayınca ülkeler farklı turnuvalara yöneldiler. (TRT3 güreşleri banttan verdi.) Diğer önemli bir nokta da yıldız ve gençlerde Avrupa ve dünya şampiyonu olan, aynı dönemde güreşen ve çok samimi arkadaş Yusuf Düzer ile Tekin Çağlar geçen yıl antrenör olarak göreve başladılar. Bu yıl da A takımda ilk defa stajyer milli takım antrenörü olarak görev yaptılar. Tebrikler çocuklar. Yine ilk defa "DAVUL ŞOV" ile tezahurat yapıldı belli güreşçilere. Ancak tezahürat birine yapılıp diğerine yapılmayınca biraz yadırgandı gibi. Tanıtım yetersiz olmuş ve burada da maalesef yine seyirci problemi vardı. Salon çok güzel süslenmişti ama nasıl ki öğrenci olmayınca okulun tadı olmayacağı gibi, burada da özellikle as kadrodaki güreşçilerin olmaması ve yetersiz tanıtım sebebiyle salon öksüz kaldı. Teknik bir değerlendirme yapacak olursak; bu turnuva yeni genç güreşçilerimiz açısından çok olumlu geçti. Özellikle 55Kg'da Hüseyin Aygün ile Harun Bozoğlu, 60Kg'da Atakan Yüksel ile Baki Yörüker, 66Kg'da Erkan Ülvan, Selçuk Çebi ve Selahattin Güngör, 74Kg'da Ramazan Şahin güzel performans çizdiler. Y.Emre Çömlekçi ise rahatsızlığı nedeniyle istenilen güreşleri yapamadı. Gençler dünya şampiyonu Refik Ayvazoğlu sıklet değiştirdi ve 74Kg'da ikinci olma başarısını gösterdi. 74Kg'da Şeref Tüfenk, bu sıkletin favorisi olarak gösterilen Mahmut Altay'ı ve ardından ikinci günün muhteşem finalinde Ramzan Şahin'i yenerek şampiyon oldu. 84Kg'da Serkan Özden ise Türkiye Şampiyonası'ndan sonra burada da şampiyon oldu. Yine gençler Avrupa ve Dünya şampiyonu Cenk İldem ise final maçı hariç iyi idi. 120Kg'da artık üç aday güreşçi var; İsmail Güzel, Rıza Yıldırım ve Yekta Yılmaz Gül... Gelelim Dünya Kupası'na... Geçen yıl bu kupayı ülkemize getirmiştik. Bu kez ev sahibiyiz. Hedef şampiyonluk. Planlama hedefi nedir bilmiyorum ama bildiğim bir şey var; 2007 Dünya Şampiyonası, olimpiyat barajı açısından çok önemli, nedeni ise burada sıkletinde ilk sekize giren Pekin 2008 Olimpiyat vizesini alacak. Son olarak önemli bir uyarıda bulunmak istiyorum. Seçimlere az bir süre kaldı. Başkan adayları, delegeler ve diğerleri seçim yorumu yaparken dikkatli olmalı. Ana hedefin PEKİN 2008 olduğunu unutmadan, seçim öncesi, sırası ve sonrasında milli takımlarımıza yönelik dikkatli olunması gerekir. Güreşin zaman kaybına ve kaosa tahammülü yok. Güreşle ilgili söylenecek sözler özenle seçilmeli, icraatlar ise mantıklı olmalı. Tüm camianın hedefinin ve amacının Türk güreşinin dünya minderlerinde başarısı için harcamak olduğunun unutulmaması dileği ile.