Takip şart

Sporda gerçekten güzel gelişmeler oluyor. Ülkemiz sporu açısından büyük önem taşıyan kanunlar çıktı. "Devlette devamlılık esastır" prensibiyle Devlet Bakanı Başesgioğlu ve önceki GSG Müdürü Mehmet Atalay ile başlayan sürecin, Devlet Bakanımız Özak ve yeni ataması yapılan Yunus Akgül ile devam ettiğini gördük. Kesinlikle önümüzdeki olimpiyatlara katkısı olacak ama takip ve denetleme şart. İşte bazıları; 1) Cuma günü İstanbul'da yapılan 2012 Londra için 1000 yetenekli sporcuya harçlık projesi (Haziran 2009 tarihinden itibaren ödemeler yapılacak. Bir eksiklik; uluslararası müsabakalarda şampiyon olan sporcuların yetiştiren antrenörlerin de bu proje kapsamına alması gerekir.) 2) KPSS'ye girmeden atanan onlarca beden eğitimi öğretmenleri. 3) Belli başarıyı yakalamış olan sporculara "devlet sporcusu" unvanı ile şeref aylığı... Bunlar Türk sporu için çok olumlu gelişmeler. Eksik ne biliyor musunuz; tüm olimpik branşların kullanabileceği Olimpik Spor Merkezi. Ve, Tıp Fakültesi ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunun bulunduğu bir üniversitemizde Olimpik Spor Bilimleri Yüksek Okulu kurularak, performans değerlendirme ve labaratuar imkanı sunabilmeli. 1000 yetenekli sporcunun maaşları hesaplarına yatacak. 150 sporcu ile atletizm birinci sırada. Bu sporcular ve onların büyükleri bilmeli ki ancak çalışırsa ve belli hedefleri yakalanırsa bu destek devam edecek. En büyük sorumluluk başta antrenörlerindir. Seçtikleri sporcular ile çok detaylı altışar aylık rapor vermeliler. Aman dikkat; altı ay maaş aldıktan sonra maaş listesinden çıkarılmak iş değil! Onun için "takip şart". Özellikle 18 yaşın üstünde maaş alanlar üç dönem sonra ilerleme kaydedemiyorlarsa bir soru işareti konmalı. Dikkat edilecek diğer bir nokta da iki türlü sporcu var. Birincisi hemen kendini belli eder, ömrü kısa sürer ve kaybolur. Diğeri ise yeteneksiz gibi gözükür ama uzun vadede bir bakarsınız başarıyı yakalamıştır. Ülkemizde kötü bir alışkanlık var. Bir şeyin üzerinden belli zaman geçtikten sonra takibi unutulur! GSGM ve federasyonlar; milli takımlarımızın teknik ekiplerinden sürekli rapor almalılar. Hedeflere, master planlara uyuluyor mu.. Yetenekli çocukların eğitim hayatını da kontrol altında tutmak gerekir. Bu arada yöneticilere ve antrenörlere bir tavsiyem olacak; olimpiyatlarla ilgili tahminler için biraz erken. Daha dikkatli olunmasında yarara var.. Geçen hafta belediyeler dedik, özelleştirme ile kapanacak kulüpler dedik. Msela MTA gibi Türk sporuna hizmet veren kulüpler.. Bunların durumu ne olacak? Mutlaka bir formül bulunmalı. MTA zor durumda..