'Al'ı veremezsek 'mor'u verelim

A -
A +

Rus ekonomisti Dr. Gennady Staçenkov birkaç hafta önce Türkiye'ye geldi. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bandırma'da bir dizi incelemeler yaptı. Geliş ve araştırma nedenini kimse bilmiyor ama birkaç gün önce Rusya'ya dönünce, Moskova Radyosu Ona hemen mikrofonunu uzattı "Türkiye'de ne var, ne yok" diye sordu: - Türkiye'de farklı bölgeleri dolaştım. Herkes ekonomik krizden şikayetçi. Gösteriler düzenleniyor. Bunların arasına ise her türden provokatör katılıyor. İşçi ve memurların mitingleri, esnafınkine göre sakin. - Ama, Türk ekonomisi daha önce diğerleri için örnek gösteriliyordu? - Doğru. Türkiye'de ekonomik gelişmeden bahsediliyordu. IMF kendi reklâmını da yaparak, sıkça Ankara'ya işaret ediyordu. Demek olumlu gelişmeler geçici karakter taşıyormuş. Sonra durum kötüleşti. Üretim düştü. Finans krizi başladı. Türk işadamları da, sermayesini ülke dışına transfer eden yabancıları örnek alarak, öyle yaptı. İşletmeler kapandı, işsizlik arttı. - IMF yeniden devreye girdi?! - Kemal Derviş görevlendirildi. IMF ve Dünya Bankası'ndan teminatlar alındı. Ankara program sundu. Buna göre harcamalar % 9 azalacak, yatırımlar durdurulacak, maaşlar dondurulacak, sağlık hizmetlerine daha az harcanacaktı. Eski vergiler yenileri getirilmeden artırılacaktı. Oysa devlet köylünün ürününü almakta zorlanıyor, borcunu ödemekte sorun yaşıyordu. - Netice ne oldu? - Ankara yeni krediler alıyor. Böylece finans krizi kalkabilecek. Ancak krizin yeniden olamayacağına dair hiçbir güvence yok. Ayrıca Türkiye, gelişme yolunu tayin etmede daha az derecede bağımsız olacatır. (3.5.2001) Uzun söyleşinin özeti bu. Biraz da resmi görüş sinyali veriyor Rusya. Resmen söyleyemediğini, ikinci bir ağızdan aktarıyor. Sanal ortamda artık hiçbir şey gizlenemiyor. Komşunun görüşünü almak da önemli. Bize nasıl bakıyor, öğrenmekte fayda var. Fotoğrafı nasıl çekmişler farkediyorsunuz? Kamu işçilerinde toplu sözleşme Dananın kuyruğu, 15 Mayıs'ta kopuyor. Çünkü IMF İcra Direktörleri Türkiye için toplanıyor. Önemli, çünkü 15 milyar dolar dış destek bekliyoruz. Prosedürü Ankara tamamladı. Fakat tali dediğimiz o yan gelişmeler var ya, IMF onların da neticesini bekliyor. Meselâ kamu kesimindeki toplu sözleşmeler! Çok sıkı güvenliğin olduğu Başbakanlık'ta Bakanlar Kemal Derviş, Mehmet Keçeciler ve Sümer Oral dün TÜRK-İŞ yöneticilerini ağırladılar. Derviş "kaynağı olmayan parayı veremeyiz" derken, TÜRK-İŞ Başkanı Bayram Meral "Çözümlenemeyen sorunu Kızılay'da çözeriz" diyerek sokaklara işaret etti! Değişik rakamlarla 490 bin olduğu sanılan kamu işçilerinin toplu sözleşmesi konusunda bir başka İşçi konfederasyonu Başkanı Salim Uslu'yu aradım. Hak-İş Başkanı Tedaş'daki "işçi sağlığı" konusundaki bir panele gidiyordu. 'Kamu'da olsun, 'özel'de olsun emekçi kesim temsilcileri platformlarıyla birliktelik mesajları veriyor. Başbakanlıktaki toplantıyı sordum Salim Uslu'ya "ne olacak, ne bitecek?" - Hükümet kamu sözleşmeleri konusunda esnek değil. Gerçekçi ve uyumlu bir politika izlediği kanaatini uyandırmıyor. Bize sıfır zam teklif ettiler. Sonra da biraz zaman isteyerek %18 zam önerdiler. Olmaz böyle şey. Bu toplu sözleşme tekniğine bile uygun değil. Arka plânda IMF - Peki neden böyle bir teklif? - Arkada IMF var. Oraya bildirilecek. Belki hükümet olsa, konuşup anlaşacağız. Arka plânda hep IMF görünüyor. Oysa ekonomik bir durgunluk yaşıyoruz. Tam kapasite ile çalışılmıyor ve üretilmiyor. Yoksa para kaynak sorunu değil. IMF sağlık ve eğitim başta, bazı hizmetlerden vazgeçilsin istiyor. Çünkü gelecek paranın harcanacak ve verilecek yerleri belli. Sorun aynen devam ediyor. Fenerbahçe-Galatasaray Derbisi neticelendi, gazımızın alınması da bitti. Yeni derbilere yakıştırmalar yapılabilinir mi bilmiyorum ama, belki "şampiyonluk" biçiminde içimize duhul edebilirler. Fakat bu bile Türkiye gerçeğini değiştiremiyor. Üstelik 15 Mayıs'a da hiçbir şey kalmadı. Kemal Derviş'in morali yüksek. Başta halkın desteğini talep ediyor. Ardından kuruluşların. Bu iyi bir gelişme. Vatandaşın arasına da girip yürümüyor mu? Haydi rast gele. Üstüne üstlük kamuoyu araştırmalarında Cumhurbaşkanı Sezer'i yakalamak üzere. Kurabileceği bir partiye de destek %41. Biraz mesafe ile, halka nefes aldırırsa gelişmeler "ballı" neden olmasın? İpin ucu elinde...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.