Bir düşman aranıyor

Amerika'daki terörist eylem bütün dünya kamuoyunu ve yönetimlerini meşgul ediyor. Medyada ilk haber. Tartışmalar doğrusunu isterseniz karşıt görüşlerle amacını da aşabiliyor. Uzmanlar makul ölçülerle ve referanslarla bilimsel yaklaşıyorlar gelişmeye. Ancak ekranları dolduranlar öyle değil. Nitekim iki televizyonumuzda bunun dayanılmaz hafifliğini ve çirkinliğini yaşadık. Reha Muhtar Ateş Hattı'nda konuklarını gerektiği gibi belirleyememişti. Bir programda Sakıp Sabancı'nın cebine elini uzatarak "taciz"de bile bulunan İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek Amerika'daki vahşeti tasvip edince, Reha Muhtar çileden çıktı: "Amerika'da üzücü bir olay yaşandı. Onbinler enkaz altında. Lütfen alkışlamayın. Tartışmayı magazinleştirmeyin. Bu program farklı" dedi. Herkes gibi ben de şaştım. Üstelik "kırmızı kart"lı bir program... Bir başka ağzına biber sürülecek program da Kanal 7'de Ahmet Hakan'ın sunduğu İskele Sancak'ta gelişti. Ahmet Hakan, Reha Muhtar gibi "İnanmıyorum, böyle rezalet olmaz. Nasıl terörü masum gösterirsiniz. Anlamıyorum"u çağrıştıran tespiti neticesi programı tatil etmek oldu. Prof. Kürşat Bumin" insanların ölümüne böyle sevinemezsiniz. Bu tartışma böyle gitmez" demesi buz gibi bir rüzgar estirdi programda ve nokta koydu Ahmet Hakan iyi de yaptı. Program etiğini öne çıkardı. Toplu mezarlara atılan Müslümanlar Konuk seçiminde titizlik olmazsa neticesi bu. Amerikan yönetimi de aynı hatayı yapıyor. Suçu henüz kesinleşmemiş, ispat edilmemiş insanlar terörist gibi ilan edilirse ve buna bir ad da konulursa, siz istemeseniz de beklenmedik üzücü olaylar peşini bırakmaz. Ve CIA raporlarında bile hiçbir bilimsel temel olmayan "Afgan Arapları" diye istihbaratları resmileştirirseniz gafını değil, imajınızın yıkılması da değil daha da ötesi birlikte yaşayan insanlara da darbe vurur, gerilim içine sokarsınız. Ünlü pop yıldızı Elton John terör saldırısının Müslümanlara nefrete dönüşmesine işte bu nedenle tepki gösteriyor, öfkesini sergiliyor ve diyor ki: "Müslümanlar sevgi dolu insanlardır. Teröristlerin işini din savaşına çevirmek isteyen çılgınlar bir yere varamaz." Varamaz ama, keşke batılı yöneticiler de aynı duyarlılığı gösterse. Bosna'da Sırpların katlettiği ve, toplu mezarlara gömdüğü 250 bini aşkın boşnak Müslüman için, İslam dünyası "Hıristiyanlar toplu katliam yapıyor" iddiasında bulunmadı. Irak'ta da öyle olmadı mı? Bir o kadar Müslüman Arap öldürüldü. Bugün bile çocuklar ilaçsızlıktan, beslenme yetersizliğinden hayatını kaybetmiyor mu bölgede? Bütün bunların müsebbibi kim? Peki Ortadoğu'da ve Çeçenistan'da kendi özyurtlarında katledilen sivil insanlara ne diyeceksiniz? Gün doğmuyor ki bir Müslüman katledilmesin! Sakın ha Kıbrıs'ta öldürülen Türklerin gömüldüğü toplu mezarları unuttuğumu sanmayın. Sandallı'da bizzat yerinde gördüm vahşeti. Bir süper güç, kendisini dünyanın jandarması yerine koyan bir ülke yönetimi, bir kabile gibi açıklama yapamaz. Amerika'da yaşayanlar bilir. Kullandığınız araçtan farlarınızla yavaş giden bir otomobile ışık yakıp söndürüp yol isterseniz sizi "beni taciz ediyor" diye şikayet edebilir ve ciddi bir tazminat ödersiniz. Bu basit bir misal tanıdığımız ABD demokrat bir hukuk devleti ve insan haklarını öne çıkarmış bir ülke. Fakat bu Müslümanlar olunca özellikle de günümüzde umursanmıyor gibi. Yaşanacak bir dünya Umursansa, Michigan Demokrat Milletvekili Davit Sonior, Temsilcileri Meclisi'ne tasarı verip, Arap asıllı Amerikalılara karşı girişilen saldırıların kınanmasını istemez. Nitekim kınanma kararı da alındı. Şiddet ve önyargı artıyor Müslümanlara karşı ABD'de. Sonra da oluşturulmaya çalışılan dünya kamuoyunda! Oysa tacize uğrayan ve saldırılan bugünlerde hep Müslümanlar. Camilere saldırılıyor, telefonlarla kin dolu mesajlar bırakılıyor. Oysa Dünya Ticaret Merkezi'ndeki terörist saldırıda çok sayıda hayatını kaybeden Müslüman da var... Dallas'ta bir Müslüman sivil toplum kuruluşuna molotof kokteyli atıldı. Teksas'ta İslam kültür merkezine ateş açıldı. Okul ve caminin camları kırıldı. San Fransisco'da da İslam Kültür Merkezinin kapısına içinde domuz kanı bulunan kaplar bırakıldı. Washington'da her gün bir dizi olay yaşanıyor. İşte bundan dolayı Arapların oluşturduğu 24 insan hakları koruma örgütü terörist saldırıları kınıyor, ancak Müslüman karşıtı bir ortamın meydana gelmesinden endişe duyuyor. Esasında bu endişe yalnızca Arapların, sadece Müslümanların değil; medyadaki manşetlere bile bakılsa anlaşılır. Dünya kamuoyunun endişesi bu.