"Çatal çomak yere çakılmaz"

A -
A +

Hacı Baba, Başkent'in en nezih restorantlarından biri. Alkolsüz bir Gaziantep mutfağı sunuyor. İş toplantısından, kulis yemeklerine kadar burada özel gerçekleştirebilirsiniz. İşadamı Yüksel Kavuştu ve eşi Hesna Hanım'ın oğlu Muhammed'in sünnet yemeği de burada verildi. Konyayolu'ndaki genişletme çalışmalarına rağmen trafik Hacı Baba'ya aktı. Çok sayıda gazeteci izliyor toplantıyı. Nedeni de dostumuz Yüksel Kavuştu'nun geniş bir muhite sahip olması. Meslektaşları, vakıf temsilcileri, bürokratlar, akademisyenler, siyasiler iştirak edince medya da bigane kalamıyor. Hele Recep Tayyip Erdoğan gelirse, kapatılan FP, ANAP ve DYP'den çok sayıda milletvekili var. Kameraların kırmızı ışığı hep yanıyor, flaşlar sürekli patlıyor. Fakat hiçbiri demeç alamıyor, dondurmalı künefe alıyor. Kirve de eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu. Baba'dan sonra konuşma yaptı ve "Muhammed bir gün bana (Hep sen bakan oluyorsun, babam ne zaman bakan olacak?) diye sormaz mı?" demesi babasından motosiklet isteyen çocukların pabucunu dama attı. Erzurum eski Milletvekili Osman Demirci Hoca'nın tebliğ gibi duası gerçekleşmeden çoğu parlamenter Bilkent Otele geçti. Aynı masada Salim Uslu ve R. Tayyip Erdoğan ile birlikte kaldık. İkisi de İstanbul'a uçacak. Ancak 24 saat geçmeden yine Başkent'e dönecekler. Bilkent'te kapatılan FP milletvekilleri durum tespiti ve değerlendirmesi yapıyor. Sadece milletvekilleri içeri alınıyor. Zaman zaman dışarı çıkanlardan tek kelime alınmıyor. Bilgi de yok, yorum da. Pencereden mikrofon veya alıcı atan meslektaşlarımız bile var. İlla bir ipucu! Değerlendirmede ilmi tahliller yapılmış. Dünyadaki örnekleriyle kıyaslanmış. Gelişmiş ülkelerin neresinde vize karar verilmiş. 20'yi aşkın kişi konuşmuş Recai Kutan'ın başkanlık ettiği toplantıda. 3/2 oranında söz hakkı verilmiş yenilikçilere. En son konuşmayı da iki doçent Abdüllatif Şener ve Abdullah Gül yapmış. Özeti de şöyle "Eğer (bölünmeyelim, parçalanmayalım) isteniyorsa bizimle iletişim kurun. Bu diyalog sürecini başlatmak da yönetimde iktidarda bulunanlara düşer. O halde buyurun. Biz hazırız." Rahmetli Turgut Özal'dan örneklerin verilmesi Oğuzhan Asiltürk'ün hiddetine neden olmuş. Ancak vekiller tepki gösterince amacına ulaşamamış. Gelinen noktada bir siyasi duayen ve bakan, Ankara Büyükşehir'in ilk Başkanı Mehmet Altınsoy ve grubunca oluşturulan uzlaşma komisyonu çalışmalarını bu hafta noktalayacak. Yenilikçilerin "Kurulacak partiyi biz yönetelim" teklifi de değerlendirilecek. Yenilikçilerin kuracakları yeni parti için isimler havuzda. Program hazır. Taşra ile diyalog tamamlandı. Melih Gökçek'e gelince, buna rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı kendi partisi için temaslarının ardını arkasını kesmiyor. Gelişme, mahalli yönetim bürokrasisine de yansıyor. Bilkent't#ki tekliflerden biri dün Recai Kutan'ın parlamentoda konuşması ve sonrasında genel kurulun terkedilerek kamuoyunun dikkatinin çekilmesi. Bütün bunlar olurken Genelkurmay isim vermeden dün bir gazetede çıkan haberi yalanladı. Haberde, Recep Tayyip Erdoğan'ın "askerlerle iki özel temas" yaptığı ileri sürülüyordu. Erdoğan'ın "ideolojik parti kurmayacağı sözü" verdiğini savunuyordu. Açıklamaya göre, Genelkurmay bir görüşünü açıklarsa ya bizzat genelkurmay başkanından, yahut görevlendireceği biri vasıtasıyla yapar. Öteki açıklamalar, açıklayanı bağlar. Peki FP grubu, Anayasa Mahkemesi'nin kararı gereğince devam ediyor mu, sona mı erdi? TBMM Başkanı Ömer İzgi önce "ediyor" dedi, Anayasa'nın 153. Maddesi'ni referans gösterdi. Anayasa Mahkemesinden görüş istedi. 24 saat sonra ise "hitama erdi" diye değiştirdi! 153. Madde ne diyor. İşte alıntısı Anayasa'dan: - Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.. Kararlar Resmi Gazetede yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih Resmi Gazetede yayınlandığı günden başlayarak bir yılı geçmez. Bundan sonra tarafların sorumluluğu daha da katlandı, arttı. Bir Ankara Kelâm-ı kibar'ı "çatal çomak yere çakılmaz"ı gerektiği biçimde algılamak gerek. Eskimez eskiler gibi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.